GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
14 Temmuz 2011 Perşembe

AK Parti’de kartlar karılıyor

Yaz sıcağında çekilecek dert değil. Lakin yine de siyasete ara vermiyoruz. İşimiz siyaset, gücümüz siyaset misali… AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerek parti içi gerekse de partiler arası dengeleri nasıl yönettiğini ve de 3. dönem iktidarını nasıl perçinlediğini anlatmaya çalıştık bir önceki yazıda.
Bugünse AK Parti’nin İzmir politikası ve 2014 planı üzerine kalem oynatacağız.
Kurulduğundan bu yana kötü yönetilen İzmir politikası son bir yılda değiştirildi.
Kenti geren kötü üslup terk edildi.
Özetlemek gerekirse ‘Gavur İzmir’den, Güzel İzmir’e dönüştü iktidar partisinin İzmir politikası.
Tepeden tırnağa değiştirilen İzmir politikasının temeline ‘hizmet’ faktörü yerleştirildi.
Yerel yönetimlerin yetersizliğinden yakınan kitleyi hedefleyen bu politika, etkisini hemen gösterdi.
Adaylarıyla teşkilatını motive eden Başbakan Erdoğan, kente gönderdiği iki icracı bakan üzerinden geliştirdiği altyapı projeleriyle İzmirlinin dikkatini çekmeyi başardı. İzmir projelerini hükümet programına da alarak kente olan ilgisini ve yaklaşımındaki ciddiyeti ortaya koyan ve asıl yarışın 2014 seçimlerinde verileceğinin sinyallerini veren Erdoğan, kent siyasetine şimdiden rekabet getirdi.
*
Peki, İzmir politikası bundan sonra nasıl işleyecek ve hangi aktörler/faktörler öne çıkacak?
Hizmet odaklı İzmir politikası bir yandan işlerken siyasetin doğası gereği parti içi güç yarışması da CHP’yi aratmayacak oranda artacağa benziyor. Tek fark mücadelenin içeride veriliyor olması…
Milletvekili listesinde 4 il başkanının olması teşkilatı seçim sürecinde motive etmiş olsa da önümüzdeki süreçte parti içi rekabet açısından bu durum yeni kamplaşmalar yaratabilir.

