GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
6 Eylül 2012 Perşembe

Büyükşehir senaryoları ve Aslan’ın kararlılığı!

Yerel seçim için artık tarih belli. Ya 27 Ekim (Ki Başbakan Erdoğan’ın gönlündeki tarih bu) Ya da 3 Kasım…
Sonuçta 13 aylık ‘kısa’ bir süreden söz ediyoruz.
Göz açıp kapayıncaya kadar geçecek bir süreden…
Dün Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın Büyükşehir adaylığı noktasında ne denli  kararlı olduğunu anlatmaya çalışmış, satır arasında Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan’ın da bu konuda aynı kararlılığı sergilediğini aktarmıştım.

Uzunca bir süredir kendisini İzmir’i yönetmeye hazırlayan Aslan’ın bu konuda neler yaptığını, neler söyleyeceğini merak ederek çaldım kapısını…
Bir saati aşkın süre görüştük.
Görüşme sırasında ve sonrasında bende oluşan izlenim Büyükşehir adaylığı konusunda Aslan’ın da en az Tartan kadar kararlı olduğuydu.
Aday adaylığı açıklaması hatta başvurusu yapacak kadar hem de.
Beklenti Aslan’ın başvuruyu CHP’den yapmasından yana… Zaten Ege-Koop’un Çankaya’daki Ofisi son aylarda CHP’lilerin (Hem de apoletli CHP’lilerin) uğrak noktasına dönüşmüş. PM üyesinden il başkan yardımcısına, sendikacısından eski/yeni üyelere kadar kapısını aşındıran CHP’lilerle saatlerce görüşen Aslan, sessiz ama derinden yürüyüşünde önemli bir mesafe almış görünüyor.
Öyle ki PM’de Kocaoğlu’nun bilinen 6 destekçisi varsa Aslan’ın da en az o rakamı zorlayacağını tahmin ediyorum.

