Komik bir stat sorunu

Türkiye eğer 2016 Avrupa Şampiyonası'nı almış olsaydı, İzmir'de ne stat sorunu konuşulacaktı bir süreliğine, ne de biz bu sorunun nasıl çözümleneceğini tartışıyor olacaktık...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, seçim konuşmalarında kente 2 stat yapacakları sözünü verince her şey değişmişti aslında...
İzmir'in bir bölümü Buca'ya yakın olmalı; Diğer bir bölümü de Karşıyaka'ya görüşünü dile getiriyordu...
Öyle ya, Alsancak Stadı Altay'a verilince, Buca ve Karşıyaka statsız kalmamalıydı!
Buca'nın geçmiş dönem belediye başkanı Cemil Şeboy, Evka vadisinde Arena Stadı'nı yapınca bu kentin spor birikimi olan her kesimi ayağa kalkıp, "Helal olsun! İşte başkan,m işte Buca! Keşke herkes bu sorumlulukta olsa? Alkışlar başkana ve Buca'ya" demedi mi?
Ne yalan söyleyelim, hep birlikte alkış tuttuk...
Sonrasında Arena'da sorun çıktı, mahkemelik oldular... Bu statta maç oynamanın aslında yasal olmadığı bilinirken, Türkiye Futbol Federasyonu onay verdi ve oynattı. Şimdi her nedense "oynanamaz" diyor!..
Yani uzun sözün kısası, "Bank Asya başka, Süper Lig başka" demek istiyorlar...
Bu sorunu da uzatmanın bir alemi yok...
Sorun şu anda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Buca Belediyesi arasındadır ve nasıl çözüleceği konusunda bürokratik işlemler sürmektedir... Ne yazık ki, uzun bir süreç alacağı ortadadır...
Konuyla ilgili görüşlerimi geçtiğimiz günlerde ortaya koymuş, umutsuz olduğumu da vurgulamıştım. Bugün aynı noktada olduğumu söylüyorum...
Benim sorunum, son günlerde, özellikle de Bucaspor'un Beşiktaş maçı sonrasında gündeme taşınan stat sorunu...
Bucaspor Teknik Direktörü Bülent Uygun'un, "Başkan bu stadın zemini de, tribün atmosferi de, beleşçileri de bizi etkiler" sözleri...
Ve geçmişte, "Stat sorunumuz çözülmezse başkanlığı bırakırım" diyen Mehmet Bektur...
Şimdi kalkmış, Altay ile anlaşamazlarsa İzmir dışına çıkmaktan söz ediyorlar...
Durun hele!
Atatürk Stadı da, Alsancak Stadı da İzmir'in...
Daha önce sorduğum gibi bir kez daha yineliyorum:
"Siz İzmir'in takımı değil misiniz?"
Kendi yandaşınız ile bir ayrışma yaşadığınız ortaya çıkıyor. Bunlar her takımda olur. Hele ki, ilk maçınızda üç büyüklerden biri ile oynar ve biler fiyatlarını da yüksek tutarsanız, bu çatışmaya dönüşür. Her şey gelip geçicidir. Yeter ki, iç çekişmeler başka noktalarda olmasın...
Dönelim stat sorununa...
Bir kaç gündür yerel bir gazetede bu konu tartışılıyor. İzmir Valisi Cahit Kıraç, "Araziyi verdik, takipçisi olacağım" derken; Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Biz iki stat sözü verdik. Projeler ortaya çıkıp belirginleşince sözümüzü tutacağız. Yatırım programımız içinde" anımsatmasını yapıyor...
İşte bu noktada, Türk futbolunun en yetkin ismi, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'den ilginç bir açıklama geliyor:
"2016 sonucu belli olduktan sonra
beni diğer kentlerin yöneticileri aradı; İzmir'den kimse aramadı. Stat sorunu için İzmir'liler ne istediklerini ortaya koymalı..."
Bence komik bir açıklama; Hatta komik ötesi...
İnsana sormazlar mı, "Sevgili Başkan 2016 için arazi isteğinde bulunup, valilik be büyükşehir belediyesi ile anlaşmaya varan; projeyi Alman firmasına hazırlatıp UEFA yetkilileri gezmeye geldiğinde hem araziyi, hem projeyi sunan siz değil miydiniz?" diye...
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Yani İzmir size göre ne istediğini bilmiyor öyle mi?
Bakın o stat yapılsaydı, daha büyük kavga o zaman çıkacaktı biliyor musunuz?
Karşıyaka kendi sınırları içinde olduğundan yapılmadan sahiplenmişti işi...
Siz şimdi 2016 uçup gidince kendi projenize sahip çıkmıyorsanız, bırakın yerel yöneticiler çözsün sorunu!
Bu noktada alkışı hakediyorsunuz...
Hem yöneticilik anlayışınızla, hem İzmir'li olarak...
İşte böyle İzmir'liler...
Bu stat sorunu çözülmez...
Dahası kavgayla biter!
Çünkü anlayış bu!..