GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
14 Ocak 2023 Cumartesi

'Anayasası İnsanın'

İki yılı aşkın bir zamandır bu köşede satırlarımda buluştuğum okurlarımıza ve Ege’de Sonsöz ailesine duygularımı aktararak başlamak isterim, bu yazımın giriş paragrafına…

İlk yazımın yayımlandığı günden bu yana geçen yüz yirmi hafta boyunca… 

Yazılarımın ve röportajlarımın içeriğine yorumları ile katkıda bulunan…

Ve yine geçtiğimiz hafta bu köşede kendileri ile neden buluşamadığımı merak ederek…

Arayan soran nazik dostlarıma teşekkürlerimi aktarmak isterim.  

***

Eskilerin deyimi ile…

Dağ başından duman, insan başından hâl eksik olmazmış diyerek…

Bir taraftan kişisel meselelerimi hâl yoluna koymaya çalışırken… 

Bir taraftan, ülkemin üzerinde dolaşan kara bulutları seyre daldım; hava son derece bungun ve sıkkındı…

Ve cümle kötülüklerle mayalandıkça mayalanan ülke gündemi, yüreklerimiz gibi kabardıkça kabarıyordu… 

Ekonomi, sağlık ve eğitim alanında yıkıma yol açan… Siyasi arenada hiç durmadan esen sert rüzgârlar…

Son günlerde şiddetli fırtınaya dönüşerek ve adeta dertlere dert ekleyerek…  

Derin yoksulluğun altında ezilen ve aklına mukayyet olmaya çalışan her bir vatandaşımızın zihninde çeşitli oyunlar oynayarak adeta abandone ediyordu. 

***

Ülkeyi önemli bir yol ayrımına getirecek olan yaklaşan seçimlere çeyrek kala… 

Ülke gündeminde yaratılan akıllara durgunluk veren siyasi polemiklerle… 

Bir taraftan…

Millet ittifakını temsil eden, farklı görüşlere sahip altılı masadan çıkan fikir ve öneriler dikkat çekerken…  

Diğer taraftan…

Cumhur ittifakının Anayasa değişikliği teklifi ile iktidar partisinin görüşleri, siyasi gündemi bir hayli meşgul ediyordu… 

Buna göre… 

Anayasa’nın din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. maddesinde… 

Ve de… Aile ve çocuğun korunmasına ilişkin 41. maddesinde değişiklik yapılması öngörülürken… 

Atanamayan öğretmenlerin, maaşları dişinin kavuğuna yetmeyen çalışanların ve emeklilerin derdine derman olmak şöyle dursun… 

Yıllardır gündemde tutulan kadının başörtüsüne…

Ve de… Karşı iki cinsin evlenmesi suretiyle aile olunacağı  konularına, önemle dikkat çekiliyordu. 

***

İkinci yüz yılına gururla adım atacak olan asırlık Laik TC Devletinin anayasal tarihine baktığımızda…

Ülkenin yeniden şekillendiği 1924 yılında düzenlenen ilk anayasamızdan bu yana…

Demokrasiye vurulan darbeler sonrası 1961 ve 1981 yıllarında değiştirilen anayasamız…

Ve çeşitli defalar düzenleniyor dedikleri anayasamızın “anayasası”

Nedense bir türlü…

Düzenlene düzenlene düzenlenemiyordu.

***

Bu noktada…

Birleşik Krallık anayasasında yazılı metinler yanında…

Yazılı olmayan metinlerin ve sözleşmelerin teamülen yüzlerce yıldır geleneksel İngiliz anayasasını oluşturduğu konusu… 

Hemen aklıma geliverirken kalemime emreden muhayyilem…

Anayasa konusunu anladığım nispette yazıya dökmeye çalışıyordu. 

***

Hülasa… Dünya üzerinde mevcut olan her şeyin ama her şeyin bir anayasası vardır… 

Analığın, babalığın, evlat olmanın, akrabalığın,kardeşliğin,arkadaşlığın…

Sosyal hayatın, çalışma hayatının, siyasetin

Yani béşer olmanın, beşeri ilişkilerin başlı başına bir anayasası vardır...

Bu anayasa…

"Adab-ı muaşeret" tir...

"Adab-ı erkân" dır...

Bu anayasanın yazılı olmayan kuralları ve hükümleri ise yürekte ve vicdandadır.

Ve en önemli kanun koyucu ise…

Akıldır, fikirdir, feraset ve izandır...

Sözün kısası… 

"Eşref-i mahlukat " denir insanoğluna...

Yani; yaratılmışların en şereflisi...

Bu şerefi ölene dek taşıyabilmektir önemli olan... 

İnsanlığın anayasasını akıl ve vicdan hükümlerine riayet ederek yaşayabilmek ise; toplumun huzurudur,refahıdır...

Ve de; kişiye münhasırdır “insan” olmak.

Hiçbir sekilde alınamaz, satılamaz, paraya tahvil edilemez, ö?ünç verilemez ve pazarlığa tabi tutulamaz... 

Şereflerin en büyüğü insan gibi İNSAN olmanın...

Ve “İnsanlığın Anayasası’’nı akıl ve ferasetle yazmanın.. 

Yolunu yöntemini ne de güzel anlatmış büyük usta..

(*)Us yasası bu insanın 

Suyu şavka döndürüp

Düşü gerçeğe çevirip  

Düşmanı dost kılacaksın!

Anayasası bu insanın 

Emekleyen çocuktan 

Uzayda koşana dek 

Yürürlükte her zaman.   

Bu güzel ülkenin çıkarlarını kişisel çıkarlarımızın önünde tutarak…

İnsan olma hasletlerimizi kaybetmeden insan gibi düşünebilmek ve insan gibi yaşayabilmek için…

Suyu şavka , düşü gerçeğe, düşmanı dosta çevirebilmek…

Gerçekleşmiş dileğimiz olsun.

(*) Can Yücel