GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Haziran 2022 Çarşamba

Batılı efendiler ne diyor olabilir…

Avrupa Birliği kapıları bize kapanmış… Sanki açıktı da kapatıyorlar…

O kapının hikayesine gelince…

Türkiye’nin AET ile 1963 yılında ortaklık anlaşması imzalamasıyla başlayan süreç, 1987 yılında AB’ye tam üyelik başvurusuyla yeni bir aşamaya geldi. Ve sonunda, 2005 yılında, tam üyelik müzakere süreci resmen başladı.

Tam 59 yıldır süren Avrupa sevdası… AB neredeyse dağılacak ama Türkiye elan bekleme odasında.

Ve Türkiye o odada beklerken Gümrük Birliği’ne alındığı için -24 Ocak Kararları da göz ardı edilmemeli- üretimde ithalat payı çok yükseldi. Şimdi, dış ticarette ülkenin iki yakası bir araya gelmiyor.

Gelin görün ki AB’ye en uzak mesafede duran Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye kabulü için beyhude açıklamalar yapabiliyor. Muhtemelen, taktik açıklamalar…

Avrupa Parlamentosu’ndan atarız… Avrupa Konseyi’nden keseriz… AB’yi unutun! Sürekli tehdit…

Batı hızını alamamış olmalı ki, geçenlerde, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi, Cilvegözü sınır kapısının açık olup olmadığını kontrol etmeye niyetlendi.

Türkiye 59 yılını bekleme odasında heba etmeseydi, Doğu ve Batı ülkeleriyle kuracağı görece bağımsız güçlü ekonomik ilişkiler, Türkiye’yi uluslararası sistemde sözü dinlenir ülke konumuna taşıyabilirdi.

AB içinde olmak, hele Türkiye gibi şark zihniyetinin sıklıkla öne çıkabildiği bir ülkede, demokrasi ve sistem normlarının korunabilmesi açısından önemlidir. Bunu teslim etmek gerekir.

Ancak, AB’ye giriş koşulu niyetine, “Kırk katır mı, kırk satır mı?” diye soran Avrupa gerçekten can sıkıyor.

Türkiye, Batı ile ilişkilerinde yeni bir çığır açmak zorunda.Türkiye’nin Batılı olmak için Avrupa / ABD icazetine ihtiyacı yok. Batı kültürü, Semavi dinlerin de ortaya çıktığı Doğu Akdeniz’den başlar.

Bu topraklarda yaşayan İyon, Luwi, Fenike gibi devletlerin kültür mirası, Avrupa’nın batılı kimliğini dayandırdığı Roma-Yunan öncesinde ortaya çıkmış ve Antik çağı derinden etkilemiştir.

Avrupa ve ABD’nin batılı kimliğinin Roma-Yunan temeli, batı kültür mirasının sadece bir parçasıdır.

Anadolu halkları, Mezopotamya’dan itibaren bu kültür mirasıyla yaşayagelmiştir.

Batılı efendilerin bu gerçeği görmezden gelerek batı kimliğine koyduğu ipotek, son derece kaygı vericidir.

Bütün bu olan bitenin yanı sıra, not düşmekte yarar var; Türkiye’yi Doğu-Güneydoğu hattında Kürdistan ve Ermenistan, Ege’de Yunanistan ile kuşatmaya çalışan Batı Bloku, Türkiye’yi adeta Doğu Bloku ile yakınlaşmaya zorluyor.

Batılı efendiler ne diyor olabilir…