GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
9 Ağustos 2013 Cuma

İzmir Aziz’dir ama (2)

Alfabetik sıralamaya göre Aziz Kocaoğlu’nun koltuğu için adı geçen yahut fiilen çalışma yapan isimleri değerlendirmeye devam ediyoruz.
Son olarak Canan Arıtman’ı ele almıştık.
Çeşme’de ikamet eden Diş Hekimi Cemal Zafer Gürbüz’ü atlıyorum. Çünkü hakkında yorum yapacak kadar çok şey bilmiyorum.
Sırada Cevat Durak var.
Karşıyaka’nın başkanı Durak ile Kocaoğlu arasında taa 2004’ten baki bir rekabet var aslında…
Piriştina’nın vefatından sonra parti içindeki yarışta rakiptiler.
Adı konsun konmasın 9 yıllık kapanmamış bir hesap söz konusu…
Ve bu rekabet kah Kocaoğlu’nun sözlerine kah Durak’ın sitemlerine yansıdı aradan geçen 10 yıl içinde.
Ama son birkaç yıldır ‘mahşehir atlıları ve çöp meselesini saymazsak’ aralarından suz sızmadı desek yeriydi.  Hatta öyle ki Aziz Başkan’ın yargılandığı dava sürecinde adliyeye ilk koşan isimlerden biri Başkan Durak’tı. Ve 10 yıl boyunca belediye önünde Aziz Başkan’ı bandoyla karşılayan tek başkan…
Özellikle Ali Engin’in il başkanı seçilmesiyle birlikte siyaset kulislerinde şu yorum yapılıyordu.
Karşıyaka’da Cevat Durak dönemi kapandı.
Ve Kocaoğlu’nun cebindeki ‘çizilecekler listesinde’ Durak’ın da ilk 3’te olduğuna dair değerlendirmeler bizzat il yöneticileri tarafından dillendirilir olmuştu.
Lakin kazın ayağı öyle değildi.
Kocaoğlu seçilmesine büyük emek ve katkı koyduğu İl Baxkanı Ali Engin’in adaylığına karşı çıkıyor, Durak’ın listede olduğuna dair yorumları tekzip eden adımlar atıyordu.
Durak’sa ‘Aziz Başkan varsa, ben yokum’ diyerek bu jeste adeta karşılık veriyordu.
Şu anada kadar adını kronolojik sıralamaya göre yazdığım 11 kişiden ‘Aziz varsa ben yokum’ diyen ilk ve tek isim Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’tı.
Aslında bu sözler ‘aday değilim, büyükşehirde yokum’ anlamına kesinlikle gelmiyor.
Ama siyaseten ‘Aziz Kocaoğlu’ndan daha iyi yaparım’dan daha doğru olduğu da kuşku götürmez.
Kamil Okyay Sındır’la devam edelim.
CHP’nin prof sıfatlı başkanı siyaset tarlasına geç adım atsa da hızlı mesafe kat etmiştir.  
Handikapı Kocaoğlu’nun ilçesinde hatta mahallesinde siyaset yapmak zorunda olsasıydı.
Dahası bu handikapını şansa çevirme fırsatını değerlendirmemiş yahut değerlendirememiştir.  Ancak adam/şalgam kongrelerinde yenilse de ezilmemiş, Ankara’yla kurduğu özel diyaloglarla ‘kolay lokma’ olmadığını kanıtlamıştır aradan geçen 4 yılın ardından.
Herkes ‘Bornova’daki koltuğunu koruyabilir mi’ sorusunu sorarken o Büyükşehir’i yönetme iddiasını sessiz ve derinden sürdüregelmiştir bugüne dek.
Bugün her ne kadar Bornova adayı olmak için dosya almışsa da Kocaoğlu’nun olmama yahut gösterilmeme ihtimalinde öne atılmaya en hazır isimlerden biri bence Kamil Sındır’dır.
Başta Gökhan Günaydın olmak üzere Genel Merkez yöneticileriyle geçmişten geçtirdiği özel ilişkileriyle Sındır, siyasette kaybederken kazanmayı tercih eden isimlerdendir bana göre.
Ama Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimali de her zaman vardır.
Eğer Kocaoğlu’nun cebinde bir ‘çizilecekler listesi’ varsa bu listenin en tepesinde Sındır’ın adını görmek sanırım onu bile şaşırtmayacaktır.

