GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
20 Mayıs 2022 Cuma

Araf’ta bekleyiş sona yaklaşırken

Mülkiyete dayalı uygarlık kurmak iyi bir fikir değilmiş. Gelin görün ki bunu anlamak için o uygarlığı kurmak gerekiyormuş.

Arkeolojik verilere göre yaklaşık 12 bin yıllık geçmişe sahip uygarlığımızın iyi bir fikir olmadığını söylemenin yanı sıra, insanlık durumunu yansıttığını ve insani olduğunu da kabul etmeliyiz. İnsanın yaptıkları ettikleri en az kendisi kadar kusurlu.

Serbest piyasanın salt tüketmeye programlı insanının önlenemez vasatlaşması, insanlık durumunun en kötü zamanlarına karşılık geliyor.

İktidar ve muhalefet olarak örgütlenen siyasal alanda muktedirlerin toplumları yönetmek için kullandıkları iki yönetim biçimi var; otoriter yönetim, demokratik yönetim.

İnsanlığa şu soru soruluyor; Zorla mı, kendiliğinizden mi yaparsınız?

Bizi kurallarla uğraştırma, zorla yaptır yanıtının karşılığı; otoriter rejim, diktatörlük, faşizm gibi yönetim biçimleridir.

Toplum muktedirlerin sözünü dinleyip kendiliğinden kurallara uyarak itaat ettiği zaman, demokrasi oluyor.

Fakat her iki durumda da insanlığın yazgısı değişmiyor. Dünya nüfusunun neredeyse yüzde sekseni yoksul, yüzde onundan fazlası aç. Ve bunlar iyi günlerimiz…

Uygarlığın 12 bin yıllık hikayesinin trajik sonu çok uzaklarda değil. Tükeniş sürüyor. Sistemin bütün yapısal oluşumları, bütün kurumları, kendinden sonraki aşamanın yıkım olduğunu algılamaya başladı.

Acı bilgi; Dünya yeni düzene eskisini sıfırlamadan geçmeyecek.

Kapitalizm hemen hemen bütün hedeflerine ulaştı. Servetler birkaç grubun elinde toplandı, insanlığın top yekûn yoksullaşmasına çok az kaldı, kıt kaynaklar tükeniyor, tüketim kültürüyle hemhal yaşamın tükenişi bütün hızıyla sürüyor.

Ne yazık ki hedeflerine ulaşan kapitalist sistemin sonrasına dair muktedirlerin iler tutar bir tasavvuru yok. Bilinen, kapitalizmin tarih sahnesinden çekileceği...

Dijital devrim ve yapay zekanın yönettiği bir Dünya düzeninin gelmekte olduğunu bilmek, geçişin nasıl olacağını bilmekle aynı şey değil. Bu sürecin yönetilemediğine dair çok fazla emare var.

Sonuç olarak, hayat devam ediyor olmakla birlikte, böyle sürmeyeceği ve öngörülemeyen bir anda, beklenmedik biçimde sistemin yerle bir olma ihtimali giderek güçleniyor.