İzmir’in yerel iktidarı CHP’de potansiyel Büyükşehir adayları genel merkezin kapısını aşındırmaya devam ederken ilçeler düzeyinde de hareket başlamış görünüyor.
Hemen her ilçede şimdiden boy gösteren aday sayısı bir elin parmaklarını geçerken merak edilen ilk konu Genel Merkezin ilçe politikasının nasıl şekilleneceği.
Ve potansiyel adayların en büyük sorunu 2009 seçimlerinde İzmir’in 28 ilçesinin dümenine geçen mevcut başkanlar.
Akıllardaki ilk soru mevcut başkanların akibeti…
Genel merkez adına yapılan resmi açıklamalarda ibre mevcut başkanlardan yana gözüküyor.
Kılıçdaroğlu’nun ‘blanço, yatırım/proje’ tutarlılığı ve halkta karşılık görmek kaydı şartıyla 2013’te mevcut başkanlarla devam sinyali vermesi kentteki pek çok ilçe belediye başkanının yüreğine su serpti.
Sonrasında Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in yaptığı ‘anket yapacağız, halkta karşılığı olanlar adayımız olacak’ sözünden sonra başkanların genel merkezi anket yağmuruna tuttuğu söylenebilir.
Tabi ki mevcut başkanları göklere çıkaran anketlerdi bunlar…
Genel merkezin henüz bu konuda harekete geçtiği söylenemez.
Genel merkezden yapılan açıklamalara İzmir İl Örgütü’nden de eklemeler yapıldı. Örgütün görüşünün mutlaka alınacağını söyleyen İl Başkanı Ali Engin, önseçim olmasa da örgütün önüne konulacak bir sandığın gayri resmi sonuçlarının da adaylık yolunda etkili olacağını söyledi. Engin’e göre halkta ve örgütte karşılığı olan isimlerin aday gösterilmesi yüksek ihtimaldi…
Ancak Engin’in satır aralarına sıkıştırdığı bir konu daha vardı.
İkinci ve de üçüncü dönemi olan başkanların dinlendirilme ihtimaliydi o da…
Selçuk, Torbalı, Menderes, Çeşme, Narlıdere, Urla, Menemen ve Karşıyaka’nın belediye başkanlarının dinlendirilme ihtimalinden söz eden Engin’in en çok da Cevat Durak’tan söz etmeye çalıştığı anlaşılıyordu aslında…
Engin’in bu çıkışının ardından ‘Büyük Başkan’ Kocaoğlu’nun da ikinci dönemini yaşadığını hatırlatanlar oldu. Hatta Büyükşehir için ‘yanıp tutuşmuyor, ölüp bitmiyorum’ dese de İzmir’i aşan nokta vuruşu temaslarla dikkat çeken ve yerinde duramayan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, ‘başkanlığın’ iki dönemle sınırlandırılması gerektiğini açıkça savunmaya başlıyordu.
Görünen o ki dün 3 genel başkan yardımcısıyla seçim startı veren CHP’deki iç rekabet hayli yoğun… Zaten beklenti de bu yönde…
Genel merkez kaynaklı kimi senaryolarda İzmir metropolünde pek çok belediye başkanının koltuğunu koruması bekleniyor.
Kimi senaryolara göreyse koltuğunu koruyacak başkan sayısı bir elin parmağını geçmez.
Seçim startının parti içi süreçler nedeniyle ‘gidecekler listesinde’ gösterilen Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün sınırlarında ve ev sahipliğinde gerçekleşmesi bile mevcutlar adına bir umuttu hatta…
Mevcutlar koltuklarını korumaya çalışırken potansiyel rakipler de boş durmuyor tabi ki…
O koltuğu mevcutların altından kaydırmak için ilginç hamleler yapılıyor şu sıralar.
Bornova’dan Çiğli’ye uzananlar mı ararsın Bayraklı’dan Karşıyaka’yı dizayn etmeye çalışanlar mı?
Ya da Ankara’dan Narlıdere’ye uzanmaya niyetlenen Bornova’dan Bayraklı’ya dokunmayı düşleyen, il yönetiminden Karşıyaka’ya olmazsa Çiğli’ye kaymayı planlayan, büyük düşünüp eldekiyle yetinmeye razı olan…
Aday kaynamasının en yoğun olduğu ilçelerin başında tabi ki Buca geliyor.
Kentsel dönüşümün olduğu kadar yüksek yapıların da merkezi olan Bayraklı da çok sayıda adayın rüyasını süslüyor.
Mevcutlardan yeri en garanti görünen, en az rahatsız edilmesi düşünülen isim Mehmet Ali Çalkaya… Ve de Abdül Batur’un da arzu etmesi halinde aday yapılması bekleniyor.
Kılıçdaroğlu’na ulaşmakta zorlanan pek çok başkan başta 2 no’lu koltuğun Egelisi Adnan Keskin olmak üzere genel başkan yardımcılarından medet bekliyor.
Ve de Gökhan Günaydın’dan tabi ki…
Bornova’nın nasıl şekilleneceği merak konusu…
Keskin’in birkaç hafta önce Sındır-Kocaoğlu’nu bir araya getirdiği biliniyor. Ancak Kocaoğlu’nun Sındır’a sıcak bakmama ihtimalinin yüksek olduğunu herkes biliyor.
Buna karşın Sındır’ın genel merkezde çok sayıda isimle dirsek temasında olduğu da sır değil.
Büyükşehir’de Kocaoğlu’nun olması halinde Bornova’nın yerel çatışmanın en yoğun yaşanacağı ilçelerden biri olacağı kesin gibi…
Gaziemir’de Başkan Şenol’un bir dönem daha istediğini bilinse de şimdiden harekete geçen potansiyel rakiplerin gücü de hafife alınacak türden değil.
Urla’da Baratalı’nın aportta beklediği düşünülüyor. Hatta il kongresinde Kocaoğlu yapısıyla entegre olan Bülent Baratalı’nın siyasi tecrübesini ilk göz ağrısı Urla’ya aktarmak üzere son kez kolları sıvadığı…
Çeşme’de ihtiyar delikanlı Tütüncüoğlu’nun aday gösterilme ihtimali düşük! CHP’nin 9 oyla kazandığı Karaburun’da Serdar Yasa’nın koltuğu garanti değil.
Aliağa’nın tecrübeli başkanı Oğuz’un bırakmaya meyilli olduğu burada da Eski Başkan Hakkı Ülkü’nün oluşması beklenen boşluğa talip olduğu konuşuluyor.
Dikili’de Osman Özgüven’in bir dönem daha istediği, Bergama’nın başarılı ve genç başkanının adaylık yolunda sorun yaşamayacağı, Foça’da bir meslek büyüğümüzün adaylığa niyetli olduğu, Tire’nin DP’li Başkanı’nın CHP’ye göz kırptığı…
Tabi ki ilçeler senaryosunda Büyükşehir adayının muhtemelen Kocaoğlu’nun ne düşündüğü…
Genel merkezin beklendiği gibi ötekileştirme/tasfiye mi yoksa örgütsel denge üzerinden mi hareket edeceği…
Milletvekili/örgüt dengelerinin kimi işaret edeceği şimdilik soru işareti…
Ama sağlam bir tüyoya göre ilçe adaylarının önünde üç yol var.
1-Büyükşehir adayının muhtemelen Kocaoğlu’nun olmazları arasında olmamak.
2-Kamuoyu desteği… (anket/örgüt vs)
3-Genel merkezde 13. katta karşılık bulmak.
Dahası 13. kata çıkan asansörün şifresini bilmek!