GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Suavi YARDIMOĞLU
YAZARLAR
21 Temmuz 2014 Pazartesi

Bu ayıp İzmir’in

Futbolda Türkiye’den kovulan teknik adamların son iki dünya şampiyonluğuna imza atmasının ayıbını benimsemiştik, neredeyse…
Tüm dünya ve Avrupa’nın şapka çıkardığı, önünde saygı ile eğildiği İspanya’nın teknik patronu Del Bosque’ye neler neler söylememiştik ki… Bir görsel benzerlikten yararlanıp “Yeniköy Kasabı” bile demiştik, kurt hocaya.
Ya Joachim Löw… Günlük yaşayan Türk futbolunda Alman Hoca Fenerbahçe’de topa tutulmuş, “Bundan ancak kurs hocası” olur, diyerek Löw’ün icracılığını tefe koyarken, arkasından bir ton laf edip sığındığı Adanaspor’dan da kovmuştuk.
İşte tüm bunları hazmetmeye çalışırken ve de yavaş yavaş alışırken önceki gün bir başka gariplik de voleybolda hem de İzmir adına yaşadık. 
Yıllar sonra Arkasspor’un yanına kardeş gelmesine sevindiğimiz, ancak 1. Lig’deki ilk sezonunun ardından kepenk kapatan Konak Belediyesi’nin kadrosunda yer alan ABD’li voleybolcu Garret, ABD  Ulusal Takımı’yla Dünya Ligi şampiyonluğunu elde ederken, bizim de yüzümüz kızarıyordu.
Brezilya ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki Dünya Ligi finali, iki ülke arasındaki ezeli rekabetin en kızıştığı anlardan biriydi. Finalde 3-1’lik skor Birleşik Devletler’in yeni gurur kaynağı olurken, İzmir adına da yeni bir utanç sayfası açtı.
Filenin 1. Lig’deki iki İzmir temsilcisinden biri olan Konak Belediyespor’un kapatılmasıyla, sportif anlamda sokağa atılan Garret Muagututia, ABD Ulusal takımıyla dünya şampiyonluğuna ulaştı.
ABD’nin 18 numaralı formasını giyen 2.05 boyunda, 3.59 hücum ve 3.45 blok yüksekliğine sahip oyuncusu Garret, ulusal takımının ezeli Brezilya rekabetinde, finalde başarıyla forma giydi ve Dünya Ligi Şampiyonluğu’na imza atan oyunculardan biri oldu.
İstatistiklerde İstanbul Büyükşehir’in oyuncusu 12 numaralı Russel Holmes ile birlikte Türkiye Ligi’nden iki oyuncu yer aldı. Bunlardan biri de 26 yaşındaki Garret’tı. Ancak ne yazık ki Konak Belediyesi erkek voleybol takımı da diğer talihsiz İzmir takımları gibi artık tarih olmuştu.
Maçı anlatan spiker de sıra Garret’e geldiğinde onun Konak Belediyesi oyuncusu olduğunu belirtirken, İzmir adına utanç kaynağı dip notunu veriyordu:
“Konak Belediyespor faaliyetini durdurdu”
Konak Belediyesi, 1. Lig’de yer alan erkek voleybol takımının faaliyetini parasal nedenler gerekçe göstererek durdururken, koca İzmir’den bir Allah’ın kulu da; “Durun yahu! Bu takım 1. Lig takımı, yazıktır günahtır. Bir yol bulalım, yaşatalım” demedi ve belediye kurmayları şalteri indirirken, başarı ve özveri öyküsü bu ekibin göz göre göre yok olmasına kimse karşı çıkmadı.
Konak Belediyesi yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde kendilerine ayrılan sportif bütçeyle bu kadar profesyonel takıma bakamayacağını duyurmuştu. Bu açıdan bakıldığında, kapatma kararı bir bakış açısına göre haklı bulunabilir.
Ancak bu takımın emektarlarının kulübün iddaa gelirlerinden pay alabilmesi için doğrudan ligde kalmak yerine play out maçları oynamaya bile razı olduğunu ve birkaç maç daha fazla gelir sağlamak adına, tatile gitmek yerine risk almayı seçtiklerini ve bu kadar ince mali düşüncelerde içinde bulunduğunu biliyoruz. Bu kadar kolay mı olmaydı?
“Kapatıyoruz”
“Tamam. Hayırlı olsun!!!”
Sadece; kariyerine Dünya Ligi Şampiyonu’nun ekleyen Garret’ın kulüp hanesinde “faaliyeti durdurulmuştur”  belirteçinin yazması değil, bir anda 1. Lig oyuncusuyken kendini “boşta” bulan, sözleşmelerinin alacaklarının hakkı hukuku “güme giden” Konak Belediyespor voleybolcuları adına da, “1. Lig Takımı kapatan İzmir sporu” adına da büyük bir ayıptır yaşananlar.
Bir dönemler ligin önemli oyuncularının bir kaçı dışında İzmir’den çıkmasını yadsımıyorduk. Göztepe’nin Boronkay kapışmalarında, Karşıyaka’nın Aris maçlarında salon tıklım tıklım doluyordu. İzmirspor’da, Karantina’da erkek voleybolu ayrı bir gelenekti. Fileden bir Tuborg gelip geçmişti. O zaman da isyan etmiştik, Tuborg kepenklerini indirirken.
Erdallar, Feyza’lar, Müfit’ler, Toni’ler, Elviolar, Şükrü’ler, Raif’ler, Mehmet’ler, Uğur’lar, Bülent’ler, Aykutlar… Bir yaz akşamında gökyüzünde kayan yıldızlar misali avucumuzdan uçup giderken, yeni nesile de, yarışmacı takımlarına da sahip çıkamadı İzmir’in erkek voleybolu… 
İki binli yıllara ulaşırken cami avlusuna bırakılan İzmir erkek voleyboluna Sökeli bir hayırsever Hilmi Bey sahip çıkıyor ve İzmir sınırları dışından Söke Lee’yi armağan ediyordu.
Sonra Arkasspor örnek bir sosyal sorumluk projesi olarak ortaya çıktı ve voleybolda bir çok ilke imza attı. Türk erkek voleybolunun tarihini değiştirdi. Halen İzmir olarak Arkas’ın sırtına binmişiz gidiyoruz. Onlar servet harcayıp, kaliteli isimler, dünyanın gözde teknik adamlarını getiriyorlar, kendi öz çoçuklarımızı dünya yıldızlarıyla harmanlayıp gurur kaynağı kadrolar oluşturuyorlar, yetmiyor tesis kuruyorlar, onlarca çocuğa gence hizmet götürüyorlar, sadece üst tarafta değil alt yapıda şampiyonlukları teker teker topluyorlar. Biz onların başarısından İzmir olarak kendimize pay çıkarıyoruz. Avrupa salonlarında arkalarında “İZMİR” yazan formalarıyla alkış alıyorlar. Ne acıdır ki adını taşıdıkları kendi kentlerinde, salonu doldurmak için bedava bilet dağıtıp, yetmiyor çekilişle araba veriyorlar.
Garret’tan yola çıkıp nerelere geldik değil mi? Garret kendine bir kulüp bulup yola devam edecek. Para da, yeni kariyerler de kazanacak. Kısacası Garret için de İzmir için de hayat devam edecek.
Ama İzmir’in voleybol ayıbı hep yaşayacak.
Garret Muagututia… Forma No: 18 … Dünya Ligi Şampiyonu … Kulübü: Konak Belediyesi (kapatıldı)…