Dün bir kez daha İzmirli olmanın ayrıcalığını hissederek büyük bir gururla iş yerime geldim. ’¶
Bildiğiniz üzere,
TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK, TÜRKİYE KAMU-SEN ve KESK çalışmama hakkını kullanan sendikalar olarak başta 3 büyük il olmak üzere tüm Türkiye’’de eylem yaparak, tekel işçilerine destek oldular.
Sabah bindiğim minibüste bir yandan camdan otobüs duraklarında bekleyen insanları ve onları hiç tanımayan özel otomobillerin duraklarda durarak onları işlerine bırakmak için arabaya alışlarını seyrederken bir yandan da minibüsün içinde konuşulanlara kulak kabartıyordum.
Duyduklarım karşısında farkında olmadan dudağıma bir tebessüm yerleşmişti.
Kendi kendime işte bu diyordum.
Daha önceki sohbet ve tartışmalarımın sonucunda, büyük bir kısmının AKP’’ye oy verdiğini düşündüğüm ayakkabı emekçilerinin sitemkar sözlerini işiteceğimi düşünerek bindiğim Osmangazi- Işıkkent minibüsünde,
’• Helal olsun Tekel işçilerine nasılda direniyorlar,
’• Bence herkese örnek olacaklar,
’• Türkiye’’de sönmeye başlayan birliktelik hareketinin fitilini ateşlediler,
’• Nihayet ölü toprağını kıpırdatmaya başladılar, sözcükleri dökülüyordu.
Başbakan’’ın ifadesine göre haksız olan bu ideolojik eyleme,gerek halk olarak gerekse de işçi kardeşler tarafından tam destek vardı dün Tekel işçilerine İzmir’’den.
Belediyelerde örgütlü olan tüm işçiler dün hiçbir engellemeyle karşılaşmadan, tam gün eyleme destek vererek Türkiye’’nin en çok ses getiren ve destek olan İli yapmışlardı manşetlerde İzmir’’i yine İzmir’’in farkını ortaya koyarak.
Evet,
Her ne kadar metro, teleferik, siyanürlü su gibi kendi engellemeleri yüzünden bahaneler yaratarak, kendilerini istememelerine rağmen ve hala inatla İzmir AK belediye olmalı diyen AKP’’nin, belden aşağı vurarak karalamaya çalıştığı sosyal belediyelerin başarısıydı, bu İzmir’’deki eylem.
İşte buydu İzmirli olmak,
Aydınlanmanın ve bağımsızlığın simgesi olan İzmir'i, gavur ilan edebilecek
kadar aydınlığa ve özgürlüğe düşman olanlara, İzmir'i sanki işgal planı çizer gibi ilçe ve mahallelere bölerek teslim alma derdine düşenlere ve böldüğü mahalle ve ilçelerdeki insanları, tarikat örgütlenmeleri ile teslim alıp yoksullukla terbiye etmeye çalışanlara,
Ya da, faşist olarak nitelendirilip İzmir’’i bilmekten çok kendini bilmezlerin gözlerinin tam önüne özgür düşünceyi korkusuzca ortaya koyabilmek demektir İzmirli olmak.
AKP’’ye niye bu kadar yükleniyorsun yaptıkları olumlu şeyleri hiç görmüyor musun sen? Diye mail yağmuruna tutanlar yine beni eleştirecekler ama ben yine diyeceğim ki;
Deveye sormuşlar boynun niye eğri, o da demiş ki nerem doğru?