GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
24 Mayıs 2024 Cuma

Muhalefete muhalefet…

Muhalefete muhalefet olmaz! Ana muhalefet, yapılan muhalefet içi eleştirilere böyle yanıt veriyor. Muhalefet saflarındaysanız sadece iktidarı eleştirebilirsiniz.

Ancak yürüyen gerçek çok farklı. Sistemin sürgit ayakta kalması, iktidar ve muhalefetin birbirini yeniden üretmesiyle mümkün olduğundan, uluslararası sistemi yöneten muktedir zümre, iktidar/muhalefet çatışmasını sağlayan koşulların oluşumunda her zaman belirleyici olmuştur.

Ve yürüyen bir başka gerçek, iktidar nasıl yönetirse yönetsin, muhalefet nasıl eleştirirse eleştirsin, sonuç değişmiyor; fakirler yine fakir, açlar yine aç, işsizler yine işsiz, sadece sayıları düzenli olarak artıyor.

Bu nedenle, muhalefetin bir vaka olarak ele alınmasının gereğine inanıyorum.

İktidar zümrelerini alaşağı eden örgütsüz halk hareketlerini bastırmak neredeyse imkânsız hale gelince, 19. yüzyıldan itibaren, halk isyanlarını kontrol etmenin yolu olarak, seçimli sistemler ve demokrasiler devreye girdi.

Girdi de ne oldu? Batı, emperyal politikalarla büyük servetleri uluslararası düzeyde kontrol ederek sömürü politikalarını sürdürdü. Bunun sonucu, batılı toplumlarda yüksek gelir,refah sağlandı. Yüksek gelirin getirdiği konforlu hayat, halkın piyasa düzenini sahiplenmesini sağladı.

Batılı refah toplumlarının bedelini ödeyen dünyanın yoksul halkları ise sadece ve sadece kimi solcuların devrimci gevezelik konusu oldu.

Sağdan ve soldan kuşatılan yoksulların iki yakası hiçbir zaman bir araya gelmedi. Aksine, yüzyıl içinde, kapitalist metropol dışında kalan ülkelerde yoksulluk, nüfusun dörtte üçünü aştı.

Bu ahvalde, on bin lira emekli maaşını siyaset malzemesi yapan ana muhalefete sormak gerekiyor. Emekli bu hale getirilinceye kadar neredeydiniz?

Öte yanda, ana muhalefetin tavşan yürekli yiğit devrimcileri, yumruk havada, işçi sınıfı, devrim falan diye sallarken, kuyruğuna takıldığı efendilerinden gözünü ayırmıyor. Çünkü, geçimlerini siyasetten sağlıyorlar. Mücadele için bir an olsunriske girmeyi göze almayan bu insanların tek bildiği, mücadelesi için kendini feda eden 68 ve 78 kuşaklarının devrimcilerini istismar etmek.

Hazindir, ana muhalefet, sosyal demokrasi fikrinin yanından bile geçmeyen genç görünümlü siyasi figürleri vitrine çıkararak yoksul halk ile dalga geçiyor.

Bir yanda, iktidarın insaf ölçülerini ziyadesiyleaşan debdebesi, gösterişi; diğer yanda, ana muhalefetin gösteri ve gürültüden ibaret muhalefeti…

Gündelik hayatı cehenneme çeviren AKP 22 yıldır iktidarda…Ve CHP, 22 yıldır ana muhalefet… Bir tuhaflık yok mu?

Hal böyle iken, “Alayına muhalefet!” diyenin önü kesiliyor. “Ya o taraftan ya bu taraftan olacaksın, tarafını seç!” diyerek baskı yapılıyor.

Acı gerçek; Dengeden çıkan sistemde hiçbir şey iyiye gitmiyor, gitmeyecek. Sağdan ve soldan kuşatılan toplum çıkışsız. Hepimizi yalanlarla avutuyorlar.

Muhalefete muhalefet yapılmazmış… Olabilir… Bu muhalefet muhtemelen muhalefet etmeğe bile değmiyor.

Genç görünecek ama yatay toplumu yok sayacak. Yapay zekaya aday soracak ama dijital devrim umurunda olmayacak. Sistem yoksulların tepesine çökerken, bayram çocukları gibi, “birinci partiyiz” diye zıp zıp zıplayacak.

Sil baştan başlamak gerek bazen…