GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
12 Aralık 2009 Cumartesi

Deniz Baykal, Erdoğan’’a ’“sevişme’” mi teklif etmişti?

Açtım baktım gazete arşivlerine, 19 Ekim.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ’“Kürt açılımı’” konusundaki randevu talebine "kameraların önünde şartıyla evet" diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, "Bu ahlaksızlıktır" yanıtını vermiş’…’¶
 
Geçmiş gitmiş. Günde bi milyon konuyu yutan ’‘gündem arsızı’’ Türkiye’’nin dertleri/tasaları/komiklikleri arasında kaynamış gitmiş.
Sağ olsun/var olsun, dün AKP İzmir Milletvekili Taha Aksoy hatırlattı bize bu kameralı muhabbeti.
Aradan 8 saat geçti; ola ki unutmuşsunuzdur, ben de Taha Bey’’ciğimin ’“kameralı sözleri’”ni hatırlatayım sizlere.
AKP Bornova İlçe Başkanlığı, Genişletilmiş İlçe Danışma Toplantısı'nda demokratik açılım konusunda konuşan Taha Aksoy, "Demokratik açılım konusunda toplumun her kesimiyle görüştük, her sivil toplum kuruluşunun görüşünü aldık. Ancak, 'Konuşalım ama 4 kamera olsun' diyen de oldu. Sen hanımınla yatağa girerken 4 tane kamerayla mı giriyorsun? İki devlet adamı bu kadar önemli bir konuda özel konuşamayacak mı?" dedi. 
* * *
Kimi insanların asıl kimlikleri gariptir, ’‘kalaylı kaplara’’ benzer.
Zaman geçtikte kalay ’–sonuçta kimyasal bir maddedir- akar; ortaya donuk, mat, sevimsiz bir grilik çıkar ya hani.
Üstelik kalay akınca, o kap zehirli olur.
İçinde pişen yemeği yiyeni, -şaka değil-dört kolluya bindirir, mevta yapar.
Taha Aksoy’’un durumu da tıpkı böyle işte. Kalayı akmış kap gibi.
Yakışık aldı mı söyledikleri?
 
Birincisi, gündemin üzerinden tam iki ay geçmiş. ’“Kürt açılımı’” diye bir şey kalmamış, DTP kapatılmış, Türkiye ne olduğu henüz belli olmayan gündemlere savrulmuş.
Her kafadan bir ses çıkıyor, Taha Bey’’den çıkan sese bak!
Adama sormazlar mı ’“Taha Beycim siz iki aydır makineye bağlı mı yaşıyordunuz?’” diye.
Hani bir filmde (aklıma gelmiyor adı/sanı) adam bitkisel hayata giriyor; girdiğinde Sovyet Devrimi olmuş. Adam komadan çıkıyor; çıktığında Berlin Duvarı yıkılmış. Ama o hala Lenin’’i falanı filanı sayıklıyor’…
Bunun gibi bi şey işte.
Taha Bey de iki ay sonra uyanmış, ’“Baykal Başbakanımıza ’‘kameralar önünde görüşelim’’ dediydi’” diyor.
 
İkincisi, değerli İzmir Milletvekilimiz, medar-ı iftiharımız Taha Aksoy beyefendimiz; yaptığı açıklamayla, Deniz Baykal’’ın teklifini ’“ahlaksız teklif’”e dönüştürüyor.
’“Sen hanımla yatağa girerken 4 tane kamerayla mı giriyorsun?’” diyor.
Nasıl yani?
Deniz Baykal, ’“açılım ayağına’” Başbakan Erdoğan’’a ’“sevişelim’” teklifi götürdü de, bu ahlaksız teklif, iki aydır bizden mi gizlenmişti?
Onun için mi Başbakanımız, Baykal’’ın teklifine köpürmüş, ’“Bu ahlaksızlıktır’” demişti?
 
Üçüncüsü’… Aklıma çok muzırlık geliyor da ne yeri, ne zamanı.
Taha Bey, AKP toplantısını, kendi evinin arka bahçesinde verilen garden parti zannetti, gazetecileri/kameraları unuttu galiba.
’“Beşer şaşar’” derler; o da şaşırdı herhalde.
Yoksa o zarif adam, o güzel eşinin kocası, o güzel iki kızın babası; böyle bir ’“açılım’” yapar mıydı?
Aklından o an başka şeyler geçiyordu; dili, o aklından geçenleri böyle telaffuz etti. Herhalde. ’“Dil kazası. Herkesin başına gelebilir’” deyip geçelim biz de.
Zaten gündemler de değişir, yarına unutup gitmiş oluruz, değil mi?