GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
4 Eylül 2010 Cumartesi

Altay'da skandal bitmez!

Sözünü ettiğimiz kulüp, gelenekleriyle anılır...
"Büyük" diye tribünlerde yükselen ses, o geleneklerin bir yansımasıdır aslında...
Gelenekleri sürdüren yönetici kadrosunun bir bir yitip gitmesi eskiyi aratır olduğunda; aslında gidenin salt "büyüklüğü sağlayanlar" olmadığı; Kulüp olma olgusunu yakalayamayan bir takımın üzerinde gününü gün etmeye çalışanların; Kendi egolarını tatmin etmeye çalışanların koşturduğu çok geçmeden anlaşılır oldu...
Adı "Büyük", yönetimleri ve kadroları küçük kulüplerin büyük oynamaları ne denli zorsa; Bulundukları noktayı belirlemek ve hedeflerini ölçmek de o denli zor oluyor...
Şimdi tartışmaya açacağımız kulüp Altay olunca, elbet herkes "Büyük Altay"ın kimbilir nasıl olumlu işler yaptığını usundan geçirecek...
Oysa ne alaka!..
Dün okuduğum bir haber sonrası gözlerime inanamadım ve büyük bir şaşkınlık yaşadım...
Siyah-beyazlı kulübün profesyonel şube başkanı Fikret Kar'ın 27 yaşındaki oğlu Ferhat Kar, herne hikmetse profesyonel futbolcu olarak imza atıyor.
Ve bu arkadaş, askerliğini yapmamış...
Aynı zamanda Gaziemirspor Kulübü'nün 2. Başkanı...
Federasyon sitesinde fotoğrafı olan arkadaşın, bir gün sonra fotoğrafı da ortadan kaldırılıyor...
Başkan Ahmet taşpınar, kendisini arayan gazeteciyi azarlıyor; telefonu kapatıyor...
Diğer yöneticilerin transferden haberi bile yok...
Bırakın yöneticileri, teknik direktör Ercan Ertemçöz bile transfeerden habersiz...
Böyle bir şey olur mu?
Bu nasıl yöneticilik anlayışıdır? Bu kimi kayırmaktır?
Birileri çıkıp anlatsa da çözebilsek...
Altay camiasının böyle gelişmelere, olaylara alışkın olması gerekiyor...
Son yıllarda yaşanan olaylar; Kulübün olağanüstü borçlandırılması vs. gibi inanılmaz işler zaten tüm yönetim kadrolarını tüketti, iş şimdi yenilere kaldı!..
Daha doğrusu eskinin yenilerine geldi demekte yarar var...
Bir başka konu da, Folkart ile yapılan anlaşmadır...
Yöneticilerin "900 bin lirayı bulacak" dediği forma ve stat ismi hakkı devri gelirinin gerçek olduğu konusunda camiada kuşkular var.
Bu konuda, Folkart ile imzalanan sözleşmenin 150 bini peşin 50'şerlik dört çek olarak alındığı söylentisi yaygın...
Zaten kimseye danışmadan Altay Alsancak Stadı'na astırılan "Folkart Arena" tabelasının indirilmesinin kendilerine bir ders olduğunu anımsarsanız, olayı çözmüş olabilirsiniz!...
Peki, Bank Asya yerine değişik bir şirketin seçilmesi size neyi düşündürür?
Mesela, Niyazi Konuşmaz'ın 100 bin liralıktemliğinin önünü kesmek desek neler çıkar ortaya?
Hacizden başını kaldıramayan yönetimin ne yaptığını bilen var mı?
Yerel gazetelerin yöneticilerine telefon açarak haber çıkmasını önlemeleri saymazsak, daha kim bilir neler olup bitiyor!..
Her neyse canım; federasyonda işler çözülür, camia susturulur, herşey normalmiş gibi görünür...
Görünür görünmesine de, ne Altay düslüğe çıkar, ne de bu skandalların ardı arkası kesilmez...
Altay'da skandal hiç bitmez!..