GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
14 Ekim 2010 Perşembe

İZVAK'ın bitiş tarihi!...

İzmirgücü Spor Vakfı (İZVAK), İzmir külüplerine katkı sağlayacak; İzmir'de sporun gelişmesine ve kalkınmasına katkı sağlayacak bir kurum olarak dönemin spor adamları, kulüp başkanları, gazetecilerinin katılımıyla oluşturulmuş bir kurum...
İlk aşamada bu kurumda kurucu olarak 100 kişi görev aldı...
Sonrasında kuruluş şemasına göre, kulüplerin görev verdiği ya da sonradan katılanlarla bu sayı 100'ü aştı...
Bu doğal bir gelişme ve hatta İZVAK'ın süreç içerisinde yol katetmesine destek sağlayıcı bir ortamdı. O günlerde İZVAK'a her katılım mutluluk verici, her ses katılımcılığın yükselen değeriydi...
Hiç unutmuyorum, ilk günlerde kenti yöneten insanlarsa biraraya geldiğimizde, oluşmuş birlikteliği görenler, "Biz niye bu oluşumun içinde yokuz" diyesiydiler...
Ne olduysa zaten o süreçten sonra oldu ve Levent Ürkmez başkanlığındaki İZVAK, nereye gittiyse, başvurduysa randevu alamamaktan yakınmaya başladı...
Yani bir sihirli el bu kentte spor adına, özellikle de kulüpler için adım atmaya başladığında, önüne set çekmeyi görev edindi!..
Nedendir bilinmez!..
Araştırsan da bulamayacağın bir ikilemi İzmir'de yaşamak insana ister istemez koyuyor; İçini sızlatıyor. Bu denli yalnız, bu denli sahipsiz midir spor diye!..
Levent Ürkmez İZVAK için bir çok girişimde bulundu; Buca'ya, Altınordu'ya yatırımda öncü oldu ve başardı; Daha bir çok yatırım için İZVAK adına başvurdu; Özellikle otopark girişimleri vardı ama başaramadı. İZVAK bir yandan para kazanır konumdayken, diğer yandan da yalnızlaştırıldı. Vakfın asıl sahibi konumundaki kulüpler ne yazık ki, kendi çıkarlarına gelmediği noktalarda vakfa sahip çıkmadılar; Vakfı salt yerel yönetimlerden destek sağlayacak aracı bir konum görünümünde hissettiler. Bırakın hissetmeyi, aynen öyle gördüler, "Bize ne veriyorsun ki" diye tepki gösterip, toplantılarına bile katılmadılar.
Hiç kuşkunuz olmasın, bugün bile katıldıkları, kendi vakıflarının geleceğinin ne olacağını sorguladıkları söylenemez...
Söylemek istediğim şudur:
Ben bu vakfın kurucu üyelerinden biriyim ve som mali genel kurulunda yaşadığım bir utancı ne yazık ki bugün kamuoyu ile paylaşmak durumundayım...
İZVAK Başkanı Erdoğan Tözge, eski başkan Levent Ürkmez, Nazım Dörtbudak, M.Ali Okumuş ve benim katılımım ile gerçekleşen bir mali genel kurulu nasıl anlatmalıyım ki?
Benim için İZVAK'ın bitiş tarihidir o!..
İZVAK Yönetim Kurulu'nun katılma gereği duymadığı, imzalarını bile sonradan attıkları bir genel kurul sonrası Sayın Tözge, çeşitli ortamlarda bu vakfın nasıl çalışacağından, neler yapabileceklerinden, TFF'den gelecek desteklerden ve dahası kulüplerin kendilerine sahip çıkmasından sözediyor...
Çok garip, hatta utanılası bir durumdur aslında bu...
Bugüne dek TFF'den aldıklarınız ortadadır; Buca tesisleri ile Altınordu'dan kazandıklarınız da öyle...
Şimdi önünüzde Buca tesislerinden Maliye tarafından gelen bir ceza var ve açmazdasınız öyle değil mi Sayın Tözge? Bu açmazı nasıl çözmeyi planlıyorsunuz bir açıklar mısınız?
Yetmez, yine Buca ve Altınordu tesislerinden şu an bir geliriniz var. Bu gelirler nerelere harcanmakta ve vakfın şu an hesap durumu nedir?
TFF, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Spor Toto'dan alınan desteklerle gerçekleştirilen engelliler yarışlarından gelirleriniz nedir, harcamalarınız ne kadardır?
Vakfıf adına yönetim kurulunda çalışıp da maaş alan kişiler var mıdır, yok mudur?
Yönetim kurulunda olup da, vakıftan değil hariçten maaş alanlar var mıdır?
Sayın Tözge, İzmir'in bir spor duayeni olarak bunları açıklayabilir misiniz?
İşte o zaman İZVAK gerçek kimliğine bürünecek ve bundan böyle kulüpler adına görev yapıp yapmaması gereği ortaya çıkacaktır...
İşte o zaman bizler bu vakfın yaşayıp yaşamaması için gereklı kararı verecek noktaya geleceğiz...
Şimdi biliyoruz ki, İZVAK yönetimi bir yol ayrımındadır. Sizin son toplantıdaki, "Kulüpler bize destek vermiyor" sözleriniz, aslında sizin destek vermeniz gereken kulüplere bir çağrı değil, "bittik" sinyalidir...
Haydi o zaman, koyun son noktayı da, bitsin bu iş...
İzmir'in spordaki son kalesi de yıkılsın!..
Yaşadığı yetmez mi?