GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
8 Eylül 2010 Çarşamba

Depremin artçıları’…

Büyükşehir’’in ikinci adamı Genel Sekreter Ersu Hızır’’ın bir anda gönderilmesi kent gündemini gerçekten sarstı.’¶ Etik tartışmaları bir yana bırakırsak, Gazeteci Gençel istediğini almış oldu.
 
**
Ben yapar mıydım diye düşündüm uzun uzun.
 
Gündemi sarsan operasyonun üç aktörünün yerine koydum kendimi.
’‘Gizli görüşmeyi yapan, kaleme alan gazeteci, görüşmeyi talep eden genel sekreter ve genel sekreterini kovan başkan’…’’
Gazeteci olarak varsayılan kirli pazarlığa baştan girmez bir şekilde bulaşmışsam da açık etmez, kaleme almazdım.  
Genel sekreter olarak, Hızır’’ın yaptığını yada yaptığı iddia edileni yapmaz, temsil ettiğim ’‘Birinci adamın’’ can düşmanıyla değil yemekte buluşup sır paylaşmak, çay bile içmezdim.
Dün de altını çizdiğim gibi;
Amacı başkanının can düşmanı gazeteciyi (bazılarıyla karıştırıp) kafalamak bile olsa niyeti; gelinen nokta itibariyle olay şuyu-u vukuundan beter bir hal almıştır.
Bu görüşme hiç gerçekleşmemiş olsa bile bunu ispat etmek Hızır’’a kalmıştır ne yazık ki’…
 
’‘Başkan’’ tarafında olsaydım eğer’… Aşağı yukarı Aziz Kocaoğlu ile aynı şeyi yapardım.
Son sözleri söylerken kullandığım cümleler bu derece incitici olmazdı belki ama can düşmanımla buluşan, belediyeye ait sırları paylaşan/paylaştığı iddia olunan birini ’‘ikinci adam’’ koltuğunda bir dakika daha tutmazdım.
 
**
Çünkü Süleyman Gençel-Kocaoğlu ilişkisi, Emin Çölaşan ile Melih Gökçek ilişkisinden farklı değildir.
Tek fark Kocaoğlu’’nun Gençel’’e dava açmaması ve de arada bir de olsa yanaklarından ’‘makas’’ almasıdır. Gökçek’’in Çölaşan’’dan ’‘makas’’ aldığı görülmemiş olsa da tazminat aldığı çok olmuştur.
 
Sonuçta; ’‘İkinci Adam’’ Hızır’’ın ’‘birinci adamın’’ can düşmanı ile hem de gizlice buluşup, Büyükşehir’’in yumuşak karnını işaret etmesi, belge/bilgi vaat etmesi ya da bu yöndeki iddialar, başkanı çileden çıkarmaya yetmiştir.
Aldığı kararda haklıdır, haklı olmasına da’…
Şaşırdığım iki şey bir şey var.  
Birincisi yakından tanıdığım Hızır’’ın böyle bir tongaya nasıl düştüğü.
Ve de Gençel’’le Hızır’’ı bir araya getiren ’‘aracı’’, görüşmeye tanıklık eden üçüncü şahısın kim olduğu?
Hızır’’ın kellesini alan görüşmeyi hala inkar ettiği dikkate alınırsa, üçüncü kişi bu kritik görüşmenin kilit adamı oluyor.
Açılan soruşturmanın da bel kemiği’…
Kimdi bu üçüncü kişi/şahıs?
Tahmin ettiğim gibi İzmir’’deki katıksız Baykalcılardan biri ya da Büyükşehir’’den ihale alan bir CHP’’li müteahhit olabilir mi?
Ersu Hızır kellesini/koltuğunu alan olay hakkında henüz ağzını açmadığı için Gençel’’in kaleme aldıklarıyla yetinmek zorundayız çünkü.
Hızır’’ın ne zaman, nerede ve kiminle konuşacağı da tarafımdan merak edilmektedir.
 
 
Kocaoğlu’’na dönersek;
 
Altı yılda ikinci genel sekreterini de gözünü kırpmadan harcadı, gönderdi.
Hasan Fehmi Mani’’den sonra Ersu Hızır’…
Her ikisi de genel seçim arifesinde gitti.
Birincisinde de haklıydı, ikincisinde de’…
Her ikisinin de siyaseten beklentileri vardı. Hızır’’ın hem yerel seçim 2009’’da hem de genel seçim 2011’’e yönelik beklentileri vardı. 2009’’da hemşehrisi Baykal’’ın Konak Başkan adaylığını kabul etmemiş, hakkını 2011’’e saklı tutmuştu.
Mani, 2007’’de İzmir milletvekilliği için resmen başvurmuş ancak Kocaoğlu’’nun sert direnişi Mani’’nin vekillik yolunu tıkamıştı.
 
Aziz Başkan cephesinden bu operasyonun en can alıcı yanı, kuşkusuz cesaret gerektiren bir iş olmasıdır.
Koskoca Büyükşehir’… 4 milyon nüfus, 21 ilçe’… 20 bine yakın personel.
Katrilyonlarca liralık ihale’…
Hata yapılmaması imkansız.
Tüm hataları bilen hatta bazılarının tam göbeğinde olan, kimilerinin üzerini örten birini karşısına alması büyük cesaret.
Kovulmuş bir Ersu Hızır daha tehlikeli olmaz mı?
Daha önce gizlice görüştüğü Gençel’’le ya da başkalarıyla bu kez ulu orta görüşüp, her nüshasından bir yedek aldığı belgeleri vermek suretiyle Başkan’’ı zor durumda bırakamaz mı?
Demek ki Başkan iki şeye hala güveniyor.
Öncelikle Ersu Hızır’’ın bu kadarını yapmayacağına’…
Ve de İzmir Büyükşehir’’de şaibenin gerçekten olmadığına’…
 
’‘Elinde belge olan savcılığa gitsin’’ diyerek restini çeken Kocaoğlu, belediye sırlarını can düşmanına servis ettiği iddia olunan Hızır’’a çok içerlediğini de personeliyle bayramlaşırken sarf ettiği cümlelerle ortaya koydu.
İşte Kocaoğlu’’nun o cümleleri:
 ’“Boş dedikodu ve söylemlerle, ’‘birinci adam bilmeden bu işler olmaz’’ gibi yaklaşımlarla, amacı ne olursa olsun 6.5 senedir nasıl yoğurt yediği belli olan belediye başkanına ikinci adamdan gelen suçlama çok manidardır. Birinci adam bilmese, olmuyorsa, ikinci adam da bunu bilmiyorsa, ikinci adam ne görev, ne iş yapıyor kardeşim? Büyükşehir Belediye Başkanı yöneticilik yaparken hiyerarşiye sıkı sıkıya uymuştur. Karala git, karala geriye çekil, böyle bir şey olmaz. Böyle bir günde bunları paylaşmak benim için son derece üzücü ama yaşam böyle bir şey. 6.5 senedir birçok işi göğüsledik ama burada göğüsleyecek bir şey yok. Bunu bir meydan okuma olarak değerlendirmiyorum. Bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi’’nde yapılan hiçbir incelemede, bir şaibe, bir pis koku çıkmamıştır’”
 
Başkan Kocaoğlu duygusal bir süreç yaşarken, son 5 yıldır Ersu Hızır’’ın dizayn ettiği belediye bürokrasisi de bu operasyonla tutuşmuş durumda.
Kulisler ’‘kızlar’’ olarak bilinen iki üst düzey ismin dışında tüm koltukların sallandığını söylüyor.
Hızır depreminin artçıları da büyük olacak anlaşılan’… İzleyip göreceğiz.