GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
20 Ocak 2016 Çarşamba

Davos’tan bildiriyorlar; %99 = %1

Yeryüzünde servetin %99’una sahip olan %1, Davos Zirvesi’nde, Dünya Ekonomik Forumu’nda dünya sorunlarını konuşuyor. Dünya nüfusu yaklaşık 7.4 milyar; Yani yaklaşık 750 bin kişinin serveti, geri kalan yaklaşık 6.6 milyar insanın sahip olduklarına eşit. Bir başka veriye göre de, servetin %50’sini 62 kişi kontrol ediyor.  Gerek maddi gerek manevi olarak insanlık durumunun sefaletidir bu; Çürüyoruz, tükeniyoruz...İnsanı tanımladık ama o tanımladığımız insan olamadık. 

Dünya’nın ahvali böyle iken neyi konuşacağız!… İlerliye ilerliye, gelişe gelişe, kalkına kalkına geldiğimiz yer burası ise, sağcısına da, solcusuna da; “alın o vaatlerinizi, o lanet olası sloganlarınızı, cehennem olun gidin hayatımızdan!” diyesi geliyor insanın. “Topunuzun canı cehenneme!” dememek için zor tutuyor insan kendini…

Kapitalistler 500 yıldır, sosyalistler 250 yıldır her ne vaat ettilerse, her ne söyledilerse, hiçbiri insanlığı daha iyi bir duruma getirmedi.

Bütün dinlerin temelinde şu üç buyruk vardır; “Yalan söylemeyeceksin! Çalmayacaksın! Öldürmeyeceksin!” İnsanlığın şu haline bakın; hem Tanrı’ya inanıyorlar hem yalan söylüyorlar hem çalıyorlar hem öldürüyorlar. Şimdi, “Allah sizin belanızı versin!” desen olmayacak… Ne demek lazım, onu da bilmiyorum.

Hadi yoksul bıraktınız, evlerini neden başlarına yıkıyorsunuz! Neden öldürüyorsunuz! Tam yoksulluğuyla baş etmeyi öğrenmeye başlamışken…  Olur da, hayatı bir ucundan yakalamayı becerirse, diye mi korktunuz?

%99=%1; bu dehşetengiz eşitlik üstüne artık söz söylemek, nutuk atmak, bu durumdan ders çıkarmak ve soldan kurtuluş reçeteleri sunmak, bana çok aşağılık bir girişim gibi görünüyor. Bu saatten sonra, utanıp susmaktan başka yapacak ne kalmış ki sesimizi yükselteceğiz! Kapitalistler, şu beşyüz yıl boyunca insanlığa ve doğaya yaptıkları kötülüğün hesabını veremezler. Solcular, kâğıt üzerinde ne kadar haklı görünürlerse görünsünler, insanlığı hiçbir şekilde ikna edemediler; Edemedikleri gibi, iktidara geldiklerinde sistemin hizmetine girdiler.

Sağıyla soluyla dinleriyle yeryüzüne egemen tek bir sistem var; Ekonomi, felsefe ve siyaset, bu siyasi, sosyal ve dini örgütlenmeler üzerinden insanlığı sisteme hapsediyor. Yönetilmek için dizlerimizin üstüne çökmüşüz bir kere; ister bir mabette, ister devletin huzurunda, ister devrimin şanlı yolunda; dizlerimizin üstünde medet umuyoruz efendilerden…Kurtarıcılar, yeryüzündeki büyük lanetin melekleri... İnsanlığı kurtarmak gibi küstah bir girişimin faillerini başımızın ütünde taşımak ise, cennetten kovuluşumuzun gerçek hikayesi sanki…

Ortaya çıkan gerçek; İnsanlığımızdan çıkmışız ve bu gerçekle nasıl yüzleşeceğimizi bilmiyoruz. %99’umuz, bu kadar aptal olmanın utancını taşımak ağır geldiğinden, olan biteni görmezden geliyor. %1 ise, düştüğü aşağılığın da aşağılığı durumda, bu alametin kıyamete gittiğini fark etti ve soldan yardım istiyor.

Hal bu ise, ben, “Çıkış yok!” diyorum. O bedel ödenmedikçe insanlığın yüzü gülmeyecek. O bedel, insan olmanın kitabı yazıldıktan sonra gereğini yerine getirmediğimiz için ödenecek. Biliyorduk fakat yapmadık.  Hayat bu kadar çok günahı kaldırmıyor. Yeryüzü cehennemine hoş geldiniz!