GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
25 Mayıs 2011 Çarşamba

Tünelin ucunda umut var!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, başının belası olan Üçyol-Üçkuyular metro çalışmalarının son durumunu yerinde gösterdi biz basın mensuplarına.
Daha önce birkaç kez daha gazeteci ordusuyla ‘metro çukuruna’ inmişliği bulunan Kocaoğlu’na ilk kez katıldım. Kaskı takıp tünele inince anladım ki metro yazmakla metro yapmak aynı şey değil. Dahası metro konforuyla yolculuk yapmak ne kadar güzelse metro inşa etmek bir o kadar zor!
Kolay değil İzmir’in zemininde metro yapmak. Tramvay olsa kolay... Bul/belirle güzergâhı, döşe rayları, yürü… Oysa metro tam bir keşmekeş!
Ankara’da bile 10 yılı aşkın süredir tamamlanamayan sonunda hükümete devredilen projeler olduğu dikkate alınırsa metro yapmak cesaret ve sabır işi.. Hele hele de İzmir’in zemininde…
Denize/suya yakın rakımda iş yapmak bir yana fay hatları, yeraltı nehir ve gölleri, sert kayalar…
Güzergâh üç kuyular… Bakmayın üç kuyular olduğuna yüzlerce kuyunun açıldığı, yerin delik/deşik olduğu bir zemin… Üst yapıda her an yıkılmaya hazır, yaşlı binalar…
Tüm bu olumsuzluklarla başlanan metro yolculuğunda iki dev şirket battı. Bayındır ve Bozoğlu işi yarım bırakıp gitti. 5,5 kilometrelik metronun 6 yıldır bitirilememesinin en temel nedeni bu. İki şirketin iflası, ihalelerin iptali, yeniden yapılması en az iki yıl kaybettirdi İzmir’e… Sonrasında bilindik KİK süreçleri ve kaybedilen aylar, yıllar ve trilyonlar…
Efendim şöyle olsaydı, böyle olsaydı…
Tabi ki olabilirdi. Ankara’da olduğu gibi ihale yapmak yerine işi eşit parçalarda dağıtmak da bir çözümdü. Ama bizim başkan devlet ihale kanununa tabi olmayı seçti. En düşük teklifi verene de bıraktı işi… AKP’liymiş, DYP’liymiş demeden hem de.
*
Her neyse! Bu tartışma İzmir’de çok yapıldı. Yenilemeye niyetim de yok.
Sonuçta kentin can damarında ulaşımı rahatlatacak projede artık sona gelindi. Yıllarca 11 kilometrelik metroyla idare eden İzmir’in ulaşım damarlarına yapılan by-passlar sonuç vermeye başladı. Bir yandan 78 kilometrelik Aliağa-Cumaovası hattı işletmeye alındı öbür yanda Üçyol-Üçkuyular hattında tünelin ucunda ışık görüldü. Ve de revize edilen Bornova-Evka3 çalışmasında da iki aylık bir süre kaldı. Tüm bu çalışmaların yılsonuna biteceği öngörülüyor. Büyük bir talihsizlik yaşanmazsa tabi ki…
*
Gelelim tünel yolculuğunun bendeki izdüşümüne…
Başımıza kaskı/bareti takıp, tek sıra halinde taze döşenmiş rayların arasında ilerledik bir süre.
Tahminen yerin en az 50 metre altındayız. Bir süre yürüdükten sonra Hatay istasyonuna ulaştık. İnşaatı bitmiş, ince işleri yapılan, fayansları döşenen istasyonda hummalı bir çalışma sürüyor. Bizim için kurulan platformdaki yerimizi almışken Başkan Kocaoğlu da kendisi için kurulan kürsüye yöneldi. Başladı anlatmaya…
Aliağa-Menderes’ten dem vurdu önce.Ne de olsa Türkiye’nin en uzun, en büyük hafif raylı sistem projesiydi hayata geçirilen. Tam 78 kilometrelik konforlu yolculuk için Büyükşehir Belediyesi özverili bir çalışma yürütmüş, partneri TCDD’nin çok çok üzerinde bir yatırım gerçekleştirmişti.
Dev projedeki küçük aksaklıkları da vurgulayan Kocaoğlu, güneyden gelen Çankaya/Konak yolcuları için Hilal istasyonunda, Halkapınar’daki gibi aktarma istasyonu yapacakları müjdesini verdi.
