GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
15 Nisan 2012 Pazar

Tarihi davada sürpriz olmayan ya da “Samizdat”

Özel Yetkili Mahkemede görülmekte olan tarihi davanın 9 Nisan tarihinde yapılan 9. duruşmasına Yargıtay’da duruşmam olması nedeniyle katılamadım.
Ancak bir gün öncesinde Özel Yetkili Savcı tüm sanıklar için tutuklamanın devamını istemişti.
Büyük bir hayal kırıklığı oluşmuştu, fakat sonuç itibariyle savcı istese de mahkemenin aksine karar vereceği inancı yaygındı.
Kuşkusuz bu bir anlamda temennilerin sonucuydu. Herkes dosyanın boş olduğunu biliyor. Değil Özel Yetkili Mahkemede Sulh Ceza Mahkemesinde dahi yargılanmayı gerektirecek suç kırıntıları yok dosyada.
Ancak bu inanca kapılmanın en büyük nedeni amaç suç dediğimiz ihaleye fesat karıştırılması ve benzer ufak tefek suçlara takılınıp kalınmasıydı. Savunmalar genellikle bu suçlar üzerine kuruldu.
Oysa bana göre Bu suçlara Ticaret Mahkemesinin bakması ne kadar yasal değil ise Özel Yetkili Mahkemenin bakması da O kadar yasal dayanaktan yoksundu. Çünkü mahkemenin bu suçlara bakmasının tek sebebi vardı oda örgütsellik suçlamasıydı.
Enerji bu örgütselliğin olmadığına, bu bağın koparılmasına harcanmalıydı. Sonuç farklı olur muydu olmaz mıydı? Bu ayrı bir konu.
Egedesonsözden duruşmaları takip eden Fatih Yapar 12 Nisan Perşembe akşamı telefonla aradı. Yarın ki duruşmada sonuç nasıl olur diye avukatların görüşlerini alıyorlarmış. Bendende görüşümü sordu. 2-3 kişi belki tahliye olur, diğerleri devam eder dedim.
Fatih şaşkınlıkla “abi niye bu kadar az” dedi. Dilimin döndüğünce anlattım. Bu hukuki bir dava değil, yani dosyaya, içeriğine bakarak sonuç kuramazsınız. Şimdi bütün sanıklar tahliye edilirse “şimdiye kadar niye kaldılar diye sorulacak soruya cevapları olamazdı”, savcının tutukluluğun devamı talebinin bireysel bir talep olmadığını, bir kollektif yapının gereği olduğunu, mahkeme başkanının onlardan bir şey çıkmaz edasıyla sanıkların ve hatta avukatların savunmalarına müdahale etmesinin verdiği güvenin bütün davayı kapsamadığını falan anlattım.
Maalesef dediğim çıktı. Müneccim falan olmaya gerek yoktu. Durum bütün çıplaklığı ile ortadaydı. Sadece biz göremiyorduk.
Ankara’da havaalanından Soner Yalçın’ın yeni çıkan “SAMİZDAT” isimli kitabını aldım. Okuyorum.
Bu kitap okunmalı. Karanlık ilişkiler, delil yaratmalar, her şey ama her şey çıplaklığı ile görülüyor.
Hele farklı kararlar veren hakimlerin başına gelenlerin yer aldığı (s.140-141) bir bölüm var ki kara mizah.
Kitapta Emile Zola’dan yapılan bir alıntı ile bitirelim. “Gerçeği gömmeniz boşuna, toprağın altında yol alıyor. Bir gün her yandan fışkıracak, öç bitkileri olarak açılacaktır”…..