Bir kongre düşünün. Üç aday olsun.
Sonuçta hepsi de kazanmış olsun.
Dahası hepsi mutlu olsun. Olur mu? Olur. Oldu da.
CHP Konak'taki sonuçtan memnun olmayan yok! Belki çiziklerle başkanlıktan düşen Aytekin Tunus ve arka plandaki bir kaç kişi hariç.
İlçe Başkanı Aytekin Tunus'un çizildiği, yönetiminin seçildiği, rakip Sinan Karamustafaoğlu'nun başkan seçildiği garip bir kongre yaşandı.
Böyle bir kongre için anatomik bir yaklaşım şart.
Güvendiğim bir kaç ismi aradım. Nasıl yani? Neden böyle oldu diye sordum.
Anlattılar da anlattılar. Kongreye ilişkin söylenecek, yazılacak çok şey var.
Ali Yılmaz'ın çekilmesi mesela...
Başlı başına bir etmen. Yaklaşık 70 boş oy var.
Çoğunluğu Yılmaz ve arkadaşlarının...
Son anda çekilen Ali Yılmaz'ın Aytekin Tunus'un lehine çekildiği söylentisi yayılsa da bunun söylentiden ibaret olduğu kısa sürede anlaşıldı. Dahası Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm'ün eşi Fatma Kürüm bile Karamustafaoğlu'nun listesindeydi.
Sav ekibinin Karamustafaoğlu'nu desteklediği açıktı. Dr. Hakan Tartan mesela... Mahalle seçimlerinin en tarafsız başkanı... Üç adaydan sadece Aytekin Tunus'un açıklamasında görüntü verdi. Tunus'u destekliyor yorumlarını da yalanlamadı. Ama yanında yöresinde kim varsa Karamustafaoğlu'nun listesindeydi. Ve bu durum başlı başına yaman bir çelişkiydi.
Danışmanı Cenap Börühan'dan yardımcısı Cumhur Şenolsun'a eski müdürü Ahmet Karadağ'a kadar hepsi...
Böyle kongreler 10 yılda bir görülür. Zaten en son 9 yıl önce Karşıyaka'da yaşanmış, ilçe başkanı seçilen Ertam Özen rakibi Mustafa Karagöz'ün listesiyle çalışmak zorunda kalmıştı.
Konak kongreleri hep farklı olmuştur.
Delegelerin havaya uçtuğu 2005 kongresinde dönemin ilçe başkanı Sıtkı Kürüm, kendi yaptığı ve hakim olduğu delegenin hışmına uğramıştı. Unutulmayan son Konak kongresi buydu.
Son 7 yılda unutulmayanlar listesine giren iki kongrenin de kritik isimleri bu kez de sahnedeydi.
Biri yargı yoluna giderek Konak kongresini sona bıraktıran Ali Yılmaz diğeri de dönemin MYK Üyesi, İzmir Milletvekili Sedat Uzunbay...
Uzunbay o gün kazanan taraftaydı. Ama o gün ve sonrasındaki il kongresini kazanmak Uzunbay'ın siyasi hayatına mal oldu.
Aslında bugün de kazanan tarafta Uzunbay... Aytekin Tunus kaybetse de bizzat kaleme aldığı (içinde eşi Nalan hanımın da bulunduğu) delege listesi fire vermedi.
Çizikler sadece Tunus'a atıldı çünkü.
Ali Yılmaz da son anda çekilerek, kendisini destekleyen Sav ekibini Karamustafaoğlu'na gönderdi.
2005'te omuz omuza olan Uzunbay ve Yılmaz, bu kez karşı karşıya gelmiş olsalar da sonuçta ikisi de sonuçtan memnun. Uzunbay için önemli olan 65 kişilik delege listesi, Yılmaz içinse Aytekin Tunus'un gitmesi...
Gelelim neden böyle oldu sorusunun yanıtına.
Konak kongresinin garip şekilde sonuçlanmasından sorumlu olağan şüpheliler listesi oluşturalım birlikte. Karamustafaoğlu'nun 6 oy farkla Tunus yönetimine başkan olduğu gerçeğinden hareketle ilk şüphelimiz liste... Tunus'un geligüzel hazırlanmış, bol akrabalı listesi...
Eşini, kız kardeşini ve kendisini delege listesine yazan Tunus'un sekreterini de yönetim kurulu listesinin 1 numarasına yapması delegenin dikkatinden kaçmadı tabi ki. Tunus'a en yakın isimleri bile isyan ettiren liste acemi bir elden çıkmış gibiydi.
Tabi ki soyadı sıralamasına göre de yapılsa aylardır Tunus'un aleyhine her toplantıya katılıp, onu eleştiri bombardımanına tutan hatta rakip belirleme komisyonuna bile giren Rukiye Acar'ın delege listesinin tepesinde olması...
Tabi ki Konak'taki tüm Mardinlileri içine alan, yaşanan kavgalarda adı geçen ve delegenin tepkisini çeken isimlerin de orada olması sıkıntı yaratmış olabilir tabi ki.
Divana son dakikada verilen ve gün içinde bir kez değiştirildiği bilinen listeyi 'olağan şüpheliler' listesinin ilk sırasına koyarsak tek sorumlu Aytekin Tunus olmadığını da anlarız.