*
Ve gelelim Hakan Tartan’a…
Kartını başından bu yana açık oynayan bir ilçe belediye başkanı…
Bu yönüyle takdir ettiğim bir isim Dr. Tartan. Birileri gibi ‘mahçup mahçup’ saman altından yürütmeni atını… Kemal Karataş’ın YSK tarafından düşürülmesiyle Baykal’ın özel ricasını kıramayan ‘eski bakan’ sıfatlı Tartan, bir gömlek küçük gelen Konak’a sığmadı, sığdıramadı kendini…
İzmir’in kalbi de dese ‘İzmir’e hoşgeldiniz’ tabelalarının altına imza da atsa Tartan için asıl hedef her daim Büyükşehir belediye başkanlığıydı.
Egeli Sabah’ta daha geçen hafta çıkan röportajında ‘İZFAŞ Müdürüm bile hazır’ diyerek bu görevi şu anda vekaleten yürüten Mehmet Şakir Örs’ün yüreğini hoplatan Tartan, kenti yönetme noktasında ne denli hazır olduğu mesajını gayet açıkça veriyordu.
Kimse Hakan Tartan’ı Büyükşehir adayı olduğu için suçlayamaz.
Ama Tartan’ın da artık bir karara varmasında fayda var. Büyükşehir mi Konak mı? Çünkü bir koltukta iki karpuzun taşınamayacağı bir sürece giriyoruz. 
Grup toplantısında yaptığı ‘leş kargaları’ benzetmesi aday adayları cephesinde tepkiyle karşılansa da Tartan, İzmir siyasetinin sürprizlere açık isimlerinden biridir.
Gerek 2 dönem vekillik, kısa süre de olsa bakanlık yaptığı dönemden olsun gerekse asıl mesleği olan gazetecilik yıllarından… Tartan ülke genelinde hatırı sayılır bir ilişki ağına ve destek gücüne sahip… Bu ilişkileri onu büyükşehir rüyasına taşımaya yetebilir mi? Doğrusu bu yarışta en fazla sürpriz beklediğim isimlerin başında Tartan geliyor.
*
Ve Hüseyin Aslan…
İzmir siyasetine dış kulvardan giren ama oldukça fazla toz kaldıran hatta tozu-dumana katan bir isim…
Ege-Koop Genel Başkanlığı döneminde yürüttüğü ‘sosyal projelerle’ adından söz ettiren Aslan, son dönem İzmir’e dönük projelerle göz doldurdu. 2009’da CHP’den Büyükşehir aday adayı olarak başvuran, 2010 sürecini Sarıgül’ün TDH’sında Ege Sorumlusu olarak geçiren Aslan, sonrasında CHP’le kurduğu ilişkileri iyi yöneterek, iddiasını 2014’e taşımasını bildi.
Son 6-7 ayda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile 5 kez bir araya gelerek dikkatleri iyice üzerine çeken Aslan, CHP’nin MYK’sından ve de PM’sinden çok sayıda isimle özel bir ilişki kurup yönetiyor.
Kimi yorumlarda Kocaoğlu’nun aday olmaması yahut gösterilmemesi halinde en güçlü adayın Hüseyin Aslan olduğu açıkça ifade ediliyor.
Kentsel dönüşüm gibi milyonlarca İzmirlinin hayatını doğrudan etkileyecek bir olgunun fazla tartışılacağı, gündemde kalacağı önümüzdeki süreçte Aslan’ın çeyrek asrı geçkin Ege-Koop macerasının adaylık yolunda ona ciddi katkı koyması bekleniyor.
Son dönem başta muhtarlar olmak üzere kentin her köşesiyle ilişki geliştirmeye çalışan Aslan 2 Eylül’de CHP’ye başvurur mu bilinmez.
Lakin bildiğim bir şey varsa Aslan’ın gözü CHP de…
Ama birilerinin gözü de Aslan’da…  Bu seçimde iddialı olmak isteyen MHP’de Büyükşehir kulislerinin son dönemde en çok konuşulan ismi Hüseyin Aslan…
Bahçeli’nin ‘Çözüm Sürecine’ karşı Gündoğdu’da gerçekleştirdiği tarihi mitingi en ön saftan izleyen Ege-Koop Başkanı, o tarihten itibaren MHP’lilerin de gönlündeki aslan olmayı başardı.
MHP’nin de Aslan’ı istiyor oluşu onun gücünü mü arttırır elini mi zayıflatır şu anda kestirmek zor. Ama zaman ilerledikçe Hüseyin Aslan ismiyle daha sık ve yoğun karşılayacağımızdan eminim.

DEVAM EDECEK…