GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
26 Şubat 2024 Pazartesi

Korkularımız büyürken

Sonsuzluğun kaotikasında, varlık ile hiçlik arasında hayata tutunmaya çalışansonlu yaratık, insan… Ve onu, tanrısal veya rastlantısal varlığını anlamlandırmaya mecbur eden farkındalık ve bilinç…

Varoluşun travmatik boyutunda zaten ontolojik korkularıyla yüzleşmekten yorgun insan, gündelik hayatın getirdikleriyle de yorgun, bezgin, korku içinde.

İnsanın bütünüyle korkuları tarafından yönetileceği zamanlardayız.

Mesela, dengeden çıkan sistemde insanlığı hizaya sokmak için kullanılan Covid-19 tehdidi, önce herkesi evine kapattı, ardından da aşılananinsan muhtelif sağlık sorunları yaşamaya başladı. O günlerden geriye korkularımız kaldı.

Yürüyen gerçek, uluslararası sistem tarihselliği gereği çöküyor. Devletlerin kurum ve kuruluşları nicedir etkin çalışmıyor; Dolayısıyla, yeryüzü artık güvenli değil. Ve gündelik hayatı yük gibi taşımak insanı çok yoruyor.

Hangi köşe başında tepesine bir manyak çökecek? Hangi arabadan ateş edilecek? Kaldırımda bir kavganın ortasına düşmeden nasıl yürünecek? Dolandırıcılar kapısını ne zaman çalacak? Kirasını nasıl ödeyecek? Mutfak masraflarından daha nasıl kısılabilir? Sağlık sorunları ve işlemeyen sağlık sistemiyle nasıl baş edecek? Okumak bir dert, okuduktan sonra iş bulmak daha büyük bir dert. Denetim mekanizmaları işlemiyor, insanın ne yediği ne içtiği belli değil. Velhasıl, bela kol geziyor, insan yerinden kıpırdamak istemiyor.

Kısacası, sağda ve solda, ülke rantına çöken %20’nin içinde değilsen, korkular yolunu bekliyor. Ve “korkularıyla yaşamak” giderek olağanlaşıyor.

İnsanı korkularının yönettiği koşullarda, yeni toplum kendini inşa ediyor. Umudu yitik, endişeli insanların yeni toplumu… Sistem artık yeni toplumu kavramaktan uzak. Devlet kurumları fonksiyonunu yitirdi. Güven sorunu toplumu kuşatıyor. Siyasal yaşam artık insana rağmen ve sadece sinir bozuyor.

Korkuları büyüten çıkışsızlık… İnsanı başının çaresine bakmaya mecbur bırakan çaresizlik... Dengeden çıkan sistemde, suç bir imkân gibi sunuyor kendini.

Ve yoksulluk yeryüzünü kuşatırken, korkuları tarafından yönetilen insan, yeni hayatın kuralsızlığı içinde tükenişin dehşetini yaşıyor.

İnsanlık Araf’ta bekleşirken korkularına teslim oldu. Yeni hayat, işte bu korkularla hemhal dijital devrimle gelecek.

Bu hengamede, “yeni bir dil kurmak ve hayatı yeniden söylemek” arzumuz, her şeye rağmen diri kalmalı.