Kuzeyden gelenler Halkapınar’dan güneyden gelenler Hilal istasyonundan aktarılacak böylece hem Halkapınar’ın yoğunluk azalmış hem de zamandan en az 10 dakika tasarruf sağlanmış olacak. Hattaki yavaşlığın temel nedeni olarak TCDD’nin diğer araçlarının da (şehirlerarası ve yük trenleri) hattı kullanmasını gösterdi Kocaoğlu. Ve bir süre sonra TCDD’nin bu hattan tamamen çekileceğini, karşılıklı sefer sayılarının artırılacağını, bazı istasyonlardaki eksikliklerin de giderilmesiyle Aliağa-Menderes’in daha rantabl hale geleceğini kaydetti. Tabi ki de projenin önce Torbalı’ya sonra da Selçuk-Bergama’ya uzatılacağı da sözlerine eklemeyi unutmadı. İzmir’in iki yakasını bir araya getiren en azından havalimanından kente metro ulaşımı sağlayan proje şimdiden günlük 100 binin üzerinde kişi tarafından kullanılıyormuş. Bu da İzmir’in kent içi trafiği, toplu ulaşımdaki otobüs yükünün azalması açıcından sevindirici bir hedefti. Proje tamamlandığında hattı kullanacak yolcu sayısı 550 bin.
Aliağa-Menderes’ten sonra sözü içinde bulunduğumuz tünele yani Üçyol-Üçkuyular’a getirdi.
‘Yılsonuna tamam’ dedi özetle. Belki yine tarih verdi, belki yine hata yaptı. Ama bu kez kendinden emindi. Biz göremesek de Başkan Kocaoğlu tünelin ucundaki ışığı görmüştü.
Teknik detaylar verdi bir sürü. Poligon istasyonundaki sert zeminle boğuştuklarını, 350 bin avroluk bir makine başı aldıklarını projenin Evka 3 ayağı ve yeni makine setiyle birlikte 500 milyon lirayı bulduğu söyledi. Operasyon sonrası ilk kez icraatın içinden yapan Kocaoğlu, bir yerlere, birilerine ‘yıkılmadım, ayaktayım’ mesajı verir gibiydi. Çocukluk/gençlik arkadaşlarının ‘manidar’ bir operasyonla tutuklanması bile onu durdurmaya hatta yavaşlatmaya yetmemişti sanki.
*
Başkan kürsüye çıkar da siyaset yapmadan durur mu?
Biz işimizi yapıyoruz, siyaset yapmıyoruz dedikten dakikalar sonra ilk lafı Ulaştırma E.Bakanı Binali Yıldırım’a çakıyordu. ‘Başladığım işi ben bitiririm ama henüz başlamadığımız üç önemli metro hattımız var. Halkapınar-Otogar, Üçkuyular-Narlıdere ve Üçyol-Tınaztepe gibi... Geçen yıl, ‘Ankara’ya nasıl, hangi prosedürden yapıyorsanız, İzmir’e de yapın’ diye hükümete başvurduk. Sanırım ‘hala’ inceliyorlar” derken hesap sorar gibiydi.
Deniz ulaşımı konusunda da İzmir’e getirdiği eleştirilerle öne çıkan Yıldırım’a ikinci taş buradan geliyordu. “Boğaz kenti ile körfez kentini karıştırmamak lazım’ derken bir zamanlar ‘İstanbul Belediyesi’nin İDO’sunu yöneten Yıldırım’ı hedef alıyordu Başkan Kocaoğlu… Ve de İzmir Körfezi’ne yapılacağı açıklanan tüp geçit konusunda da yıllarca önce Yıldırım’a fikri kendisinin verdiğini hatırlatıp projeyi sonuna kadar desteklediğini açıklıyordu. Ve tramvay projeleri… Eliyle güzergâhları işaret ederken, körfezi boydan boya çevreleyecek iki projenin de Ulaştırma Bakanlığı’nın yani Yıldırım’ın olurunu beklediğini hatırlatıyordu.
Ve sıra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a da geliyordu tabi ki.  İsim vermedi ama ‘gerginlik politikası’ üzerine verdiği örnekler bir süre önce aşık attıkları Günay’ı hedef alıyordu. ‘İzmir gerginliği sevmez’ diyen Kocaoğlu, Günay’ı sağduyuya/sükunete davet ediyordu.
Sonuç olarak; Kocaoğlu yılsonuna kadar da olsa Üçkuyular-Üçyol arasını tamamlarsa kent için büyük bir adım daha atmış olacak. Aliağa-Menderes arasındaki 78 kilometrelik raylı sistem, Üçyol-Üçkuyular ve Bornova-Evka3 arasındaki metro projeleri de tamamlandığında 90 kilometreye yakın bir raylı sistem devreye alınmış olacak.
Tramvayları da eklersen 150 kilometrenin üstünde raylı sistem… İzmirliye kolay, rahat, çevreci ve daha ucuz ulaşım imkanı yani…
Buna Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın/hükümetin tüp geçidini, çevre yolunu, hızlı trenlerini de ekleyin bunlara…İzmir hem kent içi hem de şehirler arası ulaşımda rahat bir nefes alacak.
Metro, tramvay, otoyol, hızlı tren hayali gerçek olacak.
Sonuçta İzmir kazanacak!