GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
19 Kasım 2012 Pazartesi

İstanbul’u fetheden İzmirliler!

Malumunuz vekilimiz Rıfat Sait’in müthiş önerisiyle gündeme gelen İstanbul çıkarması kazasız-belasız tamamlandı. 12’si gazeteci 5’i akraba da olsa Vekil Sait, en başında söz verdiği gibi yaklaşık 50 İzmirliyi İstanbul’a götürmeyi başardı.
Belki Reina’ya götüremedi, Locca’ya da gidilemedi.
Ama Taksim’de Beyoğlu’nda, İstiklal’de gezildi işte.
Şöyle bir uzaktan bakıldı içkili mekânlara… Resmen girilmedi ama görüldü göz ucuyla.
Biz gelelim İstanbul gezisinin İzmirliler üzerinde bıraktığı etkiye…  
Önce heyete bir göz atalım. İzmir’den kimler gitti İstanbul’un fethine yakından bakalım. Vekil Sait’in eşleri Sevilay Hanım listenin en başında…
Zaten vekil Sait nereye Sevilay Hanım oraya…
Eşine az rastlanılır bir siyasetçi profili bu…
Kordon İşadamları Derneği İstanbul turundan son anda vazgeçince boş kalan koltukları doldurmak kolay olmamış anlaşılan.
Çünkü 12’si gazeteci yaklaşık 50 kişilik heyette Vekil Sait’in yakınları da var.En büyük destekçisi kardeşleri de bir an olsun yanından ayrılmıyorlar.
İzmir heyetindeki siyasi ağırlık AK Partililer'den oluşuyor.
Buca Meclis Üyesi Ekrem Gündoğu da var, Bayraklı civarından Latif Aydemir de…
Ama CHP’ye en yakın isim Adnan Öztekin… Sanırım CHP’ye ne kadar yakınsa AK Parti’ye de o kadar yakın Buca Meclis Üyesi Öztekin...
Listede bir dönem AK Parti’den meclis üyesi olup süreç içinde MHP rozeti de takan Burhan Özfatura’nın oğlu Fatih de var. Petkim çalışanı Özfatura da Vekil Sait’in İstanbul’a yalnız gitmesine gönlü razı olmamış anlaşılan.
Heyetin önemli bölümü suyun öbür yanından… Urfalı Niyazi Gültekin de Anadolu-Rumeli Federasyonu’ndaki eşbaşkanlık görevi nedeniyle olay mahallinde. Yani Vekil Sait’in siyasal tabanını da oluşturan Rumeli Göçmenleri çoğunlukta… Kısaca Evlad-ı Fatihan…
Hikmet Tınaztepe, İsmail Karaduman, Ender Öztürk, Ali Emre Akgüneş, Sebahattin Dönmez, Eyüp Aksu, Ayşe Karadan, Şerafettin Yüksel vs... Listede başta acar muhabirimiz Fatih Yapar olmak üzere kentin yetişmiş gazetecileri de var.
Projenin fikir babası Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı’nın, Sait’in ilk açıklamalarıyla olayın siyasal zeminde farklı tartışılmasıyla geri adım attığını biliyoruz.
İzmir siyasetine ‘Reina tartışması’ olarak giren ve AK Partili vekillerin bile Sait’i topa tuttuğu ortamda sonradan yapılan açıklamalar ne yazık ki proje üzerindeki algıyı değiştirmeye yeterli olmadı. Hatta Sait’in ‘Ben öyle demedim, böyle dedim’ şeklindeki sözleri de İstanbul çıkarmasını ‘Reina gölgesinden’ kurtarmaya yetmedi.

Ama Sait’in takdir edilmesi gereken bir özelliği varsa o da son derece inatçı bir yapıya sahip oluşuydur herhalde. İnandığı konularda gerektiğinde Başbakan Erdoğan’a bile diklenebilen Vekil Sait, tek başına kalsa da İstanbul turunu tamamlamayı başardı.
Sanıyorum Arnavut inadı dedikleri bu olsa gerek…
Çünkü projeden Kordon’u çıkardığınızda İstanbul turundan geriye kalan Kadir Topbaş’la boğaz, Ahmet Misbah Demircan’la Beyoğlu /Taksim turu oluyor.
Yani AK Parti İzmir Milletvekili Sait, maiyetindeki hemşerilerine partili belediye başkanlarının icraatlarını inceliyor.  
Başlangıçta yapılan İzmirlilerin AK Parti’ye bakışını değiştirme açıklaması havada kalıyor haliyle. Çünkü gazetecileri saymazsak heyetin neredeyse tamamına yakını zaten AK Partili…  
Kafiledeki gazetecilerin ya da CHP’den ayrılma Öztekin’in AK Parti algısında bir değişiklik yaşanmadıysa bu gezinin ‘dostlar alışverişte görsün’ mantığından öte anlamı kalmıyor. Ya da körler, sağırlar birbirini ağırlar mantığından…
*
Ama mesele bu kadar basit değil aslında… Egedesonsoz.com adına iki günlük İstanbul turunu izleyen Fatih Yapar’a göre hiç değil hatta. Öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ziyarete verdiği önemden çok etkilenmiş Yapar.
İstanbul’a ayak bastıkları andan itibaren Başkan Topbaş’ın yakın çalışma arkadaşları ve danışmanları tarafından bir an olsun yalnız bırakılmamalarını anlatıyor mesela.
Ve de Dünya Belediyeler Birliği Başkan adaylığı için gittiği Çin dönüşü İBB Başkanı Topbaş’ın ayağının tozuyla İzmir heyetiyle boğaz turuna katılması da çok etkilemiş onları.
Dünyanın öbür ucundan gelen İBB Başkanı yorgun/argın demeden İzmir heyetini ağırlıyor çünkü… Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın İzmirlilerin ayak sesini duyar duymaz katıldığı paneli terk edip karşılamaya gelmesi de aynı etkiyi bırakmış bizimkilerde.
Heyetin İstanbul trafiğiyle tanışma fırsatı olmamış tabi ki. Çünkü İBB başkanlık makamının tahsis ettiği tepe lambalı eskortların açtığı yoldan gidilmiş çoğu zaman…
Boğaz Köprüsü’nde bile ambulans yolu kullanılmış mesela…
Boğaz’da tekne keyfi yapılmış, Marmaray’ın derinliklerine dalınmış, Akvaryum, Kartal Metrosu, Miniatürk gibi AK Parti imzalı projeler görülmüş.
Vekil Sait ve değerli eşleri 34 plakalı jeeplerinden inip İzmirlilerin otobüsüne binmese de keyifler genelde yerindeymiş. Hatta Başkan Topbaş ve arkadaşlarının icraatlarını gördükten sonra ‘Muhteşemdi, bayıldım, harikaydı’ gibi tepkiler verenler de olmuş.
Ama onların yakalarında zaten AK Parti’nin rozeti varmış.

Yapar’ın anlattıklarına göre İstanbul’da ne Marmaray, ne Kartal Metrosu ne de Beyoğlu sokakları etkilemiş onları. Çünkü daha da önemlisi İstanbul’daki yerleşik İzmir algısıymış.
Yabancı bir ülkenin misyon şefleri gibi eskortlarla karşılanan, gözlerinin içine bakılan İzmirliler belediye projelerinden ne kadar etkilendiler bilemem…
Ama AK Parti için İzmir’in tahmin edilenden daha önemli ve daha özel olduğunu iliklerine kadar hissederek dönmüşler.