GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Oytun NALBANTOĞLU
YAZARLAR
12 Aralık 2023 Salı

Halil Umut Meler!

13 sezondur Göztepemizin çatısı altında yazılarımı, fikirlerimi ve inandığım tüm futbol gerçeklerini kalemimle dile getirmekteyim. TFF 1.Lig yanında Süper Lig karşılaşmalarını da dikkatle takip eden, sosyal medyaları okuyan ve çok uzun yıllardır da her hafta 5 maç izleme kültürünü kendi hayatıma entegre etmiş biriyim.

Öncelikle sözlerime dün akşam Türkiye’nin gözü önünde şiddete maruz kalan ve yerde dahi tekmelenen Halil Umut Meler’e geçmiş olsun diyerek başlamak istiyorum. Eşi benzeri olmayan bu büyük rezaletin cezasının en ağır şekilde devletimiz tarafından verileceğine inancımız tamdır.

Peki Türk futbolu ve hakem camiası bu noktaya nasıl ulaştı? Gece saat 04:00’e kadar hem TV kanallarından hem de sosyal medya organlarından konunun yansımaları yanında futbol paydaşlarının açıklamalarını da yakından takip etme fırsatı buldum.

Öncelikle bu skandalı “milat” kabul edip bundan sonrası için tertemiz ve yepyeni bir sayfa açacaksak RADİKAL KARARLAR ALINMASI şarttır. Bu utancı sadece Ankaragücü Başkanı ve kulübüne yıkmak yapılacak olan en büyük hatadır.

Esas sorumlular herkesin gayet net şekilde bildiği üzere sahip oldukları yazılı ve görsel medyalar ile hakemleri sürekli baskı altına alan, rahat bir psikoloji ile maç yönetmelerine izin vermeyen ve futbol oyun kurallarını dahi kendi menfaatlerine göre yorumlamakta ustalaşmış Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray ‘dır. Yaratmış oldukları algı politikaları ile bir bardak suda fırtına koparmayı adet edinmiş bu camialar ve yöneticileri kendi başarısızlıklarını ört pas edebilmek için yıllardır aynı senaryoları sergilemektedirler. Canları yandığı an kitleler halinde tehdit, hakaret ve isyan bayraklarını göğe yükseltenler işlerine geldiği gibi tavır koymakta tez üstüne tez yazmışlardır. Yetmezmiş gibi TFF ve tüm kurullarının bu takımların gölge temsilcileri ile kadrolaşmaları, liyakatin göz ardı edilmesi ve şahsi menfaatlerin ön planda bulundurulması gelinen noktanın klasikleşmiş örnekleridir.

Milyarlarca TL borca  batmalarına rağmen hala yapılabilen transferler, Türk futbolunun marka değerinin yerlerde sürünmesi ve sürekli artan kaos ortamı sonunda yanardağ misali İzmirli kardeşimize patlamıştır. Bu tükenmiş sistem artık kökünden değişmelidir, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray odaklı anlayışa son verilmelidir. İnanılmaz hataları olsa da en ağır eleştirileri yazsak da bu düzende en son suçlanması gereken yapı hakem camiasıdır. Onlara ne kadar kızgın olsak da bu insanların neden hakkaniyet çerçevesinde adalet dağıtamadıklarını anlamak pek de zor görünmemektedir.

Dünyanın en gözde, en iyi performansına sahip yabancı hakemlerini ülkemize getirsek de İstanbul takımlarını memnun edemezsiniz. Artık bu işin uzlaşmacı bir yönü kalmamıştır, güçlülerin egemenliğine son verilmesi şarttır. Kafasına esenin kulüp makamına güvenip canlı yayınlarda milyonlara meydan okuma geleneği son bulmalıdır. Yedisinden yetmişine ahlak olgusunun çöktüğü ülkemizde zafere giden her yol mübahtır saçmalığı ivedilikle engellenmelidir. Sosyal medyalara dahi TC Kimlik No’su ile girilmeli, herkes ağzından çıkan sözlerin hesabını verebilmelidir.

Kulübünden başkanına, yöneticisinden federasyonuna, hakeminden gözlemcisine kadar arınma, yenilenme ve tazelenme olmazsa olmazdır. Özellikle hakemlik mesleğine gönül veren gençlerin önü açılmalı, eğitimin ve liyakatin baş tacı edildiği bir yapılanma hayata geçirilmelidir.

Kısa zaman içinde açıklanacak olan kararların sportif geleceğimize ışık tutup tutamayacağını hep birlikte göreceğiz.

“AYDINLIĞA AŞIK OLANLARIN KARANLIĞA LÜTFU YOKTUR”