GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
10 Ağustos 2013 Cumartesi

İzmir Aziz’dir ama… (3)

Kocaoğlu aday olmaz yahut gösterilmezse ihtimali üzerinden olası rakiplerini analiz etmeye devam edelim.
Alfabetik sıralamaya göre bugün sıra Mehmet Ali Susam’da…
Kimilerine göre Kocaoğlu’dan seken adaylık topunun Susam’ın önüne düşme ihtimali çok yüksek... Bu ihtimali güncel tutanlar Susam’ın İzmir’deki örgütsel gücünden yola çıkıyor.
İzmir Esnafının onursal başkanı sıfatını sürdüren Susam, bağrından çıktığı esnaf teşkilatıyla bağlarını hiç koparmadı. Halen İESOB’daki ‘Onursal Başkan’ odasını da sık sık kullanan Susam, İzmir’in 30 ilçesinde 130 esnaf odasıyla diyalog içinde…
CHP’de Baykal döneminde MYK üyeliğine kadar yükselen ve bu süreçte kongrelerde aktif rol üstlenen Susam, esnaf teşkilatının yanı sıra CHP örgütüyle de hafife alınmayacak bağlar kurdu.
Özellikle Baykal-Sav çatışmasına zemin hazırlayan 2010 kurultayı öncesi İzmir’in ilçelerinde boy gösteren Susam, PM üyesi olarak girdiği son kurultayda ‘sarı liste’ kurbanı olsa da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu ağırladığı Haziran başındaki ziyaretle gücünü yeniden topladığının sinyallerini veriyordu.
Her ne kadar doğrudan ve dolaylı mesajlarının hiçbirinde alenen adaylık sinyali vermese de Kocaoğlu’nun koltuğuna yakıştırılmaktan bir an bile kurtulamadı.
Belki de bu yakıştırmalardan kurtulmak da istemiyordu.
Esnafın iddialı lideri olarak Ankara’ya giden ama milletvekilliğinde umduğunu bulamayan Susam belki de rotasını çoktan Büyükşehir’e çevirmişti.
Susam’ın başkanlık hayali yeni de sayılmazdı.
1999’da Buca’da ANAP rozetiyle girdiği yarışta Şeboy’a karşı kaybetse de siyasetteki asıl yükselişini 1992’de kurucusu olduğu CHP’ye döndükten sonra gerçekleştirecekti. 
Ve Kocaoğlu ile 2011 seçimlerine 48 saat kala yaşadığı nahoş olay belki de içten içe onu adaylık noktasında kamçılayan faktörün başında geliyordu.
Susam kabul etmese ya da doğrudan içinde olmasa da onu Büyükşehir’de görmek isteyenler kentin hatta Ankara’nın kulislerinde harıl harıl çalıştığı bir gerçek.
Şansı var mı?
Bir dostumun anlattığını aynen aktarıyorum.
İzmir’in konuşulduğu bir toplantıda alternatifler sıralanırken Susam’ın adı geçince Kılıçdaroğlu’nun kulak kabartıp, dikkat kesildiğini söylediler. Bunu söyleyenlerin muradı Kılıçdaroğlu’nun gönlünde Susam’ın hatırı sayılır bir yer tuttuğunu anlatmaktı...
Kim bilir? Belki de Kılıçdaroğlu Susam’ın organize ettiği son İzmir ziyaretinden ziyadesiyle etkilenmiştir.
 
Gelelim alfabetik sıralamanın son sırasındaki potansiyel adaya…
Tunç Soyer’e…
Yavaş Şehir’in hızlı başkanı...
Aristokrat görüntüsünün altında halka çok da uzak olmayan bir siyasetçi yatıyor aslında.
Vizyon/fikir adamı olarak göz dolduran, yeri geldiğinde orkinos çiftliklerine karşı halkıyla birlikte denize atlayan gerektiğinde köylü hareketine önderlik eden, planlı ve stratejik adımlar atan ve bir gece ansızın Kılıçdaroğlu’nun otel odasında bir saati aşkın görüşme yapabilen bir ilçe belediye başkanı… Projeleriyle CHP Genel Merkezi’ndeki bazı isimleri büyüleyen, CHP Genel Merkezi’nin belediyelerle ilgili tüm toplantılarına özel olarak davet edilen ve bu nedenle de Kılıçdaroğlu’nun ‘sürpriz İzmir kartı’ olarak değerlendirilmeye başlanan Tunç Soyer, Seferihisar’dan dosyasını aldı.
Ama Kocaoğlu’na rakip olmasa da alternatif bir başkan profiliyle kulislerdeki yerini/şansını koruyor.
Kimilerine göre fazla aristokrat bir görüntüsü var.
Kimilerine göreyse İzmir’in ufkunu açacak fikirlere sahip.
CHP’nin önümüzdeki süreçte ondan nasıl/nerede yararlanacağını izleyip göreceğiz.
Ama Soyer 4 yılda ortaya koyduğu performansla bir kenara/köşeye konulacak isim olmadığını fazlasıyla ispat etti.
 
