GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
31 Ocak 2020 Cuma

Urla ve Alaçatı sahilinde yeni bir 'işgal' projesi

Meğer bayağı çalışılmış üzerinde... Çoğu örnekte olduğu gibi biz vatandaşlar, yaşadığımız yerin kaderini değiştirecek karar ve projelerden son anda haberdar olabiliyoruz…

 

Önce koruma planları ve sit haritalarında düzenlemeler yapılıyor. Makul sürelerde değil; belli ki, ihtiyaç oldukça bunlar üzerinde oynanıyor. Belli bölgelerden koruma kalkıyor, bazı yerler turizm alanı ilan ediliyor. Mera alanları daraltılıyor bazen…

 

Ardından “acele kamulaştırma” geliveriyor… Yarımada’da bunu çok yaşadık. Bazen rüzgar enerji santralleri, bazen taş ocakları için alındı bu kararlar. Acele kamulaştırma; adı üstünde. Aceleyi anladık da, kamu yararı nerede? Bir ticari faaliyet düşünülüyor oysa ki. Ne okul, ne hastane yapılacak. Ne de yol geçecek. Mahkemeler de defalarca böyle dedi üstelik…

 

***

 

Acele kamulaştırma, istisnai bir uygulama olması gerekirken, bu iktidar tarafından, adeta çoğu zaman hazine ve bazen de özel mülklere el koyup, pazarlama yöntemi haline getirildi…

 

Adeta önce sipariş geliyor, ardından prosedür tamamlanıyor. Hazırlıklar yapılıyor ve ne yazık ki; vatandaşın son anda haberi oluyor.

Şu anda da, bir süredir üzerinde çalışıldığı anlaşılan, Alaçatı ve Urla / Zeytineli sahilinde yüzlerce dönüm araziye turistik proje hazırlığı ortaya çıktı. Bir kısmı hazinenin bir kısmı da yurttaşlara ait özel mülklere acele kamulaştırma adı altında el konuluyor.

 

Sonra Arap Şirketi aracılığıyla, yani belli bir sermaye kuruluşuyla turizm yatırımları yapılacağı anlaşılıyor. Bazılarımız Arap kısmına takılıyoruz ama sermayenin barbarı bu. Ancak Arap sermaye grupları tercihi, iktidarın hukuksuz işler konusunda daha iyi anlaşacağı duygusuna dayalı olabilir…

 

Av. Şehrazat Mercan, Yarımada denince sürekli sahada zaten. Urla’da yaşıyor. Köylülerle bütün mesaisi…

 

***

 

Fevzi Hepşenkal’ın A3’teki yazısından anladığımıza göre, Av. Senih Özay da sahaya inmekte kararlı görünüyor. Zorlu davaların gözü kara avukatı diye tarif etmiş Hepşenkal, Senih abiyi. Doğrudur.

Senih Abi, “yargı yoluna giderken, bir yandan da sivil itaatsizlik, yaramazlık ile kamuoyunu, oy vericileri hareketlendirmek gerekir” diyor. Hep öyle yaptık zaten. Bölge yurttaşı olarak söylüyorum bunu. Ama bu defa yaramazlığı biraz abartmak lazım sanki. Belediye başkanları, Meclis Üyeleri ve Milletvekillerini de hareketlendirmek gerekiyor.

 

Büyükşehir’den tüm ilçelere kadar partiler üstü bir hareket… Memleket savunması yapılmazsa, bu saldırılar durmayacak…