GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Suavi YARDIMOĞLU
YAZARLAR
11 Mayıs 2013 Cumartesi

Futbol devriminde İzmir

Onlara diyecek sözümüz yok “Helal olsun!” dan başka.
Pınar Karşıyaka’nın, o hengamenin içinden sponsor avantajını terinin son damlasına kadar kullanıp Avrupa şampiyonluğunu kıl payı kaçırmasına, Karşıyaka’ya, İzmir’e, hatta Türkiye’ye o heyecanı yaşatmasına şapka çıkarmaktan başka ne yapabiliriz. Onca başarıya doymuş Arkas’ın şampiyonluk maçındaki hırsına, kararlılığına ne diyebiliriz ki? Konak Belediyesi’nin Altınordu adıyla yıllar sonra Voleybol 1. Ligi’nde İzmir’i ikinci takımla taçlandırışını, Bayanlarda pişmiş tavuğun başına gelenleri yaşayan Karşıyaka Voleybolu’nun Alanya serüvenine alkış tutmamak elde mi?
Ama futbolda tüm Ege bir uyanış, bir silkiniş, hatta bir devrim yaşarken İzmir’i anlamak mümkün değil.
Altınordu yönetiminin tarihi bir kararla Seyit Mehmet Özkan’a teslim ettiği Altınordu futbol A.Ş.’nin doğru adımlar, doğru adamlar, doğru işler ve geçerli yöntemlerle kaldırdığı kupanın gölgesinde İzmir futbolundaki acı tablonun endişe veren resmi silinebilir mi acaba?
“Pantolon uyduramadık gömlek verelim” hesabı, Örnekköy ve Güney aksı projeleri sessiz sedasız hasır altı edilerek, gündeme sürülen iki butik statla İzmir futbolu kurtulacak mı?
Yoksa, İzmir’in sahip çıkmadığı, borç harç içindeki Buca’nın birkaç idealist adam ve özverili yönetici ile tırnaklarla kazıyıp getirdiği Play Off’un üzerine konup İzmir futbolunun geleceğine umutla bakabiliyor muyuz?
Evet, İzmir’in çevresinde bir futbol devrimi yaşanıyor.
Efendim; “Paramız yok, destek yok, lobi yok!” O yok… Bu yok…
Geçelim bunları. İşte Aydınspor 1923… Yok olan bir futbol fenomenini ayağa kaldırırken, her maçta 12-13 bin futbol sevdalısıyla, aylarca alacaklarını tahsil edemeden, senetlerini futbol, gol ve kent onuruna tahvil ettiler. Bir lig atladılar, hedefe daha yukarıları koymak istiyorlar. Başkan Özlem Çerçioğlu; “Süper Lig’e çıkın 50 bin kişilik Efe Arena hazır” diyor. İzmir’deki stat masallarına inat.
Dibe vuran Dardanel, küllerinden doğdu, her dönem büyük kulüplerin kapıştığı kendi öz kaynaklarıyla play off yaptı. Belki bir üst lige oradan da daha yukarılara gelecek.
Balıkesir 60’lı yıllardan beri düşlediği emelini gerçekleştirdi. Kent sokaklarda.. Bal- Kes Artık 1. Lig’de…
Fethiye, Nazilli 2. Lig’de şampiyonluk kovaladı haftalarca. 3. Lig’de Ayvalıkgücü, çıktığı gibi geldi ve ilçenin adını yeniden profesyonel liglere yazdırdı. Kızılcabölük diye çoğumuzun yerini bilemeyeceği bir belde takımı Denizli’ye yeni bir 3. Lig takımı armağan etti.
İzmir de Balçova’yı çıkardı ama kimsenin umuru olmadı.
Akhisar Süper Lig’de iz bıraktı. İnanıyoruz ki, ligde kalacak ve yeni modern stadında Süper Lig heyecanını yeni sezonda kendi ilçesinde taraftarlarıyla yaşamaya hazırlanıyor. Buca başaramaz ve KSK mucizeyi gerçekleştiremezse Denizli, Manisa derken, Süper lig heyecanının adresi bu kez Akhisar olacak İzmirliler için…
Son düzlükte nefesi yetmeyen Manisa onca yokluğa karşın haftalarca şampiyonluk mücadelesi verdi. Her şeye karşın şansı var.
Kayseri kenti ikinci takımına Süper Lig’de yer bulurken, biz hafta sonunda Göztepe’nin ligde kalışına sevineceğiz, tabi Ege’nin bir başka değeri Tavşanlı’yı kurban verirken, tabi Atatürk Stadı’na “meteor” düşmezse.
Adı “Efsane” olmuş bir İzmir değerini lüks bir daire ederine İzmir dışına kaptıran İzmir futbolu, kendi çocukları Türk futbolunun büyükleri ve hatta Avrupa kapılarına dayanırken, sayısı her transfer döneminde neredeyse bir takıma ulaşan nokta (!) transferlerle ehil (!) ellerde umut arıyor. Taraftar pimi çekilmiş bomba gibi.
Karşıyaka’da borç 30 milyona dayanmış, yönetim çakma üyeleriyle koltuğu korumanın derdinde. Karşıyaka uğruna can veren taraftar genel kurula girmek istiyor, iktidar hesapları ve diğer ince hesaplar izin vermiyor. Kalıcı adımlar, 100 yıllık kulübü geleceğe ulaştırmak, yeniden 14 branşlı güçlü bir armada oluşturmak yerine, kulübü bir Truva atına dönüştürüp, siyasetle değiştirilemeyen dengeleri futbolla değiştirmenin derdi sarmış. Fedakar teknik adam ve futbolcu grubu gidecekmiş, çöküş çok daha hızlı olacakmış, “bir grup taraftar” dan başka kimsenin umurunda değil.
“Dalya” demeye hazırlanan Altay, 100 yıllık tarihinde 2. Lig’deki (üst taraftan sayılırsa 3. Lig) ikinci sezonunu geçirmeye de hazırlanıyor. Ebedi puan cetvelinin üç büyüklerden sonraki gediklisi için o günler tatlı bir anı olarak arşivlerde kalmış. Taraftar yönetime inanmıyor. Play off şansı kalmamış. Alt yapıda gelen onca başarı Türkiye şampiyonluklarının üst tarafa yansıması bir türlü gerçekleşmiyor. Altay’ın adının bile korku saldığı ekipler şimdi Altay’a korku veriyor.
Futboldaki devrim ateşi Ege’yi sarıyor. Ama İzmir futbolu birbirini yemekten başka elle tutulur bir tavır ortaya koyamıyor.
O klasik soru ile bir sezonu daha geride bıraktık. Birkaç hafta sonra sorunun yanıtı netleşecek. 
Sahi, “Neden İzmir’in Süper Lig’de takımı yok?”