GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
18 Mayıs 2011 Çarşamba

Bu çılgınlık alkışlanır!

Başbakan Erdoğan’ın İzmir’e yönelik ‘Çılgın Projesi’nin ucu görünmeye başladı. Sabah Yazarı Yavuz Donat’ın 15 bin fit yüksekte yaptığı özel sohbetten anlaşıldığı kadarıyla Haziran başında açıklanması beklenen çılgın proje kentsel dönüşüm hamlesi…
Anlaşılan Başbakan İzmir’e TOKİ’yi sokacak. Geçtiğimiz dönem Büyükşehir ve ilçe belediyelerine deyim yerindeyse müteahhitlik yapan TOKİ’yi bu kez kentin varoşlarına sokabilir Erdoğan.
Konak Uzundere’de Büyükşehir’e Karşıyaka’da da ilçe belediyesine müteahhitlik yaparak 4 binin üzerinde konut üreten ve karşılığını da (para ve arsa olarak) alan TOKİ, kentin diğer bölgelerine girmedi/giremedi.
Girmek istediği bazı ilçelerde CHP’li belediyelerce engellenen TOKİ, AK Parti’li Aliağa, Tire, Buca gibi ilçelerinde dar gelirli kesime dönük binlerce konut üretse de diğer ilçelerdeki ihtiyaca yanıt veremedi. CHP’li bazı belediyelerin ‘AKP’ye yazar’ endişesiyle arsa/arazi göstermediği TOKİ, Türkiye genelinde 500 bine yakın konut üretirken İzmir’de müteahhitlik yaptığı belediyelerle birlikte 10 bini geçemedi. Sanıyorum bu kez kararlı Başbakan Erdoğan!
TOKİ eliyle hükümet eliyle kendi deyimiyle İzmir’i ‘ucubelerden’ kurtaracak.
İzmirli işadamları tarafından ayakta alkışlandığı son ziyaretinde kentin gecekondularına ‘Limontepe’ örneği vererek ‘ucube’ benzetmesi yapan, seçim beyannamesinden sonra Kocaoğlu’nun nazik ve manidar sözlerini ‘Sen önce gecekondularına bak’ diyerek yanıtlayan Erdoğan, İzmir’in gecekondularıyla yakından ilgilendiğini ortaya koymuştu aslında.
Yani çılgın projesine dönük ipuçları vermişti.  Bir ipucu da istifa edip vekil adayı olan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın adaylığında gizliydi. Bayraktar’ı İzmir’den aday göstermek isteyen ancak son anda Trabzon’a kaydıran Başbakan, çılgın projesini Bayraktar üzerine inşa edecekti belki de. Ama Aydın Şengül’ün de devreye girmesiyle Bayraktar memleketi Trabzon’a kaydırıldı. Erdoğan ise ‘Çılgın Projesi’ni kabinenin projeci bakanı Binali Yıldırım ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay üzerine inşa etmeye karar verdi.
Seçim beyannamesinde ‘Kentsel dönüşüm başlığı’ altında Kadifekale’yi temizleyeceğiz’ diyen ancak tarihi Kale’nin önemli bölümünün Aziz Başkan tarafından temizlendiğini atlayan AK Parti’de İzmir Adayı Bakan Yıldırım da son günlerde kentsel dönüşüme vurgu yapmaya başladı. Ankara’da on binlerce gecekonduyu yıkarak kentin siluetini değiştiren iktidarın İzmir’de de aynı yolu izleyeceğini söyledi geçtiğimiz günlerde Bakan Yıldırım.
‘Gerekirse Ankara gibi özel kanun çıkarırız’ diyerek.
Özel kanunla Ankara’yı temizleyen hükümetin bu kez İzmir’de aynı yolu izlemesi önemli… Kamulaştırma konusunda kolaylık sağlayan ‘özel kanunun’ İzmir için neden çıkarılmadığı sorusu muhalefet cephesi tarafından özellikle gündemde tutuluyor, hükümet Ankara’ya ayrıcalık yapmakla suçlanıyordu.
Başbakan Erdoğan’ın çılgın projesi buysa ve Bakan Yıldırım’ın dediği gibi ‘özel kanun’ çıkarılmak suretiyle kentin siluetinde yarım asır sonra değişiklik yapılacaksa hem sonuç alınabilir hem de oy.
Büyükşehir operasyonuyla sarsılan, kentteki siyasal kutuplaşma iklimini dağıtmakta zorlanan AK Parti, kentsel dönüşüm gibi önemli bir ihtiyacı gidermek için ‘çılgın proje’ açıklayıp kolları sıvayacaksa İzmir’de ciddi bir ivme yakalayacak demektir.
Universiade 2005 sırasında kente gelen yabancı konutların Yeşildere’deki ‘çirkin’ manzarayı görmemesi için onları taşıyacak otobüslerin camlarını boyamayı tartışan, olimpiyat konutlarına giden yolda Limontepe ve civarındaki gecekonduların dış cephesini boyayarak ayıp kapatan İzmir için kentsel dönüşüm, uzun süredir ekmek kadar su kadar önemli bir ihtiyaçtı.
Kurvaziyer gemileriyle milyonların gezdiği, 30’un üzerinde ihtisas fuarlarıyla 12 ay konuk ağırlayan, EXPO 2020 gibi dünyanın en büyük fuarcılık organizasyonuna ikinci kez aday gösterilen kentin en önemli ihtiyacının değişim ve de dönüşüm olduğu tartışmasız bir gerçekti yani. Yerel yönetim bütçeleriyle çok zor ve uzun yıllar alacak bu dönüşümün hükümet eliyle/gücüyle yapılma mecburiyeti de gün gibi ortadaydı.  
