İzmir bayrağı ve İzcoin konuşuyoruz… Yine gerçeğin tersyüz edildiği saçma bir gündem… Yine bir linç girişimi…
Hiç olmayacak bir şeyin konuşulduğunu herkes biliyor. Coin yasal bir uygulama. Kaldı ki İzcoin o bile değil. Ve İzmir’in İmparatorluk döneminde özel bir statüsüye sahip olmasının yanı sıra liman kenti kimliğiyle bağlantılı bir bayrak veya flama… Sadece tarih ve kültür mirası…
Amacını ölçüsüz aşan iddialara dayalı suçlamalar karşısında, haklı olarak Tunç Soyer sessizliğini bozdu ve sözlerinin nasıl çarpıtıldığını anlatan bir açıklama yaptı.
Öte yanda, Baro Başkanları, Ankara girişinde, polis çemberine alınıyor. Anayasal bir hakkı kullanmalarından iktidar hoşnut kalmamış, hoşnutsuzluğunu devletin kolluk güçleri marifetiyle dile getiriyor. Ve sonra Bakan izniyle şehre giriyorlar…
Uluslararası sistemde ortaya çıkan büyük bunalım, ülkeleri tek tek teslim almaya başladı. Buna bir de ülkeyi yöneten islamcı zihniyetin Cumhuriyet’e mesafeli duruşunu ekleyin…
Yani durum vahim. Ülke günbegün yönetilebilir olmaktan uzaklaşıyor.
Bu koşullarda, etnisite ve din grupları arasında sürüp giden ayrışmanın tırmanma ihtimali hepimizi rahatsız ediyor olmalı.
Çoğumuz ya durumun ciddiyetinin farkında değiliz ya sosyoekonomik yıkımı umursamıyoruz.
Ancak bu defa, bir süre sarsıldıktan sonra “nerede kalmıştık” diyerek yola devam ihtimali yok.
Bu topraklarda varlığımızı korumanın yolu, sorunlarımızı hep birlikte konuşmaktan geçiyor.
Hep birlikte konuşmanın yolu da, ortak bir dil kurmaktan geçiyor.
Cumhuriyet’in yüzyıllık deneyim ve birikimi bizlere bu imkanı tanıyabilir. Yeter ki böyle bir niyetimiz olsun…
Ve Tunç Soyer, sosyal demokratların uzlaşma kültürünü en iyi temsil edenlerdendir. Yanı sıra, yeni bir toplumsal mutabakatın zaruretine inandığını biliyorum.
Demem o ki ayrışmayı kışkırtacak bir çıkış yapmayı aklından bile geçirmez. Bunu isteyecek en son kişi bile değil. Onun siyasal yaşamda duruşuna aykırı. Dolayısıyla hiç inandırıcı değil.
Gelin, hangi siyasal düşünceyi taşıyor olursanız olun, bir araya gelip konuşmanın yöntemini oluşturalım, husumeti bitirip geleceğimizi konuşalım.
İzmir, Yeni Dünya düzeninde Türkiye’nin nasıl ve nerede yer alacağına dair çözümler sunsun.
Tunç Soyer’in sahip olduğu değerler, bu zor zamanda, İzmir için bir şans olabilir; Diyalogu denemekte sayısız yarar var.
Yoksa böyle böyle tükenip gideceğiz.