GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
5 Kasım 2012 Pazartesi

Kılıçdaroğlu İzmir adayını sahiden açıkladı mı?

İzmir’de dolu dolu iki gün geçiren Kılıçdaroğlu’nun kurdelesini keseceği projelerden çok kaderini çizeceği başkanları ya da adayları merak ediyordum.
Kimlere açıktan kimlere örtülü mesaj/destek verecek, kimlerle poz vermeye özen gösterecek hatta kimlere kaş/göz işaret yapacak, kimlere burun kıvıracaktı?
Bu nedenle iki gün boyunca uzaktan izlemeyi tercih ettim.
Detayları not edip fotoğrafı birleştirmeye ve saf gerçekliğe ulaşmaya çalıştım.
Ve de önemli verilere ulaştım.
Önce doğrudan yani direkt mesajlara odaklanalım.
Beklediğim üzere ilk ve en belirgin mesaj Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yönelikti. Kılıçdaroğlu 10 gün önce Tokat Erbaa’da göklere çıkardığı ‘Kuvva-i Milliyeci’ ilan ettiği Kocaoğlu’na yönelik açık desteğini sürdürüyordu.
Programının ilk durağı olan Aliağa’dan son durağı olan Gaziemir’e kadar hem de…
Erbaa’da Kuvvacı olan Aziz Başkan’ı, kentin her ilçesinde yere göğe sığdıramayan Kılıçdaroğlu haliyle İzmirli gazetecilerin bu yönde gayet net bir sorusuyla da muhatap oldu.
‘İzmir adayınız Aziz Kocaoğlu mu?’ sorusu sorulduğunda Kocaoğlu Genel Başkanı’nın 1 metre uzağında ve tam karşısında oturuyordu.
Ve verdiği yanıt aslında beklenen, beklediğim bir yanıttı.
‘Güvenimiz tam. Aziz Başkan çalışıyor’ dedi Kılıçdaroğlu…
Kimilerine göre artık nokta konulmuştu.
Bu yanıt yeterliydi hatta… CHP’nin İzmir adayı Kocaoğlu’ndan başkası olamazdı.  
Bu yanıtı İl Başkanı Ali Engin, Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven gibi ‘ekipsel simalar’ böyle yorumlayabilir.
Ama siyaseti bilen özellikle de CHP’yi bilenler için bu yanıt yeterli değildi.
Anında ‘Ne diyecekti ki canım. Kocaoğlu tam karşısında oturuyorken hem de’ diyen mi ararsınız yoksa ‘Kılıçdaroğlu Kocaoğlu’nu hala ‘idare ediyor’ diyen mi?
Özellikle ‘potansiyel adaylar’ cephesi bu açıklamayı böyle okumaya yanaşmıyordu.
Genel Başkan’ın Kocaoğlu’nu Erbaa’da ‘kuvvacı’ Karşıyaka ve Menemen’de ‘metrocu’ Tire-Torbalı’da ‘AK Parti’ye belediyecilik dersi verecek değerli bir birikim’ olarak tanımlanması yetmemişti.
Neden? Makam/koltuk hevesinden gözleri kör, kulakları sağır mı olmuştu yoksa bizim bilmediğimiz bir şey mi biliyorlardı?
Oysaki ilçelerde yaptığı konuşmalarda belediye başkanlarının adını bile söyleme gereği duymayıp ‘belediye başkanımız’ demekle yetinirken Kocaoğlu’nu ağzından bir an olsun düşürmemesi, yere göğe sığdıramaması bariz dikkat çeken bir durumdu.

Bu açık mesaja bakarak siyasetin içindeki herkesin CHP İzmir’in Büyükşehir adayının netleştiğini düşünmesi doğaldı en azından…
Birkaç potansiyel adayla, belediye başkanıyla yaptığım görüşmelerde bunu ben de hissettim.
Her ne kadar Kocaoğlu’nun adaylığını kabullenmek istemiyorlarsa da bu açıklamalardan sonra Büyükşehir adayının Kocaoğlu olması onları şok etmeyecekti.
Ama yukarıda da belirttiğim üzere siyasetin asıl yüzünü ve de CHP’nin içyüzünü bilenler için hala açık bir kapı vardı. Özellikle de Kılıçdaroğlu’nun 2,5 yıllık genel başkanlık dönemi bu konuda somut örneklerle doluydu.
Parti içi tasfiye sürecinde Kılıçdaroğlu’nu elleriyle genel başkanlık koltuğuna oturtan Genel Sekreter Önder Sav’ın hatta son süreçte 2. adam Gürsel Tekin’in yaşadıkları… Aralık 2010 kurultayındaki ‘çarşaf-blok açmazı’ ve son kurultaydaki ‘sarı liste-beyaz liste’ meselesi gibi.
 