Yıllarca Ankara’ya verdiğini alamayan İzmir, bu sayede hem toplu tahsilat yapabilir hem de ucubelerinden kurtulup Akdeniz’in/Ege’nin İncisi sıfatına layık kent görüntüsüne kavuşabilir.
Bu çılgınlığın sonunda gecekonduda deprem/heyelan tehdidiyle, altyapı eksikleriyle yaşayan vatandaşlar da insanca yaşayacağı konutlara kavuşur.
Belki de 5-10 yıl sürecek bu değişim sayesinde inşaat sektörünün canlanmasıyla kentteki işsizlik önemli ölçüde azalır. 50’ye yakın sektörü destekleyen inşaat sektörünün canlanması demek binlerce, on binlerce işsizin iş bulması demektir.
İzmir’in gecekonduları başta yerel yöneticiler olmak üzere herkesi rahatsız ediyordu.
Bayraklı Belediyesi kurulur kurulmaz kentsel dönüşüm için harekete geçmiş ancak mevcut yasalar/imkanlar yüzünden halen bir arpa boyu yol kat edememişti.
Bornova’nın gündeminde de Konak’ın gündeminde de Buca’nın, Karabağlar’ın gündeminde de aynı madde vardı. Ancak imkânlar ve yasalar dahilinde herkesin eli kolu bağlıydı.
Hükümet eliyle bu bağ çözülebilir. Kamulaştırma ve bütçe gibi sorunlar ortadan kaldırıldığında Ankara’daki gibi ‘ucubeler’ yıkılır yerlerinde modern konutlar yükselir. Sosyal donatı alanlarıyla, yeşil alanlarıyla kentin her noktası daha yaşanabilir olabilir.
İzmir’in tepeden çekilen fotoğraflarına bakarsanız merkezinde Kültürpark ve İnciraltı dışında yeşil alanın kalmadığını çok net görürsünüz. Tepeden beton yığınını andıran kentin gecekonduları neredeyse sahile kadar inmiş durumda. Kentin simgesi kabul edilen saat kulesinden 2-3 dakikalık yürüyüşte Varyant’ın sırtlarında gecekondular karşılar sizi…
İkiçeşmelik’in hemen üstünden başlayan, Basmane Meydanı’nın dibine kadar inen, Bayraklı’da sahile inen gecekondular Karabağlar ve Buca için de en büyük sorundur.
Kentsel dönüşüm ise en büyük ihtiyaç!
Bu haliyle İzmir’i Da Vinci’nin ünlü Monalisa’sına benzettiğim olmuştur. Bir tarafı gülerken öbüründe ağlamaklı bir yüzü vardır İzmir’in… Madalyonun iki yüzündeki farklılık kadar barizdir bu. Alsancak’tan taksiye atladığınızda 10 dakika sonra varacağınız mesafenin İzmir olduğuna inanmak istemezsiniz çoğu zaman…  
Monalisa’yı değerli yapan iki yüzündeki tezatlık, İzmir’i değersiz yapar!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçtiğimiz ay İZSİAD’ın Çarşamba Toplantısı’nda şöyle demişti: “İzmir güzelliğini de çirkinliğini de saklamayan bir kent. Körfeze açıldığınızda hem güzelliğini hem de gecekondularını görebiliyorsunuz”
Kentsel dönüşüm projesi 12 Haziran öncesi siyaseten CHP’lileri korkutabilir belki. Ama eminim kent adına onlar da içten içe sevinir, alkışlar böyle bir projeyi. Söz konusu İzmir ise gerisi teferruattır benim için de.
Eğer CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da partisinin kalesi kabul edilen İzmir’i seviyor/önemsiyorsa kentsel dönüşüm projesine destek olur, sahip çıkar. Beyannamesinde İzmir’e 7,5 satır ayırıp ‘Tayland gibi sağlık kenti yapacağız’ demekle yetinen Kılıçdaroğlu’na ’CHP iktidara gelirse ben de aynısını yapacağım’ demek düşer. 
Son olarak CHP Eski İl Başkanı Kemal Karataş’ı da tebrik ediyorum. Başbakan Erdoğan’ın ‘Kanal İstanbul’u açıkladığı gün aramış ve ‘Siz Başbakan olsanız çılgın projeniz ne olurdu?’ diye sormuştum. İl Başkanlığı döneminde çok sayıda ‘çılgın proce’ açıklayan Karataş’ın yanıtı net olmuştu. ‘Ben olsam kentsel dönüşüm’ derim. Gültepe’nin göbeğine büyük bir kent ormanı yapar Kadifekale’den Konak’a kadar her yeri temizlerim’ demişti. Ben de bunu ‘Çılgın Kemal ve Çılgın tahminim’ başlığıyla 28 Nisan’da kaleme almıştım.
Eğer Erdoğan’ın çılgın projesi kentsel dönüşüm hamlesiyle Karataş’ınkiyle aynı olacak.
Ve de Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan… O da aylardır hatta yıllardır kentsel dönüşüm diye kendini paralayanlardan…
Başbakan Erdoğan’ın son ziyaretinde ‘Limontepe’ örneği üzerinden ‘ucube’ benzetmesi yapması en çok Aslan’ın hoşuna gitmiş, kentsel dönüşüm ihtiyacının Başbakan eliyle kentin gündemine getirilmesine en fazla o sevinmişti. Yıllardır İzmir’e sağlıklı kentler üretmek için çabalayan Aslan gibi kentin diğer akil adamları da bu projeyi destekler ve de ‘çılgın’ bulup alkışlar.
Tabi ki çılgın proje gerçekten kentsel dönüşüm hamlesiyse…