GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Haziran 2022 Cuma

Kaybolan çocuklar ülkesiyiz!

Cumhuriyet’in 100’üncü yaşını kutlamaya hazırlanan…

Bizim gibi…

“Şark” ile “Garp” arasına sıkışmış bir ülkede…

Neredeyse 3000 gün içinde…

Daha “temiz” ve “yalın” ifade etmek gerekirse…

Sadece 8 yılda (2008-2016 arası…)

105 bin çocuk ortadan kayboluyor!

Dehşet veren bu olaylar zinciri…

Daha acıtan ifadeyle…

Günde 30 yavrunun sırra kadem basması anlamına geliyor…

Ya gerçekten kayboluyorlar…

Ya da kaçırılıyorlar…

Sonra o çocuklar bulunuyor mu?

Bazıları…

Ancak…

Özellikle bi’kısmından ebediyen haber yok…

Yaşıyorlar mı?

Belli değil…

Yoksa cinayete mi kurban gittiler?

O da meçhul…

Çünkü, mezarları yok…

Nasıl olur da bi’hayalet gibi ortadan kaybolur?

Şimdi…

Dikkatli okuyucu…

“Ya 2016’dan sonraki altı yılda kaybolan çocuk sayısı ne kadar?” diye soracaktır…

Haklılar…

O da belli değil…

Neden?

Çünkü, kısa adı “TÜİK” olan…

Türkiye İstatistik Kurumu…

Son altı yıldır…

Kayıp çocuklarla ilgili verileri açıklamayı bıraktı…

***

Bu dehşet veren gelişmenin peşine…

Kim düştü?

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç…

Bir hafiye gibi çalıştı, İzmirli vekil…

Ve merak edilen o soruyu sordu:

“İzmir'deki kızlarımız nasıl kayboluyor; onları kimler, neden kaçırıyorlar?”

***

Medya duyurmasa…

“Hayatın Klasiği” haline gelen…

Kayıp çocuklardan…

Hiç mi hiç haberimiz olmayacak…

Memleketin kaderi batar kısınız?

Yılda ortalama 10 bin çocuk…

Adeta buhar olup uçuyor!

***

Vekil Kılıç…

Acılı gelişmelere…

Canlı canlı bir örnek veriyor…

Şaşıracaksınız…

***

İzmir’in en uzak ilçelerinden birindeyiz…

15-16 yaşında bir kız çocuğu…

Sabah okulu gidiyor ve…

Bi’daha…

Kendisini ne gören oluyor ne de bi’haber alan...

Taaa ki…

Okuldan 30 yaşlarında bir erkekle ayrıldığı…

Güvenlik kameralarına takılana kadar…

Olayın üstünden günler, aylar geçiyor…

O ana/baba kuzusunu bi’daha ne gören oluyor ne de duyan…

Bir kayıp / kaçırma olayı da…

Yine İzmir’in şirin bir ilçesinden...

Üç ay önce…

Evden “Bakkala gidiyorum…” diye çıkan bir kız çocuğu…

Sırra kadem basıyor…

Ne gören var ne duyan…

Bu acı yetmezmiş gibi…

Kızın gözü yaşlı ailesi…

“Artık olan oldu, kızınızın okul masraflarını karşılayalım bu işi tatlıya bağlayalım…” telefonları alıyor…

Durum, bu kadar acıklı yani…

***

Toplumu derinden yaralayan…

Ve de…

Özellikle lise çağında kızların kayıplara karıştığı olaylarda…

İki temel neden ağır basıyor:

Birincisi, en acıklısı…

Aileler evlatlarını yakın takibe almıyor…

İkincisi, hepsinden sıkıntılı…

Okullarda…

Böylesi olaylar başlarına gelirse…

Ne yapmaları gerektiği o yavrulara küçük yaşta anlatılmıyor…

Adam gibi anlatılmıyor…

***

Bitiriyoruz…

Acıklı bir dip not daha…

Kaybolan ya da kaçırılan her 10 çocuktan birinin…

Ne yazık ki…

Cesedi bulunuyor…

Devlet Baba…

O çocuk yaştaki yavrulara…

Şimdi sahip çıkmayacaksa…

Ne zaman sahip çıkacak?

Nokta…

Sonsöz: “Bir kız çocuğu eğitilirse, bir anne yetişir… Bir anne okursa, tüm insanlık aydınlanır… / Anonim…”