*
CHP’nin olası, potansiyel adaylarına dair şahsi gözlemlerim böyle…
En başında da söylediğim gibi… Pek çok açıdan İzmir’in en güçlü/şanslı adayı Başkan Kocaoğlu’dur.
Aziz Başkan parti içi/dışı rakiplerinin yıpratmalarına, iktidarın sert muhasarasına ve ekibini oluşturan bürokratların azizliğine rağmen 10 yıllık süreçte İzmir’e damga vuracak hizmetlere imza atmıştır.
Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek gerekirse…
Çevre yatırımlarında Türkiye şampiyonu olan Kocaoğlu, tarıma destek alanında hükümete bile ders olacak adımlar atmıştır. Okul sütü projesiyle AK Parti iktidarına örnek olan ve Türkiye’de 8 milyon öğrencinin süt içmesine zemin hazırlayan Kocaoğlu, halen ‘Süt Kuzusu’ projesiyle 80 bin yoksul evin kapısını çalarak hem yerel hayvancılığı destekliyor hem de sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerinden birini sergiliyor.
Kim ne derse desin sözleşmeli tarımla Bayındır’ın, Tire’nin, Ödemiş’in, Karaburun’un, Urla’nın gönlüne taht kuran Kocaoğlu, kamulaştırma, borç ödeme, kentsel dönüşüm gibi başlıklarda da tarihi adımlar atmıştır. Bitmeyen metro üzerinden yıpratılsa da İZBAN’ın 80 kilometrelik hattı, Bornova-Evka 3 metrosu onun gayretleriyle hayata geçmiş, Üçyol-Üçkuyular metrosuna çivi çakma cesaretiyse tüm şanssızlık, aksaklık ve talihsizliklere karşın sonuna gelinmiş, azmin zaferi olarak tarihe geçecek bir proje olmuştur.
Kentin 40 yıllık Kadifekale heyelan meselesini çözen, İnciraltı ve Balçova arsa mağdurları gibi yıllanmış meselelere el atan Aziz Başkan’ın yüzülebilir körfez için attığı adımlar da takdire şayandır.
Kentin merkezindeki rant değeri yüksek arazileri satmak yerine kültür-sanat merkezi yaparak kentin/kentlinin hizmetine sunan Aziz Başkan, iktidarın yoğun müfettiş, denetmen baskısına ve özel yetkili mahkemelerde çete başı olarak 397 yılla yargılandığı davalara inat ayakta kalmayı başarmış, ve önümüzdeki sürecin güçlü profili olarak Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun övgü ve takdirlerine mazhar olmayı başarmıştır.
Son döneminde yerel ve genel siyasette daha aktif bir rol oynayan kongrelerde taraf olan, kurultaylarda divan başkanlığı gibi önemli görevler yapan Kocaoğlu, Yeni CHP sürecinde de Kılıçdaroğlu’na ilk ve en net desteği veren simalardan biriydi.
Son il kongresinde Ali Engin’in listesini bizzat yapan ve kurultaydaki PM listesine de damga vurduğu görülen Aziz Başkan, gerek tarihi dava, gerek örnek duruşu, çalışmalarıyla kentlinin gönlündeki yerini koruyor. Yakın bir dönemde metropol ilçelerden birinde yapılmış bir anket sonucuna göre Aziz Kocaoğlu, AK Parti’nin 2011 seçimlerinde önde tamamladığı bu ilçede bile yüzde 65 gibi rekor bir desteğe sahip görülüyor. Bu oran da Kocaoğlu’nun tüm yıpranma ve yorgunluğuna, içeriden ve dışarıdan yıpratılma çabalarına/girişimlerine rağmen gücünü koruduğunun en bariz göstergesi…
Hemen herkesçe eleştirilen ekibini gözden geçirip kısmen yenilemesi, bazı konularda biraz daha dikkatli adım atması halinde Kocaoğlu’nun 5 yıl daha bu kenti layıkıyla yönetebileceğinden şahsen benim bir kuşkum yok.
Gördüğünüz gibi CHP’de aday sorunu yok.
Gerek mevcut başkan gerekse onun yerine adı geçen renkli/güçlü simalar CHP’nin İzmir’de bir aday sorunu olmadığının en net göstergesi…
Hatta Kılıçdaroğlu bu kadar seçenek arasında zorlanabilir de…