Diyebilirsiniz ki; 'evet, tek sorumlu odur, ne de olsa tepesinde kocaman harflerle 'başkan adayı' olarak adı yazan Aytekin Tunus'tur.
Ama değil. Konak gibi CHP siyasetinin cehennemi kabul edilen bölgede Aytekin Tunus gibi partiye dün katılmış bir ismin tek başına liste yapmadığı ya da yapamayacağı bilinir. O zaman listeye şekil veren isimleri de 'olağan şüpheliler' listesine almak zorundayız.
En başta da Eski Milletvekili Sedat Uzunbay'ı...
İddiaya göre CHP'nin yeni tüzüğündeki kadın kotasına uymadığı için 'Divan Başkanı Levent Eyipişiren' tarafından geri gönderilen listede Aytekin Tunus'un iki akrabası yoktu. Yine iddiaya göre Aytekin Tunus, eşi ve kız kardeşinin de delege listesinde olduğunu salonda gördü.
Bu iddiayı ciddiye almak zorundayım.
Çünkü listeyi hazırlayan Sedat Uzunbay'ın CHP siyasetinde 'dünkü çocuk' olmadığını biliyorum.
Yani MYK üyeliğine kadar yükselmiş bir siyaset adamının tüzük ihlali yapmasını doğrusu aklım almıyor. İkinci önemli iddia... Kongreye sayılı günler kala Sav ekibi Aytekin Tunus'u desteklemek ister. Güçleri bellidir. İstekleriyse makul... En çok 10 delege...
Hem Tunus hem de görüşmeleri yapan hatırlı aracı 'bir dönem kader birliği ettikleri isimlerin' desteğine sıcak bakmaktadırlar. Bir kişi hariç... Uzunbay. Kesin kez bir dönem kendisinin de yanaştığı Sav ekibinin desteğine direnir. Hatta egedesonsoz.com'un bir haberine bir kaç kişinin bildiği bu gizli görüşmelere ilişkin yorumlar yapılır. Sav ekibinin Tunus'u destekleme fikrine karşı çıkan yorumlar... Yorum sizin...
Uzunbay ya kendisine ve arkadaşlarına çok güvenmiştir ya da bu işin içinde bir bityeniği kesinkez vardır. Bu bilgiler ışığında akrabalarla ve de tepki çekecek isimlerle dolu listenin yazıcısı konumunda olan Uzunbay doğan garip sonuçtan en az Tunus kadar sorumlu görünüyor.
Tunus'un listesine oy verip kendisini kimin çizdiğine gelince... Bu oldukça açık aslında. Çizikçiler cephesindeki olağan şüpheliler listesinin başında tabi ki Alaattin Yüksel ve arkadaşları var. Moroğlu hatta Kocaoğlu... Listeye 12 isim delege yazdırmalarına rağmen neden 21 çizik atsınlar ki diye sorabilirsiniz?
Herkesin kendine göre nedeni olabilir Tunus'u çizmek için... Her iki aday da eski YTP'li de olsa Karamustafaoğlu'nu daha solcu bulmuş bile olabilirler. Ya da Aytekin Tunus'un son dönemde attığı adımları yerel seçim öncesi 'zararlı' görmüş olabilirler. Ama burada sorun Tunus'un çizilmesi değil. Tunus'un 3 oya muhtaç hale getirilmesi... Sav ekibinin 70 oyu 'boş' atıp 30 civarında da Karamustafaoğlu'na destek çıktığı düşünülürse daha net anlaşılırım sanırsam. Tunus'un kaybını 'zafer' olarak gören pek çok isim 'muzaffer komutan' edasında dolaşabilir bir süre... Gerçekten de 'akrabalarla ve tepki çeken isimlerle dolu' liste bu sonucu kendiliğinden doğurmuş da olabilir. Hatta süreçteki hatalar silsilesi topu Tunus'un durduğu kalenin önüne, altı pasa kadar getirmeye yetiyor. Organize bir çizik harekatıyla sonuca giden ekibe ise boş kaleye gol atmak kalıyor.
Tabi ki olağan şüpheliler listesini uzatmak mümkün. Tunus'un bir türlü yıldızının barışmadığı İl Başkanı Tacettin Bayır'dan, oy bile kullanmadan salondan ayrılan ve ekibinin tamamı Karamustafaoğlu'na çalışan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'a kadar... Ama bana göre olağan şüpheliler listesinin tepesinde kesinlikle delegenin önüne bu listeyi koyanlar var.
Ya kaybettiler ya da kaybettirdiler.
Oyun içinde oyun... Ketenpere kuşkusu...
Sonuçta Sinan Karamustafaoğlu deneyimli bir isim. Salonda yaptığı konuşmanın Aytekin Tunus'tan daha etkili olduğu da açık. Ağabey formülüyle bu yönetimle bile çalışacağı da muhakkak. Ama yerel seçim sürecindeki parti içi rekabeti dikkate alırsak, bu yönetimin ömrünün çok da uzun olmayacağını görürüz. Çatışma kaçınılmaz...