Eski İl Başkanları Ali Aşlık ve Aydın Şengül, aynı ekolden geliyor olsalar da yerel ölçekte birbirleriyle mücadele edebilirler.
Ya da kentin eski hakim yapısı Mehmet Tekelioğlu, teşkilata hakim olma alışkanlığını bu dönemde de sürdürebilir. Tekelioğlu ya da başka güç odaklarının devreye girmesi halinde Aşlık ve Şengül’ün çatışma olasılığı düşük. Uzun yıllar (5 sene) Aşlık’ın yardımcılığını yapan Şengül’ün ‘Karadeniz ekibi’ anlayışıyla eskiden olduğu gibi Aşlık’la birlikte hareket etmeyi tercih etmesi olası.
Ancak son süreçte kendi ekibini yaratan Şengül’ün birlikte çalıştığı Nesrin Ulema ve Hamza Dağ gibi isimleri de yanına alarak üçlü blok yaratması da bekleniyor.
Kent siyasetinde vekil adayı gösterilmeyen Eski Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ekibiyle birlikte hareket ede Şengül’ün de yıllarca AK Parti İzmir il başkanlığı görevi yapıp iki kez rakipli kongrede seçilerek göreve gelen Aşlık’ın da yerel anlamda bir güç odağı olmak istemesi siyasetin doğası gereği normal.
Aşlık’la Şengül’ün belki de ilk ayrışma noktası İl Başkanı Ömer Cihat Akay olabilir. Her iki isimle de bu konuyu konuşmadım. Yalnız Aşlık’ın atama sürecinde Akay’ı desteklediği biliniyor. Şengül’ün ise kısa süre sonra Akay’la bazı sorunlar yaşadığı da… AK Parti’nin İzmir siyasetinde belirleyici güç odakları arasında kente gönderilen bakanları da atlamamak gerekiyor.
Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’ın nasıl hareket edecekleri bilinmiyor. Özellikle de kente yönelik projelerin uygulamacı bakanı Yıldırım’ın kimlerle hareket edeceği… Ama her iki bakanın da birbirleriyle tatlı bir siyasi rekabetin içinde olduğu açık…
Turizm kenti İzmir’in dokusuna siyasi açıdan daha yakın görünen Günay’ın Erdal Kalkan ve Karadeniz yapısı üzerinden siyaset yapmaya niyetlenmesi beklenebilir.
Ancak CHP’de olduğu gibi Günay’ın AK Parti içinde de aktif siyaset yapmasını doğrusu beklemiyorum. Başbakan’ın en gözde bakanı Binali Yıldırım’ı da hafife almamak gerekiyor.
Tek bir hareketi bile kent siyasetinde önemli bir değişken yaratabilir.
Peki, tüm bu mücadelenin altında ne var?
Tabi ki 2014 yerel seçimleri…
Yaklaşan kongrelerde de bunun mücadelesi verilecek.
İlçe ve il teşkilatına hakim yapı 2014 sürecindeki adayların belirlenmesinde önemli bir faktör olacak. Daha önce olduğu gibi… Bunu iyi bilen kurt siyasetçiler de hem ilçeler hem de il teşkilatı düzeyinde yapılanmaya dahası parti içi iktidara oynayacak.
Yerelde güçlü olan yani taban tutan vekiller hem bir sonraki dönem aday gösterilme ihtimallerini hem de yaptırım güçlerini arttırmak isteyecek.
Sadece belediyeler değil kastım… Önceki hakim yapı tarafından dizayn edilen İzmir bürokrasisini de kast ediyorum. Hatta ilk değişim bürokrasiden başlayacaktır. İl müdüründen, şube müdürüne kadar ciddi bir değişim bekliyorum kendi adıma… Başta sağlık, tarım ve eğitim, özel idare olmak üzere pek çok kurumda bürokrasinin aktörleri değişim rüzgarından etkilenebilir.
Kulislerin aksine İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın değiştirilme ihtimali bana uzak geliyor. Yönetimi güçlendirilebilir ama koltuğunu korur diye düşünüyorum.
Gündoğdu Mitingi’ne olan hayranlığını canlı yayında açıklayan, seçim sonrasında İzmir’e özel olarak teşekkür eden Erdoğan’ın ‘şampiyon takımın’ teknik direktörünü değiştirme olasılığı doğrusu zayıf geliyor.
O nedenle kulis yapan ya da bu süreçte adını öne çıkarmaya çalışanlara naçizane tavsiyem biraz daha sabırlı olmaları… Taşların yerine oturması ve AK Parti İzmir ölçeğinde kartların yeniden karılmasını beklemeleri…
Kimin As, kimin Papaz, kimin Vale olacağı şu anda net değil.
Yaz sıcağında özellikle de yaklaşmakta olan oruç ayı akşamlarında, uzun iftar ve sahur sohbetlerinde AK Parti’de kartlar iyice karılacak.
Sonra da ilçe kongrelerinin başlamasıyla birlikte kartlar dağıtılmaya başlanacak.
Son kart en büyüğü olan As… Yani İl Başkanlığı koltuğu…
Dediğim gibi As’ın değişme olasılığı ‘çok elzem bir gerekçe yoksa’ bana uzak. Ama yine de siyasette her şey var.
Bu konuda en hareketli ismin Aydın Şengül olduğu iddia ediliyor. Kulislerde adaylığı konuşulan Kerem Ali Sürekli’nin Aydın Şengül’ün de desteğini alabileceği kaydediliyor. Ve de 2009 yerel seçimlerinde birlikte hareket ettiği sonrasında yönetimde birlikte görev yaptığı pek çok ilçe belediye başkanı da (Mahmut Badem, Tansu Kaya gibi) Şengül’e yakın isimler…
Yani Şengül’ün yükü ağır!
Hem Ömür Kabak döneminde görevlerinden olan (Mehmet Karal gibi) çok sayıda ilçe başkanını taşımak zorunda hem de 2009 sonrasında kader birliği ettiği belediye başkanlarını (en azından bazılarını) aday göstermek durumunda.
Ödemiş, Aliağa ve Menemen gibi ilçelerde Şengül’ün başkan adaylarının bile belli olduğu konuşuluyor. Hatta Bornova’da bile…
Büyükşehir’e yönelik potansiyel adaylar da izliyor kartların karılışını. Cemil Şeboy’dan, Ekrem Demirtaş’a, Nükhet Hotar’dan, Işılay Saygın’a kadar pek çok ismin gözü kulağı hem İzmir hem de Ankara’daki mevzilenmelerde. Şimdiden daha fazlasını söylemek zor. Ama önümüzdeki süreçte kartların nasıl karıldığını, kimin elinde ne olduğunu göreceğiz.
Bu süreçlere hiç müdahil olmayacak vekillere gelince… İki isimden söz edilebilir. İlknur Denizli ve İlhan İşbilen… Denizli’nin en azından İzmir özelindeki bir teşkilat kavgasının tarafı olmayacağını düşünüyorum. İşbilen’in durumu/vazifesi zaten farklı.
Bakanlık kulislerine adını sokan ve belki de Büyükşehir kulislerine de dalma niyeti olabilecek bir isim olan Rifat Sait’in ise ne yapacağını kestirmek kolay değil.
Belki de vekil adaylığında olduğu gibi önümüzdeki süreçlerde de balkanlardan yardım talep edebilir Sait. Ama onun da İzmir siyasetinin ilginç renklerinden biri olacağı kesin!