GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Suavi YARDIMOĞLU
YAZARLAR
31 Ocak 2015 Cumartesi

Pahalı ders

İkinci yarıya bir dolu transferle başlamışsın. Çok iyi oynamamışsın ama, iyi maçlar kazanmışsın. Zirveyle arayı kapatmaya koyulmuşsun. Ben diyeyim biletli 8 bin... Sen de 12 bin... Sezonun seyirci rekorunu kırmışsın. Karşındaki takım ne Karşıyaka, ne Buca, ne de Altay...
Şeytan dürtüyor. Hatırlarını soruyorsun. Yetmiyor kendi aranda birbirine giriyorsun, yaralamacasına, cana kastedercesine...
Takımın galip ama sen cezalısın... Belki de sezonun en kritik maçında tribünde yoksun. Sonra da "Ben bu renklere aşığım" diyorsun.

İşte Göz Göz bu "aşkın ızdırabıyla" maça başladı. Issız dev stadın ıslak boş trübünleri önünde...
Nasıl olsa Bizans"ın şımarık prensi Emre bir daha maça çıkıp sakatlanmayacaktı. Diğerlerinin önemi yoktu, sevgili ulusal medyamızın gözünde... Yetkililerin ise umurunda bile değildi.

71 yılında halı gibi bir zemine sahip olan emekter stat 44 yıl sonra patates tarlasına dönüşmenin utancını yaşıyordu. Az ötede salonda Başbakan Davutoğlu mavi boncuk dağıtıyordu, Gavur İzmir"e:

"2017" ye kadar iki kulübe de birer stat yapılacak" diye...

İki sene boyunca bu takımlar nerede maç yapacak? Patates tarlasına dönen Atatürk, kaderine terkedilen Alsancak"ın yazgısı ne olacaktı?

Belli değildi.

İlk yarı boyunca tek pozisyon dahi üretemeyen daha 6. dakikada golü kalesinde gören Göz Göz belki de taraftarını aradı. Baktı ki gerçek ortada, ıssız statta, lodos altında, ikinci yarı kabus gibi çöktü rakibinin üzerine...

Ama bu zeminde değil gol atmak, arka arkaya iki pas yapmak bile her babayiğidin harcı değildi. 

Ayağa oynamak ise bir ütopyadan ibaretti.

Yine de tabelayı değiştirmeyen karşılıklı birer gol vardı.

Göztepeli futbolcular yılmadı. Bir çok pozisyon, gerek zeminin etkisi, gerek şanssızlık, bazan da son vuruşlardaki beceriksizlik yüzünden skoru değiştiremedi.

Umutlar kırılmak üzereyken, Timur Kosovalı yine çıktı sahneye . Bir uzun top... Kartal gibi yükseldi... Havada bekledi, vurdu... Nefis bir zamanlama ve top ağlarda... Seyirci olsa o anda yıkılacak stat, sarı kırmızılı yedek kulübesi ve sahadaki futbolcuların buruk sevinç çığlıklarıyla yankılandı.

90+5 te İnegöl"ün kaçırdığı inanılmaz fırsat ise Futbol Tanrıları"nın Göztepeli futbolcuların emeğine saygısı, bir vurdumduymazlığın yarattığı bu ıssız tabloya tepkisiydi belki de...

90+7" de Göztepe hücumcuları biraz daha dikkatli olsa, filelere giden ofsayt gol üç puan bile getirecekti.

O kadar uzun boylu olamadı. Ama Göz Göz en azından Bandırma"nın ardından İnegöl"ün de Atatürk"ten üç puan uçurmasına izin vermedi. Avantaj harcandı, fakat en azından herşey kaldığı yerden devam ediyor.

Az daha takımlarını düşünmeyip, "ona buna bulaşmazsak maça gelmenin ne anlamı var?" zihniyetinin yarattığı durumdan çok pahalı bir ders çıkacaktı. Tabi anlayana...