GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
7 Mayıs 2023 Pazar

Güneştekin Müzesi Urla’da

Aslında bu yazıya “Son Gâvur İzmirli” başlığını atacaktım. Ama Ahmet Güneştekin’in Urla’ya kazandıracağını geçen cumartesi açıkladığı yeni müzenin heyecanı ile başlık bu oldu.

Bu yıl Mübadele’nin 100. Yıldönümünü yaşıyoruz… Ege Denizinin her iki yakasında insanların geçmişleriyle olan bağlarını koparan ve onları başka bir yerde hayatlarını yeniden kurmaya zorlayan mübadeleyi yirminci yüzyıla damgasını vuran ve giderek dünyaya yayılan zorunlu göçlerle ilişkilenerek çok katmanlı bir anlam ağı yaratıyor ve geçmişin hayaletlerinin tüm dünyaya musallat olma biçimlerini gösteriyor.

Gâvur Mahallesi de öncelikle bu 100 yıllık trajedinin sergisi…

Güneştekin, resim, heykel, enstalasyon, fotoğraf ve video gibi farklı sanat alanlarında eserler veren çok yönlü bir sanatçı. Çalışmaları hep Anadolu'nun kültür, tarih ve coğrafyasına odaklanmış bugüne dek. Kendine özgü bir tarzı olan Güneştekin, geleneksel motifleri modern sanat anlayışıyla harmanlayarak yaratıcı işler ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Sanat hayatı boyunca birçok önemli sergiye katılan Güneştekin'in eserleri dünya genelinde birçok müzede ve özel koleksiyonda yer alıyor. Ayrıca, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa, Amerika ve Asya'da da birçok önemli sergi düzenliyor.

Türkiye ve İzmir sanat tarihinin gelmiş geçmiş en çok ilgi çeken sergisi Gâvur Mahallesi artık kapanıyor ama biz 3 milyonu aşkın sanatseverin izlediği sergide, Dokuz Eylül, Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir Foça ve Çakabey kulüplerimizin ev sahipliğinde bir söyleşide bir araya geldik.

Ahmet Güneştekin’den “Mübadelenin Yüzüncü Yılı” kapsamında Kültürpark Atlas Pavyonu’nda gerçekleştirdiğimiz söyleşide İzmir’de mübadelenin 100. Yılında insan olmanın tarihsel ve politik olarak çok yönlü etkilerini dinledik.Güneştekin ise söyleşiye “Gâvur Mahallesi” Sergisi fikrinin nasıl doğduğunu anlatarak başladı. Sanatçı ile daha önceki bir konuşmamızda “Hafıza odamı en çok dolduran yer İzmir oldu” dediğini anımsatıp bize hafıza odasını anlatmasını istedim. Moderatör olmanın böyle bir güzelliği var işte…

Şöyle cevap verdi: “Sanatını götürdüğüm her yer benim mahallem, benim ailemdir. Gâvur Mahallesi’nin İzmir’e gelme öyküsü tam 2 yıl önce Tunç başkanımızın odasında şekillendi. Buraya sıradan bir sergi gelmeyecekti. Çünkü bu coğrafya ülke tarihinin en önemli coğrafyalarından birisiydi. Çünkü bu coğrafya mübadele coğrafyası. Ben bir sanatçı ve zamanın tanığıyım ve her tanıklığı da sanatla bırakma gibi bir görevim var. Benim yaşadıklarım hayatımda önemli izler bıraktı. Ben de bu izleri sanatıma aktardım. Hiçbir zaman taraf olmadım, bağımsız olmayı tercih ettim. Her coğrafya benim için farklı şey ifade ediyor ve hafıza odasında birikiyor. Hafıza odasını en çok dolduran ve iz bırakan da İzmir oldu. İzmir, bir mübadele şehri. Bu yerinden yurdundan edilme meselesi, sadece burada kalmıyor. Eğer ormanları yakıyorsanız o da zorunlu bir göçtür. Oradaki canlılar hayvanlar da göçüyor. Sadece insanın yaşadığı bir göç değildir. Esas olan, ardımızda bıraktıklarımızdır. Bu süreçte sayın başkanımın katkısı son derece önemli. Kendisini hem cesaretinden, hem kararlılığından hem de sanatıma olan inancımdan dolayı teşekkür ediyorum. Bu sergi çok zor hazırlanmış bir sergi.  Ben sizlere eserlerimi anlatacağım ama eserleri kendiniz hissedin o sesleri duyun birlikte o insanların yerlerinden yurtlarından koparılmalarını, köklerinden koparılmalarını duyun. Kökler toprağın içinde kalır gövde gider. O insanların kökleri hala burada duyuyor. Umarım bu trajedileri hiçbir insanlık coğrafyası yaşamaz…”

Urla’da bir ev alarak yerleşme fikrinin, İzmirlilerin evi gezebilme talebiyle müzeye dönüştüğünü anlatan Güneştekin, “Evin planları tamamen değiştirerek 1000 metrekare alanda yer altına dört ayrı galerisi olan, evden ayrı girişe sahip bir sanat müzesi kuruyorum. Bu yılın Ekim Kasım ayı gibi açmayı hedefliyoruz” dedi.

Bundan iyi haber mi olur?