GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Suavi YARDIMOĞLU
YAZARLAR
22 Mart 2014 Cumartesi

Neyin peşindeler?

Bu hafta Süper Lig’in 26. haftası. Haftanın 8 maçından 4’ü seyircisiz. Hesapta küfür etmeyeceğine inanılan bayan ve çocuklardan oluşan “vuvuzela” misali kulak tırmalayan bir gürültü çıkaran, futbola aşina olmayan, “bedava sirke” misaliyle futbol hastası kesilip stadlara koşan anlamsız bir topluluk önünde 4 maç daha oynanacak.
Her şeyin en iyisini bilen (!) federasyonumuzun “dünyada bir ilk” diye sunduğu bu ucube görüntü içinde dört 90 dakika daha “women&child” korosuyla “temaşa” edilecek.
PTT 1. Lig’de de durum farklı değil. Bu hafta piyango Karşıyaka’ya çarptı. Gelecek hafta Buca kara yazgısını yaşayacak.
Sağdan solan gelecek, taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışan borç sarmalı içindeki kulüplerin hasılat gelirleri, hazretlerin çok övündüğü bu uygulama ile buhar olup uçarken, kasalardan yine 50 milyarlar, 100 milyarlar çıkacak.
Rakamlar korkunç! TFF’nin kötü ve çirkin tezahüratı önlemek için yaptığı 52. madde değişikliği sonrasında orta ölçekli bir sanayicinin varını yoğunu ortaya koyup kazanamayacağı paralar Federasyon’un kasasına su gibi akıyor.
Örneğin Bursaspor 1 trilyon 150 milyar “Törkiş Lira” bayılmış Federasyon’a… Yani Akhisarspor’un yıllık bütçesinin altıda biri… PFDK’nın çirkin ve kötü tezahürattan dolayı 17 kulübe kestiği cezanın toplamı ise yeni parayla 5 milyon 193 bin 333 lira… Eskiye göre  5 trilyonun üzerinde… Bir tek Gençlerbirliği kurtulmuş ceza yağmurundan…
Başında taşıdığı “Türkiye” ibaresinden de utanmayan TFF, Türkiye’nin tüm dünyaca hayranlıkla izlenen, ezilen dünya halklarının en büyük yol göstericisi, dünya durdukça eşi benzeri gelmeyecek ulu önderi Atatürk’ün adının statlarda anılmasını, Mustafa Kemal’in adının zikredilmesini “kötü ve çirkin tezahürat” olarak belleyip gelecek kuşaklarca da lanetlenecek tarihi bir utancın altına agalarına yaranmak için imzasını atıyor.
İktidarın futboldaki uzantısı konumuna bürünen sözüm ona özerk TFF, seçim öncesi statlarda dikensiz gül bahçesi yaratmak için yukarılardan gelen talimatları yürürlüğe koyarken, TFF’nin keskin kılıcı PFDK’nın yıllarca TC yargıcı, TC avukatı olarak görev yapmış, Atatürk’ün kurduğu çağdaş hukuk düzeni içinde görev yapmış ve yapmakta olan sayın üyelerinin de vicdanı hiç mi sızlamaz mı, bu tarihi utanca ortak olurken…
Türkiye’nin en eski kulübünü batırma aşamasına getirdiği için ödüllendirilip, Türk futbolunun başına musallat edilen “tüpçü” başkan, iş bilen kurmaylarıyla şimdi de statlarda aykırı ses yaratılmaması adına sağa sola pervasızca ceza yağdırıp Anadolu kulüplerini batırmaya çalışıyor.
Ustasının izinden gidip “dediğim dedik” mentalitesiyle, “ali kıran baş kesen” edasıyla futbolumuzdaki her kurumu parçalayıp yıkıyor, değerleri alt üst ediyor.
Türk futbolunu birkaç yabancının, giderek büyüyen, para parayı çeker misali, çoğalan, sömüren, ezen, devasa bütçelerin getirdiği günlük başarılarla cilalayıp halkın önüne atan futbolumuzu yönetenler, yavaş yavaş futbolu bir delikanlı oyunu olmaktan çıkarıp, yerine bol paralı varsılların, biat eden ve bunun karşılığını alan, aykırı ses çıkarmayan yandaşların aile kulubü haline getirmeye çalışıyorlar.
Tabi başarabilirlerse…