GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
3 Mayıs 2012 Perşembe

Gel de o soruyu sorma... İzmir’in sütü!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘okul sütü’ projesi Başbakan’a örnek oldu ya.
Hani İzmir’de 7 yıldır uygulanan sistem Erdoğan’ın talimatıyla proje ülke geneline yayıldı,
milyonlarca çocuğa ulaştı.
Hangi okul sütü projesi demeyin sakın?
Kocaoğlu’nun 7 yıl önce başlattığı ve son 4 yılda üretici kooperatifi (Tire Süt) ile sözleşme yaparak yoksul semtlerdeki okullara gönderdiği sütlerden söz ediyorum.
Ya da İzmir Valiliği’nin, Milli Eğitim Müdürlüğü kanalıyla okullara yazı yazarak ‘Ne kadar süt aldınız?’ diye sorduğu, soruşturduğu projeden…
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2005 yılında 40 bin litre alımla başladığı projede bu yıl 246 okulda 207 bin öğrenciye ulaştırarak kendi rekorunu kırdı. Ama özel yetkili savcılığın hatta İzmir valiliğinin soruşturmasından kurtulamadı.
Proje öyle tuttu ki Başbakan Erdoğan ekibine inceletip Türkiye geneline yayma kararı aldı.
Doğrunun örnek alınması güzel ve takdire şayan…
Başka il ve ilçelerde de kısa süreli uygulamaları olmasına karşın ‘okul sütü’ projesinin en uzun soluklu ve en yaygın pratiği İzmir’de yaşanmış, yapılabilirliği ortaya çıkmıştı çünkü.
Hem yoksul semtlerdeki çocukların kursağından bir bardak süt geçiyor hem de köylü kazanıyordu.
Erdoğan’ın okul sütünü Türkiye geneline yayması bu açılardan da anlamlı ve doğruydu.
Dünya sağlık örgütü verilerine göre en sağlıksız, hastalığa en meyilli öğrenci araştırmasında Türkiye birinciydi çünkü. Sağlıksız ve de düzensiz beslenme önlenemiyor, yoksulluğun kol gezdiği semtlerde öğrenciler süt içemiyordu.
Ve de Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir’de tespit ettiği 246 okulun tamamı kenar semtlerde, yoksul öğrencilerin gittiği okullardı. Ayrıca Başbakan’ın tüm okullara milyonlarca litre süt dağıtması en fazla hayvancılık sektörünü destekleyecek, besi hayvancılığı sayesinde üretici de kazanacaktı.
Başbakan Erdoğan’ın ‘okul sütü’ projesini bu açılardan destekledik, doğru bulduk.
Ancak İzmir’den kopyalanan proje pratiğe geçer geçmez daha ilk günden S.O.S verdi.
27 ilde 2 bine yakın çocuk hastanelik oldu.
Birinin durumu ciddiyetini koruyor.
*
Bakanlıktan anında açıklama…
Sütten değil, çocukların hassasiyetinden kaynaklanıyor. Sütte bolca bulunan laktik asitin bazı insanları rahatsız ettiği tıp camiasında bilinen bir durumdur.
Bazı insanlar sırf bu nedenle süt ve süt ürünleri tüketemez.
Bakanlığın açıklaması kısmen hatta tamamen doğru olabilir.
Ancak yapılan yanlışı örtmeye, gizlemeye yetmiyor.
Davulla-zurnayla duyurulan kampanyanın hedefinde minik öğrenciler var.
Laktik asit sorunu bu derece önemliyse…
Neden küçük bir test yaparak en basitinden öğrencinin ailesine/velisine sorarak bu sorunu çözmediniz? Süt içmesi sakıncalı çocuk listesi hazırlamadınız? 
Ya da İzmir'de 7 yıldır yüzbinlerce öğrenciye dağıtılan sütten neden hiçbir çocuk hastanelik olmadı? İzmir'in çocukları süte karşı hassas değil mi yoksa?
Ya o çocuklardan birinin ya da bir kaçının başına bir şey gelmiş olsaydı?
Bedelini kim, nasıl ödeyecekti?  
Yine ‘Kader’ deyip geçecek miydiniz?
 
Biraz araştırınca gördüm ki işin içinde işler var.
Bakan Ömer Dinçer, ‘Sorun sütte değil çocuklarda’ derken Sivas Valisi ilindeki vakaların ‘bozuk sütten’ kaynaklandığını söylüyor.
Doktorlar ve bilim adamları ‘hijyen kalitesi düşük’ süt dağıtıldığını savunuyor.
Sosyal medyada 2005’ten kalan sütlerin dağıtıldığı iddiası bile var.
Ve daha acısı sözleşme gereği UHT sütler bir hafta öncesinden okullara bırakılıyormuş.
Pastorize edilmiş olabilir.
Ama bırakın soğuk havayı doğru dürüst bir deposu bile olmayan okullara yığılan süt elbette bozulacaktır.

Twitter yıkılıyor.
İzmir’in yaptığını yapamadılar mesajları yağıyor haklı olarak.
Dedik ya İzmir’de 7 yıldır uygulanıyor diye…
İlk yıllarda olmuşsa bilemem ama son 4 yıldır tek bir zehirlenme vakası bile yaşanmadı.
 
Bir de işin ekonomik boyutu var.
İzmir Büyükşehir Belediyesi bu sezon için geçtiğimiz yıl Tire Süt Kooperatifi ile 37 kuruştan anlaştı. Şu anda 246 okulda 207 bin 669 öğrenciye her sabah taze süt dağıtıyor.
Devletin süt ihalelerine bakıyorsunuz.
En düşük ihale 52 kuruştan…
80 kuruşa dayanan bile var.
 
Şimdi gel de sorma…
37 kuruştan dağıtılan ve hiçbir sağlık skandalına yol açmayan İzmir’in sütü soruşturulurken…
En düşüğü 52 kuruştan yer yer 70-80 kuruşu bulan ve ilk günden 2 bine yakın öğrenciyi zehirleyen süte soruşturma açılabilecek mi?
Bakanlığın yapacağı ve muhtemelen kusur örtecek bir soruşturmadan söz etmiyorum.
İzmir’de yürütülen cinsten bir soruşturmayı kast ediyorum.
Bence anladınız siz onu…
 
Umarım yaşanan aksaklıklar acilen giderilir. Ve süt gibi hızlı bozulan, bozulduğunda bir yetişkini bile rahatlıkla öldürebilen bu gıda 'bedava kömür paketi' gibi gelişigüzel, özensiz, dikkatsiz dağıtılmaz.