Son yazılarımızı Covit-19 ile mücadelede emek veren bilim insanlarına ve iş dünyasının temsilcilerine ayırıyorum dikkatli okurların görebileceği gibi. Gözümüz kulağımız Dr. Ercüment Ovalı’nın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda vereceği haberde. Heyecanla bekliyoruz.
Bu arada bir İzmirli olarak gurur duyacağımız bir haber dün geldi…
COVID-19’a karşı mücadelede TÜBİTAK destekleri kapsamında yeni tip koronavirüsün teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek ürünler ile hastalıkların önlenmesinde etkili koruyucu ürünlerin geliştirilmesi ve destek süreçlerine ilişkin uygulamalara yönelik Ar-Ge projelerinin desteklenmesi amaçlanmıştı. Bu doğrultuda TÜBİTAK’ın mevcut desteklerine ek olarak özel, hızlı “COVID-19 ile Mücadeleye Yönelik Çağrı” açılmıştı.
1 haftalık süreçte 446 başvuru alınmış. Müthiş ve gurur duyulacak bir rakam.
Söz konusu çağrı kapsamında, yeni tip koronavirüsün teşhis ve tedavisinde kullanılan koruyucu ürünler, hızlı ve güvenilir ölçüm yapan tanı kitleri, tedavide kullanılabilecek ilaç, cihaz, yazılım, hasta takip uygulama konularını kapsayan proje başvurularının değerlendirme süreçleri tamamlanmış.
Değerlendirme süreçlerindeki hakem ziyaretleri ile Danışma/Grup Yürütme Kurulları toplantıları çevrim içi ortamda gerçekleştirilerek başvuruların tamamının iki haftadan daha kısa sürede değerlendirilmesi sağlandı.
TÜBİTAK’tan bugün (16 Nisan) akşamüzeri yapılan açıklamada, çıktı ve etki odaklı süreç yönetimimiz kapsamında önerilen proje çıktılarının kısa sürede Ar-Ge faaliyetlerini takiben ürünleştirilerek uygulamaya geçirilmesi ve salgınla mücadelede hızlı ve etkin sonuç alınması amacı değerlendirmelerde ön planda tutulduğu bildirildi.
Bu değerlendirmeler sonucunda salgına karşı mücadele için yoğun bakım cihazları, tanı, maske, ilaç, dezenfeksiyon, diğer KKE (Kişisel Koruyucu Elbise), bilişim uygulamaları ve aşı konularında 35 projenin 13,4 Milyon TL bütçeyle desteklenmesi uygun bulunmuştur.
Bu 35 projenin içinde Türklab’ın bulunduğunu öğrenmek müthiş.
Haberi sağolsun Enver Olgunsoy Hocam şöyle verdi: “Arkadaşlar TÜBİTAK’ın Covit- 19 ile ilgili açtığı proje yarışmasında Türklab tarafından verilen dünyada ilk kez yeni bir metotla hastalığın teşhisine dönük projesi 35 proje içinde kazandığını biraz önce tarafımıza bildirilip Tubitak web sayfasında açıklandı. Dr. Şahin Yağlıdere ve arkadaşlarını kutluyoruz”.
Ben de hemen Dr. Şahin Yağlıdere’yi aradım ve tebrik ettim. İki önceki yazımda yazmıştım, zaten İzmirli Türklab’ın bir tanı kiti şu anda Sağlık Bakanlığı tarafından başarı ile kullanılıyor. Yeni sundukları proje ise gerekli desteği aldıkları için 6 ay içinde yapabilecekleri yeni bir tanı kiti. Ama 100 kat daha güçlü bir kit… Brucella (Malta Humması) hastalığında denemişler ve başarılı olmuşlar, çok daha hassas bir kit olacak. Ne sevindirici değil mi?
Kuşkusuz henüz isimlerini bilmediğimiz,Tübitak sitesinde sadece numara olan projeleri de önemsiyorum. Öğrendikçe yazacağım bu köşede…
Dr. Şahin Yağlıdere’yi yakalamışken başka sorular da sordum, kendisi Hıfzısıhhave Hayvan Hastalıkları Merkez Araştırma Enstitüsü (Şarbon Enstitüsü) kökenli Türk hekimlerine çok güveniyor ve aşının mutlaka bulunacağı kanısında. Bu arada veteriner hekimlerimiz de müthiş birikimleri ile çalışıyorlar. Dünyada ilk olarak Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün’ün ürettiği Türk Üniversal Anthrax Aşısıdünyanın hala göz bebeğidir.
Veteriner Hekimlerimizin başarı hikayeleri de bir yazıyı hak ediyor.
***
Ve ilaç konusunda Ercüment Ovalı’dan bu sabah (16 Nisan) gelen mesaj: Ülkemiz icin 3 gruba bölündük. Yarın dördüncü grup oluşuyor ve bu sefer bir ilaç üzerindeyiz. Gururla poz veren bu Türk çocuklarina inanıyorum. Bağışık plazma, kök hücre, Aşı ve virus spesifik T hucre grubu.
Nedim Şener’in dediği gibi; Ercüment Ovalı, FETÖ’nün Ergenekon kumpasında yargılandı, işini kaybetti. Aldığı ödülü terör örgütü PKK’nın şehit ettiği 15 yaşındaki Eren Bülbül’e adadı. Ülkesine hiç küsmedi. Şimdi Koronavirüs’e karşı aşı peşinde. “23 Nisan’da tüm dünya görecek’ diyor.
Bir de şu Hıfzısıhha Enstitüleri kapatılmasaydı…