GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
1 Haziran 2022 Çarşamba

Komşu… Tehdit… Kalamar… Ve biz…

Günün gözdağı…

Dün MHP Lideri Devlet Bahçeli’den geldi…

Kıdemli politikacı…

Komşu’nun…

Ege’de gerilimi tırmandırdığını söyledi…

Giderek bize karşı efelenen Yunanistan’ın dikkatini çekti:

Miçotakis yönetimi, denize dökülen vandal dedelerinden ders almamıştır... Denizin dibini canı tekrar çekmektedir…”

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan da…

Son sözünü söyledi:

“Yunanistan Başbakanı Miçotakis nereye nasıl üs kuruyorsa kurdursun… Artık benim için Miçotakis diye birisi yok…”

***

Oysa…

Taaa, iki yıl önce Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar…

Yunanistan'ın Meis Adası’nda yaşananları görmüş ve…

Tepkisini sert biçimde dile getirmişti:

“Bu bir silahlanma yarışı değil, silahlanma gösterisi… Bir takım ülkelerin teşvik ve tahrikleriyle kendilerince silahlanmak suretiyle Türkiye'ye üstünlük sağlamaya çalışıyorlar… Bu beyhude bir gayrettir…”

Vallahi…

Sözde Komşu’nun yaptığı haylazlık…

Beyhude bir gayret mi, değil mi göreceğiz…

***

İngilizlerin, meşhur bir atasözü vardır:

“Goodmorning after supper…”

Türkçe tam karşılığı şu:

“Akşam yemeğinden sonra günaydın…”

Yani…

“Kardeşim, biz neredeyse yatıyoruz sen daha yeni uyandın!” anlamındadır...

Tam karşılığı ise:

“Bir olaya geç uyanmak…” olarak bilinir…

Mesela…

“Atılı alan Üsküdar’ı geçti…” demek bile…

Bu “adaları silahlandırma” olayı için geçerlidir!

***

İyi de biz neden sadece köpürüp kalıyoruz?

***

Yunanistan bu “ateşle oynama” sevdasını!

Yıllar önce başlattı…

Hiç mi hatırlamıyoruz…

O yıllarda bile…

Teknelere doluşup…

Yunan adalarında tatile çıkıyorduk…

Güneş aynı…

Toprak aynı…

Deniz aynı…

Ama ille de bizim memlekette asla o fiyata yiyemeyeceğimiz…

Ah, o Yunan adalarındaki kalamarın lezzeti yok mu?

***

Bodrum Turgutreis’in karşısındaki Keçi Adası, mesela…

Hukuken bize ait…

Ama Komşu’nun topunun namlusu bize dönük…

Güleceksiniz ama…

Ada’nın nüfusu 130 kişi, bunun 110'u asker…

Film gibi…

Keçi Adası’na kilise yapmışlar; yanında top var!

Bi’garip “konuşlanma” örneği daha…

Bodrum Gümüşlük'ün karşısında…

Kalalimnos kayalığı var; Kardak'ın komşusu…

Lozan Antlaşması'na göre…

Çivi bile çakamazsın ama…

O kayalıkta radyo istasyonu ve uçaksavarlar var…

***

Ege’de Son Söz’ün…

Yazıları şerbet gibi okunan kalemşorlarından biri de…

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı’dır…

Bilim adamıdır, yazı ustasıdır ve…

Kısa adı “ROİSDER” olan…

“Rodos, İstanköy ve 12 Ada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği”nin başkanıdır…

Bu yazıyı yazacağımı bildiği için…

Söze şöyle girdi:

“Lozan ve Paris anlaşmalarına aykırı hareket eden Yunanistan, Ege'deki 23 adanın büyük kısmını cephaneliğe çevirerek uluslararası tüm anlaşmaları ihlal etti, etmeye de devam ediyor…”

Prof. Dr. Kaymakçı’ya göre,

Lozan ve Paris anlaşmasıyla silahlardan ve askerden arındırılan…

Limni, Sakız, Sisam ve İstanköy adaları…

1960’lı yıllardan sonra Yunanistan tarafından…

Tepeden tırnağa silahlandırıldı…

Özellikle son yıllarda bu adalar…

Mekanize birliklerin kışlası haline dönüştürüldü…

Yunanistan bu adaları Türkiye'ye karşı göz göre göre silahlandırıyor…

***

Pek bilmediğimiz önemli bi’ayrıntı daha…

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, diyor ki:

“Sözüm ona Komşu’nun, Limni, Sakız, Sisam ve İstanköy adalarında sadece güvenlik amacıyla polis ve jandarma bulundurma hakkı var… Buna karşın Yunanistan, bu anlaşmaları hiçe sayarak on binlerce askeri Rodos ve Midilli'ye yerleştirdi… Asker yığmakla kalmadı, Limni, Rodos, Midilli ve İstanköy'e savaş uçakları için havaalanları inşa ettiler… Bu vatanımıza karşı potansiyel tehlikedir…”

***

Peki, biz ne yaptık, birkaç yıl önce?

Atina'ya nota verdik…

Tenezzül edip, cevap bile vermediler…

***

Sıkıntı büyük; farkında değiliz!

Sadece…

Kendi aramızda Yunan adalarına bol bol turist gönderip…

“İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız!” türküsünü söylüyoruz…

Neşemiz yerinde…

Komşu’nun kıyılarında müsilaj filan da yok…

Patlayıncaya kadar…

Sözüm ona, sudan ucuz  (Ne kadar ucuz o da tartışılır!) kalamar yiyorsun…

Gelmişken…

Alışveriş yapıyorsun…

Vatana döndüğünde…

“Çok ucuza (2 Euro) reçel aldım!” diye hava atıyorsun…

Değer mi?

Son 20 yıldır her yaz sezonunda…

Komşu’ya tatile gidiyoruz…

Yunan adalarından denize girmenin…

Balık ve kalamar keyfi yapmanın tadını çıkaran vatandaş sayımız…

Bir milyon’un üstünde…

Oysa…

Adamlar neredeyse 20 yıldır…

O adalara göstere göstere silah ve asker yığdılar…

Yığmaya devam ediyorlar…

İlk hedefleri belli…

“Lozan’ı masaya yatırmak…”

Bunun adı…

“Yunanistan alenen kaşınıyor…” demektir…

Biz ise…

Ne yazık ki…

Yeni yeni uyanıyoruz…

Nokta…

Hamiş: İzmir kurtulmuştu… Atatürk, Karşıyaka’da İplikçizade Köşkü’nde konaklayacaktı… Yüzü asıldı; kaşlarını çattı… Çünkü, geçeceği yerde boylu boyunca bir Yunan Bayrağı seriliydi… Nedenini sordu… Dediler ki: “Yunan Kralı Konstantin, İzmir’i işgal ettikleri gün, Türk Bayrağını çiğneyerek buradan içeri girmişti…” Ulu Önder, karşılık verdi: “Yunan Kralı hata etmiş… Bayrak bir milletin onurudur… Ben bu hatayı tekrarlamam; kaldırın bu bayrağı çabuk!”

Sonsöz: “Türkiye’nin değil, Yunanistan’ın Türkiye ile dost olmayı öğrenmesi gerekir… / Anonim…”