GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
23 Aralık 2020 Çarşamba

İnsanın değeri nedir?

Paranın bütün kapıları açtığı, mülkiyetin kutsandığı ve iktidar ilişkilerinin siyasetin kendisi olduğu çağdaş toplumlarda, insanın değeri yok hükmündedir.

Gündelik hayatın gösteriden ibaret olduğu bu çağda, insan görünmek suretiyle kendisine değer biçiyor.

Kişinin nasıl giyindiği, ne yediği, nerede oturduğu, hangi mekanlarda zaman geçirdiği, hangi derneklere üye olduğu, hangi okulda okuduğu, arabasının markası falan değerinin karinesidir. Değersizlik değer ifade eder olmuştur.

İnsanın yaşam olanaklarını geliştirmek için yaptıkları ettikleri ve sahip olduğu haklar, insanın onuru ve değerinden ayrı düşünülemez.

Gelin görün ki insanlığın kahir çoğunluğu bu olanaktan yoksun bırakılmıştır.

İnsan doğrudan ilişkileriyle değerlidir. Ve ilişkileri dolaylandığı ölçüde insan kendisine yabancılaşmıştır. İşte o yabancılaşan insan, tüketim toplumunda tüketerek varoluşun, o aşağılık gösterinin öznesi olarak, değersizleşmiştir.

Ekranların interaktivitesinde görüntüler evrenine geçiş yapan insanın değeri, dijital çağın verilerinde anlam kazanacak… Şimdilik meçhulümüz…

Ancak değişimin orta yerinde, yeni bir çağın şafağında, sistemin bekası için yok edilen değerleri ve çağın insanını sorgulamak gerekiyor.

Bu sorgulama, yeni Dünya düzeninde insanın durumu üzerine düşünmemizi sağlayacaktır.

Teknoloji, insanın değerinin belirleyicisi değildir. Uygarlaşma sürecinde dolaylanan hayatın getirdiklerine dikkatle bakmak gerektiğine inanıyorum.

Evet, soyutlamayı öğrenen insanın zekâsı gelişti. Ancak bu zekâ yeryüzüne hükmetmeye kalkışınca, dokunduğu her şeyi kuruttu.

Soyutlama düzeyinin yükselmesi iyi de, dolaylanmamış ilişkilerle hayata dokunmaktan vazgeçmek iyi olmadı. Dolaylı ilişkiler sahiciliği yok etti.

Tam da bu nedenle, gösteri ve temsilin insanı değersiz kıldığı koşullarda, insanın değerini konuşmak gerekir; eğer insanlık durumunu savunmak istiyorsak.

Bu yüzyıl, insanlığın yeryüzü serüveninin ya sonu ya yeni bir başlangıcı olacak.