GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
2 Aralık 2022 Cuma

Bir sevda masalıdır zeytin hasat zamanı…

Unesco, 2019 yılında aldığı bir kararla, zeytin ağacının korunmasına ve dünya barışının önemine atıfta bulunarak…

“Dünya Zeytin Ağacı Günü” olarak ilan ettiği 26 Kasım tarihini geride bırakırken…

Ülkemizde kutsal zeytin ağacını ne kadar koruyabildiğimizi ya da dünya barışını ne derece tesis edebildiğimizi…

Son derece izaha muhtaç bir durum olarak değerlendirmek gerektiği yönündeki düşüncelerim şöyle dursun…

Uluslararası Zeytin Zeytinyağ Konseyinin her yıl yaptığı rekolte tespit çalışmalarına göre…

2022-2023 yılı üretim sezonunun, zeytin ve zeytinyağ üretiminde bir rekor yılı olacağını 

167 milyon 657 bin mahsul veren zeytin ağacı ile…

Bu sezonda 421 bin ton zeytinyağı ve 735 bin ton sofralık zeytin rekolte beklentisi ile…

Ülkemizin, zeytin ve zeytinyağ üretiminde dünya sıralamasındaki yerinin liderlik olacağı öngörülürken…

Her türlü olumsuz şartlara direnerek ait olduğu topraklara sımsıkı sarılan kutsal zeytin ağacı…

İnsanoğlunun tüm acımasızlığını unutarak, bütün cömertliği ile  bir hasat yılına daha kollarını açıyor…

Yüzyıllar öncesinden Homeros’un kulağına fısıldadığı…

“Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce de buradayım ve sen gittikten sonra da burada olacağım…”
Sözleri ile.. Bilgeliğini ve ölümsüzlüğünü, bütün gücü ile insanoğlunun yüzüne haykırıyordu.

***

Akdeniz coğrafyasında zeytin zamanı derler bu aylara…

Buram buram zeytinyağı kokar… Ege , Marmara, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu köy ve kasabaları…

Yıllardır akademik çalışmalara konu olan; çok yazılan çizilen, çok söylenilen ve çok dinlenilen

Zeytinin anavatanını, mitolojik hikayesini, ülke ekonomisine ve insan sağlığına faydalarını tekrar yazıya dökmek değil meramım…  

Dillere pelesenk olan “Zeytinime dokunma” feryatlarını duymazdan gelenler bir tarafa…

Ulu Önder Gazi M. Kemâl Atatürk’ün, o müthiş öngörüsünün ışığında 1939 yılında çıkarılan

Ve  halen yürürlükte olan  “Zeytincilik Kanunu” olarak bilinen o kıymeti ve anlamı büyük kanun
Zeytin ve doğa sevdalısı, aklı selim her bir ademoğlu tarafından zaten madde madde hatmedildi… 

1985 yılında çıkarıldığı tarihten günümüze kadar yirmi bir kez değiştirilen “Maden Yasası” ise

Birçok çevre örgütü ve doğa savunucusu tarafından nedenleri ile niçinleri ile tartışıladursun…

Doğanın o mutat takvimi hiç şaşmadan yine Akdeniz Çanağında yer alan bütün ülkeler gibi 

Ülkemizin zeytin üreten tüm bölgelerinde de zeytin zamanı denilen 2022-2023  üretim sezonunun başlaması ile birlikte…

Ortalığı saran mis gibi bir pirina kokusu alır götürürken  beni geçmiş zamanın bir yerine… 

Altmışlı, yetmişli  yıllarda geçen çocukluk yıllarımda  ‘yağhane zamanı’ denilen o telaşe zamanlarını hatırlarım.

Zeytin bölgelerinde… Zeytin çuvalları ile yüklü traktörlerin tekerlekleri üzerinde hoplaya zıplaya ilerlerken çıkardığı gürültülerin birbirine karıştığı…

Dağ köylerinden inen zeytin yüklü deve kervanlarının çan sesleri ile at  arabalarının tekerlek gıcırtılarını bir müzik tınısı gibi algıladığım yıllarda… 

Zeytin üreticilerinin; soğuk ve karanlık kış günlerinde gün doğumundan gün batımına kadar süren o hummalı koşuşturmalarının son durağı olan… 

Kemalpaşa’daki yağhanemizin  avlusunu adım atılmayacak şekilde doldurmuş olan zeytin çuvallarının arasında dolaşırım…

Eski sistem denilen… Büyük bir gürültü ile ritmik bir tempo içinde  durmadan dönen, kocaman kapkara bir taşın ezdiği zeytinleri… 

Ezilmiş zeytin hamurlarının  doldurulduğu kıl torbaların presin üzerine bir bir dizilişini…
Presin sıkıştırdığı, baskı altındaki torbaların üzerine dökülen sıcak sularla açığa  çıkarak süzülüp gelen  

Hiçbir işleme ve muameleye  tabi tutulmadan , hemen oracıkta yeniliveren ya da  içiliveren…

Dünyanın en faydalı  en lezzetli meyve suyunun genizde yer eden o buruk tadını damağımda hissederim.

***

1980’li yılların başına geldiğimizde… Çıktığımız yurtdışı gezileri ile haberdar olduğumuz… 

Taş baskı tekniğine karşı büyük bir reform niteliğindeki bir değişim süreci içine girmiş olan…

İtalya, Yunanistan, Girit ve İspanya’daki zeytinyağ fabrikalarında hızla kullanılmaya başlanan Kontinü Sistem zeytinyağ üretim makinaları ile tanışmamız…

Bu sistemde zeytinin temizleme, kırma, yoğurma ve santrifüj işlemlerinden geçerek…

El değmeden zeytinyağ elde ediliş hikayesine duyduğumuz o büyük hayranlık duyguları ile…

Bu makinaların yurda ilk girişini gerçekleştirmek için eşimle elele vererek çıktığımız bir mücadele süreci başlarken… 
Sektörün içinden bir yaklaşımla… Zeytin üreticisinin ve zeytinyağ sektörünün yaşadığı zorluklara vakıf oluyordum.

Geleneksel metoddan vazgeçmemek için iknaya ihtiyaç duyan zeytin üreticisi…

Bu sistemin üretici tarafından benimsenme aşamasında geçen mücadele  yıllarını bir hatıra olarak anımsarken…

Bu gün..Yerli makina teknolojilerine sahip ülkemizde, üretilmekte olan  modern sistem makinalarla

Şimdiki kuşağın donanımlı temsilcilerinin özverili çalışmaları ile süregelen  o sevda masalı…

Hiç bitmesin, nesiller boyunca hep söylensin, hep dinlensin…

Zeytine yapılan cümle  haksızlıklardan bir anafikir çıkarabilirsek şayet…

Bir düşünürün… Arif olanlar anlasın diyerek yıllar öncesinden söylediği şu şu sözler…

Anlayana da dinleyene de yeter…  (*) “Zeytin ağacının vazgeçtiği yerde Akdeniz biter” ?

Kutsal zeytin ağacının tek bir dalına ve zeytinyağının tek bir damlasına duyacağımız saygı ile

Umut edelim ve dileyelim ki…

Bu coğrafyanın vazgeçilmezi olan kutsal zeytin ağacı.. Yeter ki insanoğlundan vazgeçmesin…

(*) Georges Duhamel