GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
28 Ocak 2020 Salı

CHP’de kongre telaşı ya da taht oyunları!

İzmir’de yerel iktidarı uzun süredir elinde tutan CHP’de şu günlerde il kongresi telaşı yaşanıyor... Papatya falları muhtelif… Genel Başkan mevcut başkanı destekliyor. Kongreye tek adayla gidilmesi isteniyor. Örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Tunç Soyer ve Tuncay Özkan / Deniz Yücel ekiplerine “uzlaşın” dedi…

 

***

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her ne kadar, “Ben karışmıyorum” dese de, işin içinde olduğu herkesin malumu. Önce kendi adına hareket eden arkadaşları, ilçe kongrelerinde aktif rol oynadılar. Özellikle metropol ilçelerin çoğunda başarısız oldukları ortaya çıkınca aralarında çatlak oluştuğu söylentileri yayılmaya başladı. Ardından da şu günlerde Soyer’in ilçe başkanları ile görüşmeler yaparak doğrudan devreye girdiği anlaşılmaktadır…

 

Şimdiki Başkan Deniz Yücel, önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kolundan tutup, koltuğa oturttuğu bir isim... Kocaoğlu örgüte doğrudan müdahale ediyordu. Gerekçesini de “İthal vekillere İzmir’i dizayn ettirmem” sözü ile açıklıyordu. Kastettiği de Tuncay Özkan’dı…

 

***

İlginçtir, aday belirleme sürecinde ve özellikle Buca’daki aday değiştirme işleminde Tuncay Özkan ile Deniz Yücel birlikteliği başladı... Daha önce karşı ekiplerde yer alan Özkan ile Yücel bir süredir birlikte görüntü veriyorlar. Ve Yücel’e bu defa Özkan’ın adayı olarak bakılıyor…

 

Tunç Soyer adına hareket eden ekibe olduğu gibi Tuncay Özkan ve Deniz Yücel’e de tepkiler var örgütte. Yücel’in en büyük avantajı, “Genel Başkan onu istiyor” yaklaşımı. Delegelerin ve özellikle belediye başkanlarının çoğu, Genel Başkanın yanındayız görüntüsü vermek ister.

Genel Başkan ile görüşme trafiği yoğunlaştı. Son hamleler denenecek. “Abi, abla formülleri” dile getirilecek. Bütün bu çabalar, profesyonel hedeflere yönelik. Yoksa kimse kimsenin karakaşına kara gözüne bakmıyor. Dün karşısında olduğu kişi ile kol kola girmek, ya da tersi çok sıradan bir tutum…

 

***

Ekipler arasında siyaset anlayışı ve tarzı bakımından hiç fark olmadığı için “bugün burada, yarın orada” görünmek çok kolaylaşıyor. Gücü korumak ve gücü ele geçirmeye yönelik bir faaliyet olarak siyaset pratiği, bu anlamda liyakat ve kaliteden ziyade cemaatçilik (komünoteryenlik) ile delege ağalığı ve cambazlık gücüne dayanıyor…

 

Delegeleri tek tek kendileri yazan belediye başkanları, benim şu kadar delegem var diye kendini tarif eden delege ağaları, ilçe kongrelerinde açık oy kullanan ya da diğer pusulayı ağasına götüren delegeler… Bütün bunları siyaset olarak gören bir yapıdan söz ediyoruz…

 

***

Tek adaylı kongreyi demokrasiye aykırı bulanlar haklı… Yarış yok, seçim yok… Pazarlıklarla şekillenen yönetimler vb. Ancak merak etmeyin örgütler öylesine profesyonel kişi ve grupların etkisinde ki, bu atmosferde sandık demokrasiyi sağlayacak bir araç değil artık…

 

Kongreleri takip edenlerin izledikleri şey, aslında siyaset değil taht oyunlarıdır…