GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
10 Aralık 2009 Perşembe

’“Vahşi erkek dünyası’”na Hoş geldiniz Sayın Arıtman!

Daha bir ay önce’… Meclis’’teki ’“demokratik açılım’” görüşmelerinde CHP’’nin yaptığı pankartlı eylemi hatırlarsınız. Dinleyici locasında eylem yapanları da’…
Ve ardı ardına gelişen iki eylemin ’“fikir annesi’”nin CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman olduğunu da’…’¶
 
Kendisiyle yapılan röportajlarda, (mağrur gülümsemesi eşliğinde) bu ilkokul müsameresinin başaktristi olduğunu dile getiren Canan Arıtman, dün, bir kez daha pankartlı bir eylemin odağındaydı.
Ama bu kez İzmir’’de; ona oy vererek Meclis’’e gönderen, milletvekili yapan memleketindeydi.
Ve içine ’“erkek kimliği’” kaçmış kadınlardan/politikacılardan Arıtman, Meclis’’te ’“özne’”si olduğu eylemden farklı konumdaydı Konak’’ta.
Ne bir ’“özne’”, ne bir ’“yüklem’”di. Başka kadınların kurduğu cümlelerin ’“nesne’”siydi’…
Deniz Baykal’’ın, her yaramazlığında ’“kırmızı kurdela’”yla ödüllendirdiği bu İzmirli hanım, kendi hemcinslerince ’“tek ayak üstünde durmaya’” davet ediliyordu’…
 
Kendi seçim bölgesinde öyle bir protestoya uğradı ki, ne yapacağını şaşırdı.
Yüzündeki; her daim görmeye alıştığımız muzaffer/mağrur gülüş dağıldı, yerine ’“ama neden?’” ifadesi yerleşti.
Konak Belediyesi'nin düzenlediği "Çocuk Kadınlar" panelinde konuşma yapacağı sırada, sözleri SDP’’li kadınlar tarafından ’“Faşist Arıtman, kadın haklarını savunamaz’” sloganlarıyla kesilen CHP İzmir Milletvekili; beklemediği tepkiye/saldırıya hedef olan ’“her insan’” gibiydi yani.
Savunma refleksi bile gösteremedi.
Dondu.
’“Kadın hakları savunuculuğunu barış isteyen kadınlar yapar’” diye bağıran kadınlara cevap veremedi.
’“Benim de derdim barış’” diyemedi’…
 
Onun gibi düşünmeyenlere ’“Polat Alemdar’”ın dişisini çağrıştıran CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, dün gece’… Bahçesinde Rottweiler köpeklerin gezindiği Karşıyaka’’daki güvenli villasına gidip de yatağına uzandığında’…
Umarım yastığının altındaki ’‘en sevdiği’’ Smith Wesson’’una uzun uzun bakmış, ellemiş, o soğuk demir parçasıyla konuşmuştur.
Ağızdan çıkan lafların ne kadar ’‘ateşli’’ olabileceğini, ’‘söz’’le ’‘silah’’ arasında ince bir çizgi olduğunu hissedebilmiştir bunu yaparken.
’“Nerede yanlış yapıyoruz/yapıyorum’” diye sorabilmiştir kendine..
Yastığının altına koyduğu silahla ’‘güvenli’’ uyunamadığını, belki de ilk kez fark edebilmiştir.
 
Siyasete ’“kadın olmanın’” duyarlılığını katacağına; erkek dünyasına ’“sizlerden hiçbir farkım yok, hatta silahım bile var’” katılığıyla eklenen CHP’’li Arıtman, bıçak sırtında yürüyen Türkiye’’ye, hiç değilse bugünden sonra farklı mesajlar verir.
Hiçbir şey yapamasa, ’“susması bile’” kafi olur zaten.
Ondan bunu bekleyelim hiç değilse.
Bu kadar ’‘kadınlığı’’ esirgemesin bizden. Hiç değilse.