GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
16 Temmuz 2011 Cumartesi

Kocaoğlu ne yapacak?

Genel seçimin ardından İzmir ölçeğinde başlatılan yeni süreç İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu da yakından ilgilendiriyor.
Bir yandan parti içi bir yandan en büyük rakibi siyasi iktidar cephesinde dengeler değişirken ilçe belediye başkanlarının siyaseten ayrı bir manevra yapması Başkan Kocaoğlu’nu kuşatmış durumda.
Parti içi değişen dengeler Kocaoğlu açısından sorundan çok fırsata dönüştü.
Hem MYK’da hem Parti Meclisi’nde hem de TBMM’de yakından tanıdığı, birlikte siyaset yaptığı isimler var artık.
Eskiden CHP genel merkezinde bağı olmayan ya da oldukça zayıf olan eli bu dönem güçlendi. Ancak Kocaoğlu’nu asıl zorlayan husus siyasi iktidarın İzmir’de yakaladığı ivme…
Gücü elinde tutan ve İzmir’i almayı kafasına koyduğunu son dönem açıklanan projelerle de ortaya koyan iktidar partisi AK Parti, başarı için her yolu deniyor.
Seçim öncesi yapılan operasyonla yakın çalışma arkadaşlarının tutuklanmasının şokunu kısmen hala üzerinden atamayan Kocaoğlu, ‘çılgın projelerle’ kenti kuşatan AK Parti’ye karşı direnmekte zorlanabilir. Yüzde 37’leri gören AK Parti’nin projelerden bir kaçını hayata geçirmesi ve de iyi adaylarla yüzde 40’ların üzerine çıkabileceğini iyi bilen Kocaoğlu, ‘ya tamam ya da devam’ deme aşamasında…
*
Kendi deyimiyle ‘yoğurt yiyişi’ bizim söylememizle siyaset yapış tarzı nedeniyle pek çok ilçe belediye başkanını da karşısına alan Kocaoğlu, ‘mangal partileriyle’ başlayan sürecin sonunda İzmir ölçeğinde köşeye sıkışabilir.
Tüm bunlara operasyon korkusu nedeniyle imza atarken eli titreyen bürokrasi yapısını da eklerseniz Kocaoğlu açısından durumun pek de iç açıcı olmadığını görürüz.
Tanıdığım Kocaoğlu, tüm bu gelişmelerden sonra pes etmez. Aksine hırs yapıp daha da saldırganlaşır.
Ve bunun ilk adımlarını da attı geçtiğimiz hafta…
Apoletli bürokratlarını toplayıp deyim yerindeyse kulak çekti.
Açık açık ‘İmza atarken eli titreyen varsa çekip gitsin’ dedi.
Daha ne desin…
Ekibi yani bürokrasisi nedeniyle geldiği günden bu yana eleştirilen Başkan Kocaoğlu’nun önünde 2 yıl daha var. Ciddi bir özeleştiri sürecinden sonra doğruyu bulacağından eminim. Çünkü İzmir artık ona yüzde 56,7 oy veren İzmir değil…

İlçe belediye başkanlarının başkaldırısında bile Kocaoğlu’nun tercih ettiği bürokrasinin etkileri var. Yasal değişiklikten sonra adeta ‘şube müdürüne’ dönüşen ilçe belediye başkanları, zar zor da olsa Kocaoğlu’ndan ‘Peki, tamam’ yanıtını alabilseler da projelerinin Büyükşehir bürokrasisinde tıkanmasından muzdaripti.
Tüm bu olumsuz tabloya Başkan’ın özellikle de son bir yıldır izlediği parti içi siyaset ve bunun sonucunda oluşan çatlaklar da eklenince başkanlar için ayrışma hatta çatışma kaçınılmaz oldu.
Kocaoğlu’nun ilk neşteri operasyon sonrası pısıp köşesine çekilen, rutin imzaları bile atmaktan imtina etmeye başlayan bürokrasiye atması ya da atmaya hazırlanması bu açıdan manidar.
Ama sadece bürokrasisine neşter vurmak yetmez, yetmeyecek de…
Yoğurt yiyişini de gözden geçirmesi gerekiyor bence…

Eskiden olduğu gibi rozetini ceketinin ön yüzüne değil arka yüzüne alıp, ‘CHP’de siyaset dizayn eden’ değil İzmir’e hizmet eden, proje üreten, İzmir için çalışan başkan’ imajına dönmesi şart.
Kent için bir şeyler yapmaya çalışsa da parti çalışmalarıyla son bir yılda daha çok gündeme gelmeye başlayan, kavgalarıyla hatırlanmaya başlanan Kocaoğlu, ‘İzmir’in şehremini’ olduğunu unutmamalı… Siyaseti ikinci plana atıp o işi yakın arkadaşlarına bırakıp parti içi ve dışı herkese eşit mesafede durmaya çalışmalı…
Önceki dönemlerde rakibi AK Partili belediyelere bile eşit davranan Kocaoğlu’nun son süreçte parti içi siyasete yenik düşüp partili belediye başkanlarını bile ayırması ya da ayırıyor gibi görünmesi düşündürücüdür.
Ve de gelinen sürecin ‘püf noktası’ tam olarak burasıdır.


İlçe belediye başkanlarına gelince… Derinden çalışıp halkayı genişletiyorlar. Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür’ü de aralarına kattıklarını duydum. Ve de CHP İzmir için Tacettin Bayır’a alternatif bir il başkan adayı üzerinde durduklarını… Anlaşılan kent siyasetini dizayn çabası önümüzdeki süreçte Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarını karşı karşıya getirecek. Bize de kartların karılışını doğru izleyip kimin elinde hangi kartın olduğunu sizlere aktarmak düşecek.

Not: Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım bir yazıda Milletvekili adayı Turgay Bozoğlu’nun önümüzdeki yerel seçimde Buca adayı olabileceğini, bu yönde kulis yapıldığını belirtmiştim. Maliye Bakanlığı Baş Hesap Uzmanı yani Kılıçdaroğlu’nun meslektaşı Bozoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği için adını duyuyorum. Bozoğlu’nun tutuklu bulunan Pervin Şenel Genç’in ilk duruşmasını beklediği, ilk duruşmada serbest kalmaması halinde Kılıçdaroğlu’nun adayı olarak bu göreve talip olabileceği konuşuluyor.