GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Suavi YARDIMOĞLU
YAZARLAR
25 Ocak 2014 Cumartesi

Kimler utansın?

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, İZVAK’ın ödül töreninde “dost acı söyler” örneği gerçekçi ama acı konuştu.
Fatih Hoca’nın söylediklerinin altına imzamızı atarız. Meslekte 30 yılı geride bırakıyoruz. Ne vaadler dinledik, ne projeler gördük. Hemen aklına gelen ikisini sayıvereyim: Karşıyaka’ya 22 katlı plaza ve modern stat yapılacaktı. Göztepe Gürsel Aksel’e ise Monako’daki 14. Loui Stadı’nın ikizi inşa edilecekti. Yıllar geçti gitti, ama sonuç ortada. 29 Ocak’ta ihaleye çıkacak iki butik statla çırak çıkacağız. Buna da şükür.
Bugün Altay ve Karşıyaka’nın hasbel kader idman yapacak yerleri var. Ender Türk’ten Vali Kutlu Aktaş’tan, Nafiz Zorlu’dan ve Selçuk Yaşar’dan Allah razı olsun. Bucaspor Seyit Mehmet Özkan ve parayı akıllı işlere yatıran yönetimler sayesinde altyapıya ve Kaynaklar Tesisleri’ne sahip oldu. Özkan şimdi Altınordu’yu ihya ediyor. Göztepe’de ise yıllardır süren idman yapacak saha sorunu Altınbaş Holding ve Hüseyin Altınbaş sayesinde nasip olursa 14 Haziran’da bitecek. İzmirspor ise elindeki altın değerindeki araziyi kullanamıyor. Bakımını yapamadığı için Göztepe’ye kiralıyor.
Kulüpler, teknik adamlar ama orada, ama burada, belki de bu yazgının bir parçası oldukları için idman sorununu bir şekilde çözüyorlar. İşin Türkçesi idare-i maslahat....
Gelin görün ki, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti Ege’nin incisi İzmir’de doğru dürüst maç izlenecek bir stat yok. Yıllar geçmiş geçmiş gitmiş. 60 yılların Alsancak’ı, 71’in Atatürk Stadı her üç beş yılda bir, makyajla sözüm ona yenilenip, İzmir futbolunun önüne sürülüyor.
2016 Avrupa adaylığı treni kaçarken, İzmir’in yeni stat hayalleri de “öküz öldü ortaklık bozuldu” misali hemen suya düştü. Ne yazık ki kimse, “2016’yı kaçırdık, ancak önümüzde bir çok organizasyon var. Üstelik İzmirliler’in de çağdaş bir ortamda maç izlemek hakkı” deyip projelerin üzerine gitmedi veya İzmirli Federasyon Başkanı’na karşın, İzmir’e ceza kesmek isteyenler tarafından götürtülmedi.
Her seçim dönemi yeni vaadler gündeme geldi. Tıpkı şimdi olduğu gibi...
Ama gerçek ortada. Bu Atatürk Stadı iflah olmaz. Tamire harcayacağın para boşa gidecek. En basitinden boyamak bile külfet. Dönüp dolaşıp, yinelenecek tamir masrafını bir kenara ayıracaksın. İstediğin kadar tamir et boşa... Yıkıp yerine yenisini yapacaksın arkadaş! Bu kadar basit. Mimarını mı kandıracaksın. Sit kararını mı kaldıracaksın. İhaleye mi çıkaracaksın... Orası sana kalmış. Öyle ya da böyle bunu yapacaksın...
Bir kere maç izlemek işkence. İkincisi Fatih Hoca’nın belirtiği kokan soyunma odalarına da çare yok. Çünkü mimari gereği tribünlerin aralıklarından akan suyu kesmek olası değil. Üçüncüsü atletizm pisti ise yanda Seha Aksoy var. Tribünlerini genişletirsin, elden geçirirsin olur biter. Dördüncüsü İzmir’e artık Olimpiyat Stadı, Halkapınar Salonu gibi yeni dev ucubeler gerekli değil. Sporseverin rahat maç izleyebileceği, ulusal maçların, Avrupa kupalarının oynanabileceği, yeterli kapasitede, çağdaş, işlevsel ve modern spor mabedleri gerek. Bunlar gerçekler.
Şimdi Fatih Hoca’nın söylediklerinden sonra İzmir’de bir algı oluştu.
İzmirliler olarak utanıyoruz!
Yok arkadaş! Orada duralım. Anadolu’nun en ilgisiz yerlerine kullanılmayan spor tesisleri donatanlar... Yıllarca tesis desteği adı altında yandaş kulüplerin transfer ve bilinçsiz harcamalarını, yönetim borçlarını kapatanlar... Bir yandan sporda şiddete karşı yasa çıkarırken öte yandan bu konudaki projeleri aylarca peşinden koşturup iplemeyenler (İZVAK’ın taraftar projesi) ... Her seçim dönemi yeni bir vaadle gelip, seçimler bittikten sonra bir daha ki seçime dek ortada görünmeyenler... Her yıl milyonlarca dolarlık sponsor geliri açıklayıp, hava atarken, borç batağı içindeki kulüplere “Balık yemeyi değil, balık tutmayı öğrenin” diyerek ayar çekenler... Yüz milyonlarla ölçülen gelirleri zaten Anadolu’yla aşıalamaz uçurumlar oluşturan, “böyyük” kulüplere devlet kesesinden ballı araziler, sınırsız olanaklar, kıyak takaslar sunanlar...
İzmir’den geçtik, ülkenin Başkenti’ne dahi, 11 yılda bir Ulusal maçı reva görenler...
Biz mi, onlar mı?
Kimler utansın?