Her ne kadar ağırlıklı beklenti Hüseyin Aslan’ın adaylık başvurusunu CHP’den yapacağı yönündeyse de ‘İzmir’i yönetmeye talip’ olan Aslan’dan aldığım enerji, AK Parti’ye de kapıyı kapatmadığını gösteriyor.
Eğer Tartan gibi Aslan da başvurusu CHP’den yaparsa İzmir’de adaylık yarışının iyiden iyiye kızışacağı aşikar... Bir önceki dönem rakipsiz olan Kocaoğlu’na karşı ‘kararlı’ iki adayın ortaya çıkması CHP Genel Merkezi’nin de kafasını karıştıracaktır.
Neyse ki yerel seçim için geri sayım başladı.
Önümüzdeki 3-5 aylık sürede dananın kuyruğu kopacaktır.
Yanıtı aranan birkaç soru var bu noktada…
‘Tarihi Dava’nın Nisan’daki ilk duruşmasından sonra ‘yüzde 90 adayım’ diyen ve bu kararlılığını sürdürdüğü gözlenen Kocaoğlu’nun son kararı ne olacak?
Beklenen adaylık açıklamasını yapacak mı yoksa ‘davanın seyrine’ göre ‘ekibi motive etmeyi amaçlayan’ bu kararından geri adım atacak mı?
Ve yanıtı asıl önemli olan soru ise Kocaoğlu’nun genel merkezdeki karşılığı…
İl kongresinde ve de kurultayda genel merkezle yan yana hatta omuz omuza olan Kocaoğlu’na MYK seçiminden sonra verildiği iddia edilen mesaj vardı.
Sarı liste operasyonuyla allak bullak olan ve ağırlıklı olarak Kocaoğlu’na yakın isimlerin seçildiği PM yarışından sonra MYK’ya tek bir İzmirli bile almayan Kılıçdaroğlu’nun Kocaoğlu’na ‘İzmir’in patronu da benim’ demeye çalıştığı iddia edilmişti.
Kılıçdaroğlu-Kocaoğlu arasında estiği iddia edilen soğuk rüzgarların süreç içinde fırtınaya dönme ihtimalinden hareket eden aday adayları hazırlıklarını da bu ihtimalin üzerine bina ediyor. Hatta Kocaoğlu’nun yerel seçim sonrasında Kılıçdaroğlu’na rakip bile olacağı senaryolarını güncelleştirerek Ankara-İzmir arasındaki gerilimin artması da amaçlanıyor olabilir tabi ki.
MYK tercihiyle İzmir’in siyasi patronluğunu şahsen üstlenen ve 2 yılı aşkın süren genel başkanlığı sürecinde pek çok sürpriz kararın altına imza atan Kılıçdaroğlu, her fırsatta överek yere göğe sığdıramadığı Kocaoğlu’nu çizebilir mi?
Kendisini ‘genel başkanlığa’ taşıyan Önder Sav’ı ve İstanbul’dan bu yana omuz omuza çalıştığı Gürsel Tekin’i çizerek ‘sürprizlerin adamı’ olduğunu kanıtlayan Kılıçdaroğlu’ndan İzmir için de benzer bir operasyon bekleyenlerin sayısı artıyor.  
İşte ‘kararlı’ adayların iştahını kabartan ihtimal bu…
Ancak bir görüşe göre önemli ölçüde çözülmüş olsa da halen devam eden Büyükşehir’e yönelik dava hem genel merkezin hem de kararı merak edilen Kocaoğlu’nun başka türlü davranmasını engelliyor.  
Dava devam ettiği sürece Kocaoğlu’na dokunulmayacağını savunan da var seçimden sonra alınacak olası bir mahkûmiyet riskini CHP genel merkezinin alamayacağına inanan da…
Sizin anlayacağınız kafalar oldukça karışık.
Ama kesin olan şu ki ne CHP Genel Merkezi ne de Başkan Aziz Kocaoğlu bir önceki dönem kadar rahat olmayacak. Sonuçta şimdiden başvuru yapması beklenen aday sayısı 2. Bu rakamın Ankara’nın nabzına göre artma ihtimali yüksek. İzmir’in siyasi sorumluluğunu Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve de MYK Üyesi Bihlun Tamaylıgil ile paylaştığı iddia edilen Kılıçdaroğlu’na yönelik siyasi muhasara ise genişliyor. Potansiyel adaylar Aslan ve de Tartan şimdiden MYK ve PM üyeleri üzerinden Kılıçdaroğlu’nun aklını çelmeye çalışıyor.

Birkaç ay önce ortaya attığı İzmir’i Sağlık Serbest Bölgesi kazandıralım önerisi kısa sürede oluşan toplumsal/siyasal mutabakatın ardından Valilik eliyle resmi bir projeye dönüşen Hüseyin Aslan ise seçim sürecine kadar yeni hamleler yapmaya hazırlanıyor.
‘Nasıl bir İzmir hayal ettiğimi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğim’ diyen Aslan’ın en iddialı olduğu alan ise kentsel dönüşüm…
27 yılda 20 binin üzerinde konut üreterek bu alanda ‘İzmir’in TOKİ’si’ unvanını hak eden Ege-Koop’un Başkanı Aslan, ‘Bu seçimi kimse çantada keklik görmesin. Çünkü bu seçimde partiler değil adaylar hatta projeler yarışacak. Özellikle de kentsel dönüşüm konusunda halkı kim ikna ederse onun seçimi alma şansı yüksek. Çünkü son yasayla birlikte kentsel dönüşümün pilot illerinden biri olan İzmir’de yüz binlerce seçmen kendilerini neyin beklediğini bilmiyor. O nedenle güvenebilecekleri bir aday, inanabilecekleri bir projenin peşine takılacaklardır’ diyor. Haksız da sayılmaz hani…
Özellikle varoş diye tabir ettiğimiz kenar semtlerde yüz binlerce insan bugün tek bir soruya yanıt arıyor.
Evimiz yıkılacak mı, bizi nasıl bir gelecek bekliyor?
Sanıyorum bu soruya hangi parti, hangi aday daha sağlıklı yanıtlar verirse halk bu kez onun arkasına takılacak. Çünkü mevzu-bahis olan insanların yaşamlarını sürdürdüğü yuvaları…