Geride bıraktığımız Perşembe…
İzmir için siyaseten özel bir gündü…
Aynı zamanda…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve…
Ana Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu için de…
Tarihe geçecek bir takvim yaprağıydı…
Neden özeldi?
Çünkü…
Erdoğan, resmen “Cumhurbaşkanı Adayı” olduğunu…
İlk kez ilan ediyor ve bunu…
Kimilerine göre “CHP’nin kalesi” olarak tarif edilen…
İzmir’de yapıyordu…
O sırada…
Tam zamanında yapılacağını söylediği seçime…
Bir yıldan azıcık daha fazla zaman vardı…
Ancak…
Asıl manşet “Evet, adayım…” cümlesi değildi…
Harbi manşet…
Sayın Cumhurbaşkanının…
Ana Muhalefet Lideri’ne sesleniş biçimiydi:
“Seçim önümüzdeki yıl Haziran ortasında yapılacak... Cumhur İttifakı'nın adayı belli olsun diyorsun... Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan... Daha ne bekliyorsun? Bugünden tezi yok yüreğin yetiyorsa ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla...”
***
CHP’nin ve Altılı Masa’nın lideri Kılıçdaroğlu…
Sustu, karşılık vermedi…
Belki de…
Özel bir taktik gereği konuşmuyordu…
***
Peki, Cumhurbaşkanı’nın…
Ana Muhalefet Lideri’ne söyledikleri karşılıksız kaldı mı?
Hayır…
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener…
Bir TV’nin canlı yayınında…
Eteğindeki taşı dökmekle kalmadı…
Kılıçdaroğlu adına da…
Söyleyeceklerini teker teker sıraladı…
Ama…
Asıl niyeti Cumhurbaşkanı’na cevap vermekti:
“Altılı masanın biz genel başkanları Cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmama kararını aldık… Biz Cumhurbaşkanı adaylığının ötesinde bu ucube sistemin ortadan kalkması ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi iddiasının sahibiyiz…”
Ancak…
Asıl bombayı arkaya bıraktı:
“Sayın Erdoğan'a bir tavsiyem var… Alsın seçim kararını; diyelim ki, yarın aldı, üç ay sonra seçim var… Biz de Pazartesi adayımızı açıklayalım… 2023 Haziran'ında dediğine göre o zaman biraz bekleyecek ve meraklanacak… Adaylarını açıklamadı demek hep yün yumağı… Kedilerin önüne atarlar ya…”
Akşener…
Aslında şunu söylemek istiyor…
“Aday yıpratma sezonu açıldı ama biz bu tuzağa düşmeyiz…”
***
Peki…
Millet İttifakı’nın liderleri arasında…
Cumhurbaşkanı adaylığını gönlünden geçiren var mı?
Kesin vardır(!)
Ancak…
Bugünlerin “Arzular Şelale” deyip, coşma günü olmadığını…
Onlar da iyi biliyor…
Gelecek süreçteki “muhtemel” kartvizitini…
Bugünden seslendiren tek siyasetçi…
Meral Akşener…
Ne diyor, şu sıralarda:
“Altı genel başkanın içinde Cumhurbaşkanı adayı olmayacağımı aylar önce söyledim… Parlamenter sisteme geçiş önemli… Bu ucube sistemin demokrasiyle, sandıkta ve hür irade tercihiyle değişmesi şart…”
Meral Akşener’in…
Kimilerine göre “gözü kara” siyasetini…
Ege seçmeni beğeniyor…
“Biz seçimde birinci parti olacağız...” sözleri ile…
İddiasının yüceliğini kanıtlıyor…
***
Meral Akşener, derken…
Zaman Tüneli’nden bir politikacıyı hatırlatıyor çevresine…
Margaret Thatcher…
İngiltere’nin ilk kadın başbakanıydı…
Aynı zamanda…
En uzun süre başbakanlık yapan siyasetçiydi…
Uyguladığı politikalar nedeniyle hem büyük destek gördü…
Hem de ciddi bir muhalefetle karşılaştı…
Dünya, O’nu…
Yaşamı boyunca hep “Demir Lady / Demir Leydi” olarak andı…
Haksızlığa tahammülü yoktu…
Her konuşmasında Sovyetler Birliği’ni hedef aldı…
Zor kadındı ama akıllı siyasetçiydi…
Önce…
Rusya bu kızıl saçlı Başbakan’a…
“Demir Lady” adını taktı…
Ve ölünceye kadar o “yakıştırma” ile anıldı…
Meral Akşener de…
Türkiye’nin cesur kadın siyasetçisi…
Neden böyle diyorum?
Beş yıl öncesini hatırlatayım; hak vereceksiniz…
***
İngiliz Time dergisi…
Meral Akşener’i sayfalarına taşımıştı o günlerde…
Ardından da…
İngiltere’nin…
En ciddi siyasi gazetelerinden biri olan “The Guardian”ın başlığını…
Bugün gibi hatırlıyorum:
“Türkiye’nin Demir Lady’si Meral Akşener, Erdoğan’a meydan okumaya hazırlanıyor… ”
Eh, İngiliz gazetesi haklı çıktı galiba…
Bu arada Akşener’in…
“İlk seçimde birinci parti olacağız!” sözlerine dikkat!
Nokta…
Sonsöz: “Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız… / Abraham Lincoln – Amerika Birleşik Devletleri eski Başkanı…”