GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
6 Kasım 2017 Pazartesi

Tarım alanlarını imara açmamızı bizden kimse istemesin…

Bu sözler, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gencer’e ait… Anadolu’nun ve bence bütün dünyanın en lezzetli ve en sağlıklı zeytinyağlarının üretildiği Ayvalık’ta bir hafta sonu geçirmekten daha güzel ne olabilir ki…13. Kez düzenlenen Ayvalık Hasat Şenliğinden yine çok keyifli anılarla döndük. “Ulusal Değer Zeytinyağı- Küresel Hedef Bütün Dünya” başlıklı panelin öncesinde kürsüye çıkan Başkan Rahmi Gencer’in hem salona hem de salon dışındakilere verdiği mesaj çok netti: “Tarım olmadan bu ülkede hiçbir şey olamaz. Geçmişte hatalar yaptık, zeytinlikleri imara açtık. Ayvalık’ta bundan sonra böyle bir şey yaşanmayacak. Türkiye’de bütçenin yüzde 1’ini oluşturan tarımsal destekler yüzde 2’ye çıksa hiçbir sorun kalmaz. Bize kimse baskı yapmasın, tarımsal alanlar asla imara açılmayacak…”

Gazeteciler ilke olarak konuşmacı alkışlamaz ama ben yürekten alkışlayanlar arasındaydım bu sözleri. Çünkü inanıyorum Gencer’in dediklerine…

CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın da Türkiye’deki zeytinlik alanların maden sektörüne talan edilmemesi için TBMM çatısı altında yaptıkları mücadeleleri anlatarak, insan sağlığına çok büyük faydaları olan zeytinyağının temel unsuru olan zeytin ağacını sonuna kadar koruyacaklarını vurguladı. Panelin ayrıntısına girmek istemiyorum. Neden olduğunu salondakiler anlamıştır. Ama Ali Ekber Yıldırım dostumun zeytin ile yazılarını kaçırmamanızı öneriyorum.

Coğrafi İşaret Meselesi

Ülkemizde şarabı gerçekten anlayan nadir isimlerden biri olan Mehmet Yalçın, geçenlerde coğrafi işareti şöyle tanımlamıştı: 1930’lu yıllarda yöresel şaraplarının taklit edilmesinden bıkanBurgonyalı bir üreticinin parlamentoya seçilmesiyle başlattığı “apelasyon” mücadelesi, coğrafî işaretin resmiyet kazanmasının ilk adımı olmuş. Fransızca “adlandırma” anlamına gelen apelasyon kelimesi, 1936’da “Appelation d’Origine Contrôlée” (Kontrollü Köken Adlandırması) adıyla yasal düzenlemeye kavuşmuş ve şaraptan başlayıp peynire, zeytinyağına, hatta tavuk cinsine kadar adım adım uzanarak Fransa’nın yöresel lezzetlerini koruma şemsiyesi altına almış. Ama apelasyon, sadece rokfor peynirini ya da St. Emilion şarabını bu isimleri başkalarının taklitine karşı korumuyor. Bu ürünleri tüketenleri, üreticilerinin olası hile-hurdalarına karşı da koruyor. Ürünlerin coğrafî sınırlarını işaretlediği gibi, nasıl üretileceklerini ve niteliklerini de belirliyor. Medoc şarabı için, bağın dönümünde 480 kilodan fazla randıman almak yasak mesela. Margaux ise daha özel bir bölge, burada randıman sınırı 450 kiloya düşüyor. Burada şırasının litresinde 178 gram şeker vermeyen ham üzümü kesmek de yasak. Ve bu sınırlara uyup uymadığınız sıkı biçimde denetleniyor. İhlalin yaptırımları ağır, para cezasından apelasyondan çıkarılmaya kadar uzanıyor.

Bu bilgiyi yazmamın sebebi yıllardır en başarılı coğrafi işaret uygulamalarından birine sahip olan Ayvalık Ticaret Odası’nın şimdi de Uluslararası Coğrafi İşaret için başvurmuş olması. Ayvalık Ticaret Odası Başkanı B. İbrahim Kantarcı’yı ve Yönetim Kurulu’nu bir kez daha kutlayalım bu başvuru ve organizasyon için. Başkan Kantarcı, “AB’den coğrafi işaret tescilini alırsak, Ayvalık zeytinyağının dünyada bilinirliği artacak. Zeytinyağımızı dünyaya hak ettiği yüksek fiyattan satma kapısı açılacak. Bu, başta üreticilerimiz olmak üzere hepimize kazandıracak” diyor.

Zeytin Çekirdekleri

İlk kez geçen yıl Küçükköy’de izlemiştik… Bu yıl kendilerini iyice geliştirmişler. Sözünü ettiğim grup Ayvalık’ta belediye tarafından kurulan Zeytin Çekirdekleri Çocuk Korosu… Salonda en büyük alkışı onlar aldılar. Öncelikle kırsal mahallelerde olmak üzere Ayvalık’ın her yerindeki çocukların projeden yararlanması amaçlanıyor. Zeytin Çekirdekleri projesinin temel hedefi Ayvalık’ın sosyal dokusuyla bütünleşmiş bir anlayışla çocuklara ücretsiz sanat eğitimi vermek. Sanat yoluyla barışın sesini duyurmak, ortak sosyal ve kültürel yaşam alanları yaratarak sevgiyi güçlendirmek… 2014’ten beri çalışıyorlar ve hem orkestra hem de koro gelecek için umut veriyor bize. Gül Gürsoy’un koordinasyonuyla kimsesiz ya da dar gelirli ailelerin çocuklarından oluşan koronun müzik aletlerinin çoğu bağışlarla sağlandı. Başkan Gencer, “Bu çocuklar konser için Paris’e gidecek” dediğinde çocukların yüzündeki sevinci görmeliydiniz.

Ayvalık Lezzet Haritası…

13. Ayvalık Zeytin Hasat Günleri etkinlikleri kapsamında enteresan gelişmelerden biri de Ayvalık Lezzet Noktaları ödülleri verildi. Proje ile Girit ve Midilli adalarından gelen mübadil kültürü ve Balkanlar’dan gelen Boşnak, Makedon yemek çeşitleriyle son derece zengin bir mutfak kültürüne ev sahipliği yapan Ayvalık’ın lezzet haritası çizilmesi planlanıyor.
Bu değerli birikimin gelişerek Ayvalık mutfağının uluslararası anlamda hak ettiği konuma ulaşması, yemek kültürünün korunması ve daha iyi bilinmesi, başta Ayvalık olmak üzere tüm coğrafya kültürüne büyük katkı sağlayacağı düşünülüyor. Bu amaç ile kamu ve sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturulan *“Ayvalık Lezzet Noktaları Projesi”*, damak tadına düşkün herkes için bir rehber olmayı hedefliyor.

Halk Jürisinden ödül alanları kutluyorum. Ustalar Jürisi’nin sonuçlarını merakla bekliyorum. Meyhane ödüllerinin verilmesini şahsıma tevcih edenlere çok teşekkür ediyorum. Instagram sayfamda yayımladığım gibi Altınovalı Yurdaer Güven’e -ki kendisi Ege Bölgesinin en eski lokantasının sahibidir- Ayvalık’ın meşhur Aranan Köftecisi Esat Özağra’ya verilmesini gerçekten sevinçle karşıladığımın bilinmesini isterim…

Ayvalık’tan insan işte bunlardan ötürü keyifle dönüyor…