O nedenle İzmir’deki açık mesajın doğrudan bir anlamı olabileceği gibi hiçbir anlamı olmaması da mümkündü. Neden mi?
Yaptığım araştırmalar sonunda Kılıçdaroğlu’nun nefes nefese İzmir programının arasına bazı özel görüşmeler aldığını öğrendim. Ve Cuma gecesi Kılıçdaroğlu’nun misafir edildiği Swiss Otel’in lobisinde ilginç bir sima vardı.
Uzun süredir Büyükşehir kulislerinde özel bir parantez açtığım bir sima…
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’den başkası değildi o sima…

‘Canım ne olacak bütün belediye başkanları Kılıçdaroğlu’nu izledi’ diyebilirsiniz.
Doğru… Bütün başkanlar adım adım izledi genel başkanlarını. Ama Soyer, gece yarısı özel odada tam bir saat görüştü. Hem de baş başa… Görüşmeyi teyit eden Soyer, ne konuştuklarına ilişkin sır vermiyor. Herhalde bir saat boyunca Cuma günü Kuşadası’nda yapılacak kadın kolları kampındaki sunumunu konuşmuş olamazlar değil mi?
Sonuçta Soyer’in Kılıçdaroğlu ve üst yönetim tarafından ‘B planı’ olarak kullanılabileceğini daha önce kaleme almıştık.
Nüfusu 100 binin üzerindeki CHP’li başkanların çağrıldığı İstanbul’daki zirveye ‘özel olarak’ davet edilip Kılıçdaroğlu ve parti üst yönetimi tarafından alkışlandığı andan itibaren bu ihtimalin güçlendiğini anlatmaya çalışmıştık.
Seferihisar’ı Türkiye’nin ilk yavaş şehri yaptıktan sonra Türkiye’yi Seferihisar’ın arkasına takan Soyer’in de İzmir’i yönetmeye talip olduğu sır değilken bu görüşmeye farklı anlamlar yüklemek sanırım hakkımız.
Ben demiyorum ki ‘Kılıçdaroğlu yine sağ gösterip sol vuracak ve Soyer’i aday gösterecek?’
Ama diyorum ki kafasında İzmir adayını netleştirmiş olan bir genel başkan, potansiyel adaylardan biriyle otel odasında 60 dakika ne konuşur, ne görüşür?
Ben bu soruya yanıt arıyorum.
 
Öte yandan Cuma sabahı İzmir’e gelirken aynı uçakta seyahat ettikleri potansiyel aday Hüseyin Aslan’a sıcak davranışları… Bornova’daki açılışa adeta çıkarma yapan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’a alttan gönderilen sıcak mesajlar da cabası…
Anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu, Kocaoğlu’nu öyle sanıldığı kadar kolay aday göstermeyecek.
Selefi Baykal gibi ‘İzmir’in adayı kadın mı olsun erkek mi, uzun mu olsun kısa mı’ türünden aylarca zulüm etmese de potansiyel adaylarla dirsek temasını kesmeyerek, ilçeler konusunda Kocaoğlu’nu baskı altında tutacak.  
İlçeler demişken… Kocaoğlu’nun adaylığı halinde Kılıçdaroğlu’nun karşısına sağlam bir listeyle çıkması bekleniyor. Hatta Cumartesi sabahından itibaren kentte konuşulan en önemli konu bu… Aziz Başkan kimleri çizer, kimleri yazar sorusuna yanıt aramaya çalışan CHP’liler aşağı yukarı bir taslak listeye ulaşmış görünüyor. Listenin başında Bornova var. İkinci sırada Konak üçüncü sırada Karşıyaka… Buca ve Bayraklı’nın da listenin ön sıralarında yer bulduğu düşünülüyor. Kimleri/neden çizebileceğini tahmin etmek zor değil. Lakin kimleri yazacağı ya da önereceği konusu tam bir muamma… Çünkü Kocaoğlu’nu iyi tanıyanlar bilir ki onun için öncelik olmazlarıdır. Kimin yazılacağı meselesi ikinci planda gelir.
Kocaoğlu’nun olmazları listesine girenlere tek bir önerim olabilir. O da hemen o listeden çıkmaları…

Karşıyaka ve Bornova Belediye Başkanları göz kamaştıran açılışlarla olası bir çizik operasyonundan Genel Başkanlarına sığınmaya çalıştılar belki de…
İki günlük İzmir turunun tek sırrı Tunç Soyer’le Kılıçdaroğlu’nun 1 saatlik özel görüşmesi değildi ayrıca. Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın Yamanlar’dan İTO’ya kadar 35-40 dakika boyunca makam aracında baş başa seyahat ettiği Kılıçdaroğlu’yla neler konuştuğu da şu anda sır. En azından biz gazeteciler için…
DEVAM EDECEK…