GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
24 Kasım 2009 Salı

’‘Üçü bir yerde’’ler! Siz yeter ki susun’…

’“İzmir’’i konuşmak/konuşturmak’” amacıyla, İstanbul’’daki İzmirli gazetecilerle bir dizi röportaj yap’…
İzmir-İstanbul arasında mekik doku’…
Bi dolu kaseti deşifre edip yayına hazırlayacağım diye kulakların zonklasın/öl/geber’…
Sonra’…’¶
Sonra İstanbul basınında baba yazarlar, İzmir’’den bahsetsin! Ama ’“İzmir neden küme düştü, yeniden süper lige nasıl çıkar’” falan üzerine değil ne yazık ki.
İzmir’’de ’“DTP mitingi sonrası yaşanan olaylar’” üzerine!
Hürriyet, Radikal, Milliyet, Star, Vatan gazeteleri, külliyen İzmir’’deki olayların yorumları ile dolu.
Hayırlı bir nedenle olmasa da İzmir’’in manşetlere taşınması/köşe yazarlarının köşelerine kurulması, ’“hayırlara vesile olur’” hiç değilse diyelim.
İyilik dileyelim ve asıl konumuza girişelim.
 
İzmir’’i, İzmir’’deki olayları gündemine alan sadece yazarlar değildi bugün.
CHP lideri Baykal, ’“partisinin boğazına batan Dersim kılçığı’”nı yutmaya gayret ettiğinden olsa gerek; yazıya sıvandığım şu saatlere kadar, henüz veciz bir laf etmemişti İzmir’’le ilgili’…
Önce Başbakan Erdoğan açtı mübarek ağzını.
Ardından MHP lideri Devlet Bahçeli, ardından DTP Genel Başkanı Ahmet Türk.
 
Önce ’“Kürt’”, ardından ’“demokratik’” dediği açılımı, bana göre ağzına yüzüne gözüne bulaştıran Başbakan Erdoğan’’ın ne söylediği, bu saatten sonra çok da büyük bir önem taşımıyor benim için.
Bu saatten sonra kalkıp DTP’’ye ’“Bir defa burada bir siyasi partinin toplantısı mıdır ve bir siyasi partinin lideri mi orada bir parti etkinliği yapacak? Yoksa terör örgütü mü orada bir toplantı yapacak? Bu çok önemli. Eğer bir partinin otobüsünde veya konvoyunun içinde terör örgütünün bayrakları olursa, bölücü terörist başının posterleri olursa buna tabii ki sıcak bakmak mümkün değildir.’” demesinin, bir kıymeti harbiyesi yoktur. Şahsım için en azından, durum budur.
 
Diğer iki lidere gelince’…
MHP lideri Devlet Bahçeli de, DTP lideri Ahmet Türk de yine ’“akım derken bokum’” deme başarısını göstermişler ki’…
Kendilerini en temiz/sıcak duygularımla kutluyorum buradan.
 
''İzmir'deki olayların ardından DTP cephesinden bir açıklama geldi. Kendilerinin de Diyarbakır'a giderse bu tür eylemlerin olabileceğini açıkladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ''Çok yanlış bir yaklaşım. AKP'nin oyununa düştüklerinin farkında olsunlar’” cevabını veren Devlet Bahçeli, ’“sidik yarışı’”nın muzaffer kumandanı olarak hamlesini yapıveriyor hemen:
’“Diyarbakır'a da zamanı geldiğinde nasıl gideceğimi biliyorum!’”
Breh breh breh!
 
Beyanatları, nedense bende ’“yumuşak atın çiftesi pek olur’” atalar sözünü hatırlatan DTP lideri Ahmet Türk’’ün ’“İzmir olayları üzerine açılımı’” da MHP benzeri; tam da aba altından sopa göstermece’…
 
DTP konvoyundaki araçlardan birinin Hatay’’da yol kenarındaki vatandaşların üzerine doğru direksiyon kırdığını, ’“televizyonlardaki görüntülere rağmen’” görmezden gelen Türk; tartaklananlar sadece DTP’’lilermiş, devrilen araçlar sadece DTP konvoyunu oluşturan araçlarmış gibi konuşmuş.
PKK bayrakları ve Apo posterleri de ekranlarda ayan beyan görülürken, Türk’’ün hala ’“mitingte tamamen partilerinin bayraklarının olduğunu’” söylemesi, utanç vericidir. Gözümüzün içine baka baka gerçeküstü konuşmayı sürdüren Ahmet Türk, ’“yalancı çoban’” misali; başka, çok daha vahim bir olayda kendisine bir Allahın kulunun inanmayacağını görmekten bu kadar mı aciz? Bu kadar mı sanrılar içinde?
Türk’’ün ayıplı konuşmaları bu kadarla da kalmıyor, o da tıpkı MHP lideri Bahçeli gibi, abasının altından ’“içeriği aynı’” odundan, ’“biçimi farklı’” bir sopa uzatıveriyor:
''Bugün DTP'ye yapılırsa; yarın farklı bir yerde, farklı şekilde halk tepki gösterir!''
 
Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin bana’…
Siz bu üç liderin sözlerinde dillerinde ’“yatıştırıcı/onarıcı’” bir sözcük, ama en önemlisi ’“samimiyet/içtenlik/güvenilirlik’” buluyor musunuz?
Bunlar mı inşa edecek bizim yarınlarımızı?
Bunlar mı bizi bizden koruyacak?
Bunlar mı Kürt-Türk halkının barış/kardeşlik içinde yaşamasını sağlayacak?
 
İçimden sadece ’“gölge etmeyin başka ihsan istemez’” demek geliyor ki; onlar hiç konuşmasa, sonsuza kadar sussalar, biz koyun koyuna yaşar gideriz zaten’… Yemin ederim, yaşarız.
 
BAYKAL nedeniyle zorunlu bir EKLEME:
’“Üçü bir yerde’” dedim, biri eksik kalmıştı.
Yazım internette dolaşıma girdikten yarım saat sonra CHP lideri Deniz Baykal da açtı ağzını, yumdu gözünü; böylece ’“muhteşem dörtlü’”müz tamamlanmış oldu.
 
Sayın Baykal, Başbakan Erdoğan’’a ’“PALYAÇO’” dedi, okumuşsunuzdur’…
Bu lafı söylerken, partisinin grup sıralarından ’‘gülme efekti’’ yükselmiş midir bilemem de hiç komik bulmadığımı kendi adıma söyleyebilirim.
Oysa İzmir üzerine öyle güzel sözler söylemiş ki Deniz Bey.
Ne yazık ki, o da ’‘dilin şehveti’’ne kaptırıp kendini, konuştukça gaza geliyor’… Ve acısı, o da diğer ’‘üçü bir yerde’’ gibi, sevenlerini gaza getiriyor.
 
Başbakan’’a ’“palyaço’” diyen Baykal, Türkiye’’yi de galiba ’“sirk’” zannediyor ama biz... Özellikle de İzmirliler, bu toprakların ’“ülke’” olduğunun; ’‘kanla kurulmuş’’ ama ’“kanlı yaşamak istemeyen bir ülke’” olduğunun bilincindeyiz. Hatırlatırız.