GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
16 Ağustos 2010 Pazartesi

Görev krizi!

 
Genel Sekreter Önder Sav’’ın imzasıyla yayımlanan referandum genelgesi Kral Dairesi Ekibi olarak tanımladığım Baykalacıları kızdırdı.
Ateş püskürüyorlar’…
İzmir Milletvekili Op. Dr. Canan Arıtman mesela’… Köpürmüş’…
Hatta Baykalcıların cezalandırıldığını ileri sürerek Genel Sekreter Sav ve ekibini ’‘korkaklıkla’’ bile itham etmiş.
Tek konuşan Arıtman değil tabi ki’… Yılmaz Ateş’’ten Cevdet Selvi’’ye kurultayda Baykalcı olarak tanımlanıp tasfiye edilenlerin tamamı.
Çeşme’’ye karargah kuran Baykal da kral dairesine gelenlere aynı serzenişte bulunmuştu.
’‘Bana bile görev vermediler, ama Antalya’’da çalışacağım’’ diyerek’…
Kendilerine görev verilmediğini belirten Baykalcılar da bunun bir siyasi operasyon olduğunu düşünüyor.
Bence doğru düşünüyorlar.
Bu bir siyasi operasyondur.
Yalnız suçluyu yanlış adreste arıyorlar. Tek suçlu Genel Sekreter Savmış gibi bir izlenim yaratmaya çalışıyorlar.
Peki, tek suçlu o mu?
Yani Baykal’’a ve Baykalcılara görev verilmemesinin tek sorumlusu Sav mı?
Bence Sav’’ın etkisi mutlaka var. Ama tek sorumlu değil. En büyük suç ’‘Bize görev verilmiyor’’ diye yırtınanlarda’…
Mesela Canan Arıtman’… Kurultay öncesi ve sonrası basına yaptığı açıklamaları önüne koyup bir okursa ne demeye çalıştığımı anlar.
Sen genel merkezi şu veya bu şekilde defalarca topa tutacaksın. Ondan sonra da görev bekleyeceksin.
Eski genel başkanın dizinin dibinden ayrılmayıp ona kan taşıyacak ve partide iki başlılığı körükleyecek/kaşıyacaksın.
Sonra da görev bekleyeceksin.
Bence yok, öyle yağma!
Sanıyorum CHP genel merkezince de yok’…
 
Yılmaz Ateş’’ten Savcı Sayan’’a, Onur Öymen’’den Cevdet Selvi’’ye hatta Kemal Karataş’’a kadar herkes için geçerli bu sözlerim’…
Sadece Deniz Baykal için değil.
Çünkü Sayın Baykal’’ın hala görev beklemesi abesle iştigalden başka bir şey değil.  
Çünkü Sayın Baykal, 6 Mayıs’’taki kaset skandalıyla başlayan 4 aylık süreçte hiç ama hiç iyi sınav vermedi.
Sadece Angora Cephesi yaratmak suretiyle hizipçi dişini göstermekle kalmadı, iki de bir parti üst yönetimi açıktan ya da dolaylı eleştirip, Arıtman gibilere hedef gösterdi.
Onlar da fırsat buldukça yeni CHP yönetimine yönelik sert açıklamalar yaparak Kılıçdaroğlu’’nun hızını yavaşlatmaya çalışıyorlar.
Tıpkı Başbakan Erdoğan gibi’…
Onun da amacı Gandi Kemal’’i yavaşlatmak. Sanıyorum Baykal ekibinden esinlenmiş olacak dünkü konuşmasında Genel Sekreter’’i eleştirmiş Erdoğan.
Hem de dinci bir gazetenin ahlaksız telefon dinlemesini örnek göstererek.
**
 
Baykal ve ekibi her ne kadar olan bitenden sadece Sav’’ı sorumlu tutuyorlarsa da bu tamamen bir hedef şaşırtmadan ibaret siyasi bir manevra olduğu kanaatini taşıyorum.
Keza, söz konusu genelgenin altında imzası olan isimlerden biri de Kemal Kılıçdaroğlu’…
Aylardır Angora cephesini adım adım izleyen, bir köşeye sinip iştahla sendelemesini bekleyenleri gözleyen, gelinen noktada sadece ’‘gereğini yapan’’ Kılıçdaroğlu’…
Ve iki gün önce Fikret Bila’’ya konuşan Kılıçdaroğlu, Sav’’ın imzasını taşıyan genelgeyi şu sözlerle savunuyor.
’“MYK’’da karar alırken, her MYK ve PM üyesini bir ilden sorumlu tutup, eski genel başkan, genel başkan yardımcıları gibi önemli mevkilerde çalışmış arkadaşları özellikle ayrı tuttuk. Nezaket gereği onlara görev vermedik. Şimdi ben eski genel başkana, genel başkan yardımcısına, ’“Şu PM ya da MYK üyesinin altında çalışacaksınız’’ diye nasıl derim? Bu ahlaki olur mu? Olmaz’”
Bu sıradan bir savunma değil’…
İyi düşünülmüş siyasi bir savunma.
Demek ki aylardır yaşananlar Kılıçdaroğlu’’nu da tedirgin etmiş olacak ki genel seçimde beklenen operasyonun sinyallerini şimdiden veriyor.
Çünkü hiçbir genel başkan, lider sallanan bir koltukta oturmak istemez.
Koltuğunu sallayan kimse onun da gözünün yaşına bakmaz.
Şimdi kendi kendinize sorun’…
Durum tam tersi olsaydı mesela’…
18 yıllık genel başkan Kılıçdaroğlu benzer bir skandalla gitse ama Baykal gibi dönüş için çırpınsa, ’‘Gandi’’ sıfatlı Deniz Baykal da 22 Mayıs’’ta genel başkan olsa’…
Sizce Kılıçdaroğlu ve ekibine görev verir miydi?
Bence şimdiye kadar partiden bile atmıştı onları.
Kılıçdaroğlu en azından bunu yapmadı.
 
Gerek Baykal, gerek Yılmaz Ateş gerekse de Canan Arıtman, Kemal Karataş’…
Boşuna çırpınıyorlar.
’‘Görev verilmez alınır’’ derler ya’… Almayı hak edecek bir duruş sergileyenlere görev verilir. Kimse de engelleyemez.
İzmir’’e gelip 4 gün siyasi şov yapacak, adamların üzerinden örgüte/seçilmişlere aba altından sopa göstereceksin.
Sonra da ’‘bana görev vermediler edebiyatı’’ yapacaksın.
Üstüne bir de hedef saptırarak Genel Sekreter Sav’’ı tek sorumlu gösterip, yaptıklarını örtmeye, masum rolü oynamaya devam edeceksin.
 
**
Futbol örneğiyle noktalayalım.
Teknik direktör, kulüp başkanı, yönetimi değişmiş.
Yeni ekiple uzlaşamayan, disiplinsiz davranışlar sergileyen futbolcuya, (Ne kadar ünlü olursa olsun) ne olur?
Önce kulübeye çekilir. Ardından verirler eline bonservisini yallah’…
Baykal ve arkadaşları şu an kulübeye çekildi.
Aslında yeni değil 22-23 Mayıs’’taki kurultayda delege ve kamuoyu tarafından çekildiler kulübeye’…
 
Bu gidişle Gandi’’nin bonservisleri ellerine vermesine bir şey kalmadı.