CHP’’nin Eski İl Başkanı Kemal Karataş, (Yücel Özen’’e göre atamalar kralı, sezonluk Baykalcı) kurultay sonrası gelişmelere paralel oluşturduğu ekibiyle dağlara çıkıp, taşlara ’‘yazılama’’ yapmaya başladı.
Eski İl Sekreterlerinden Abdurrahim Sercan’’la konuştuk geçtiğimiz günlerde...
68’’liler denince akla gelen isimlerin başında gelir Sercan. En azından İzmir’’de’… Tam bir anti Baykalcı’… Altan Öymen döneminin il sekreteri ve omurgalı duruşuyla örnek bir siyasetçi.
Türkiye’’nin gidişatı, CHP’’deki gelişmeler gibi birkaç satırlık sohbetin ardından Baykal’’ın İzmir programına geldi sıra.
Baykal’’ın 4 günlük İzmir programını izlerken 10 yıl önce yaşananları anımsadığını anlatıyordu Sercan... Baykal’’ın 1999 seçim yenilgisiyle istifa edip yerini Altan Öymen’’e bıraktıktan aylar sonra yaptığı dönüş manevraların canlı tanıdığıydı çünkü...
Kaset skandalı sonrası yaşananların da benzerlik gösterdiğini, dönüş senaryosunun Deniz Bey’’in İzmir programıyla açığa çıktığına inanıyordu Eski İl Sekreteri Sercan’…
Ve derken bugünün ’‘yazılamacısı’’ Kemal Karataş’’a da geldi laf. Son dönemin doğrudan Baykalcısı, (kimilerine göre dış kapının mandalı olsa da) Deniz Bey’’in dizinin dibinden ayrılmayan, talimatıyla dağlara taşlara ’‘Hayır’’ yazan Karataş’’ın 10 yıl önce Baykal’’a karşı Altan Öymen ekibinin önde gelen simalarından biri olduğunu söyledi bir anda’…
Yani dün İdris Yücel Özen’’in anlattığı, ’‘Altan Öymen’’in şoförlüğünü yapıp, arabayı kenara çekip, esas duruşa geçtikten sonra, ’‘İl başkanlığı için emrinizdeyim efendim’’ dediğine bir canlı tanık da Abdurrahim Sercan’’dı.
Karataş’’ın o günlerde ’‘Altan Öymenciler’’in en önde giden ismi olduğunu kaydeden Sercan’’a kulak verelim şimdi: ’“Deniz Baykal’’ın CHP’’nin başına yeniden seçildiği kurultay öncesi pazarlıklar sürüyordu. Bizler (Altan Öymenciler) Ankara’’yı üzerinde ’‘CHP’’ye EVET, Baykal’’a ’‘HAYIR’’ yazan pankartlar, çıkarmalar, afişlerle doldurduk. Karataş da bizimle birlikte en ön saftaydı.
Ve cebinde sakladığı çıkarma örneğini gösterdi’…
’‘CHP’’ye EVET, Baykal’’a ’‘HAYIR’’ yazıyordu üzerinde.
İşte 10 yıl önce dağıtılan o o çıkartma... Deniz Baykal’’a rakip olan, Eski Genel Sekreter şimdilerin AKP’’li Bakanı Ertuğrul Günay’’ın İzmir ekibine baktığımızda da Kemal Karataş’’ı yine ön safta görmüştük. Beş yıl önce Mustafa Sarıgül’’ün Baykal’’a rakip olduğu kurultayda Karataş’’ı ’‘sarı atkısıyla’’ görenler gelinen noktaya hala anlam yükleyebilmiş değiller.
AKP Bayraklı Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’’nin arşivinde gördüğüm bir fotoğrafta Sarıgül, Karataş ve Günay aynı karedeydi... Baykal’’a karşı güç birliği dönemi’…
Demek ki Özen’’in ’‘Mevsimlik Baykalcı’’ ibaresi de doğru’…
Çoğu kez atama yöntemiyle de olsa CHP’’de 5-6 dönem il başkanlığı yapmış bir isimden söz ediyoruz sayın okur.
Diyeceksiniz ki haklı olarak, ’“Baykal gitti bu adam neden hala Baykalcı o zaman?’”
O kadar manevra yaptı ki sayın okur, gidecek yeri kalmadı, gidecek yeri’…
O nedenle cebinde tedavülden kalkmış bir tomar parayla dolaşıyor.
Bakkal ekmek vermese de o paranın bir gün tedavüle gireceği umudunu hem kaybetmiyor hem de benzer durumda olan ekibine kaybettirmiyor Karataş.
**
Şimdi de eski bir MYK üyesinin dönüş manevralarını irdeleyelim.
Son dönemin en azılı Baykalcısı Eski MYK Üyesi Mehmet Ali Susam’…
Haber Türk’’ten Nihal Aşkın’’a verdiği röportajında Susam şöyle diyor; ’“Benim için Baykalcı demek son derece yanlış olur. Ve bugün Baykal’’dan tırsmak doğru değil’”
Ne demek şimdi bu?
Düne kadar Baykal ekibinin İzmir patronu olarak yazıldığında rahatsız olmayan hatta hoşuna giden, il, ilçe başkanlarına Baykal adına talimatlar yağdıran, emirler veren MYK Üyesi Susam, kendi elleriyle üzerine/alnına yapıştırdığı ’‘Baykalcı yaftasından’’ kurtulmaya mı çalışıyor?
Siyasette ’‘Dün dündür, bugündür’’ diyen Demirel’’di.
Yıllarca Demirelcilerin (DYP’’lilerin) ağırlıkta olduğu esnaf teşkilatını yöneten Susam’’ın ruhuna işlemiş olmalı bu anlayış. Baykal’’la sadece 4 yıldır çalışan Susam’’a hiçbir dönem Baykalcı gözüyle bakmış biri değildim oysa ki’…
Ama ’‘Kral öldü, yaşasın yeni kral’’ anlayışını da yakıştıramadım doğrusu. Çeşme’’deki karargaha ’‘bal’’ götürüp, Havalimanı’’ndan itibaren Baykal’’ın yanından beş dakika ayrılmamışken hem de.
Yavaş ve yatay bir geçişle son dönem siyasi kariyerinin başlangıç noktasına dönüş sinyalleri veriyor Susam.
Ve ’‘Baykal’’dan tırsmak yanlış’’ ibaresi’… Ortada Baykal’’dan tırsan birileri mi var acaba? Sordum soruşturdum. Ankara’’dan İzmir’’e kadar pek çok kişiye danıştım. Bulamadım.
’‘Gelinen noktada değil bir tane, 100 tane daha Baykal olsa hikaye’’ diyor benim konuştuklarım.
**
Ve dönelim şu ’‘yazılama’’ işine’… Karataş’’ın önderliğindeki Kral Dairesi Ekibi mensuplarının Altındağ sırtlarında başlattıkları nostaljik ama illegal siyasi şova.
Direkt 1980 öncesini hatırlatıyor.
CHP’’nin bugün izlediği siyasetle uzaktan yakından ilgisi yok.
Ve 12 Eylül öncesinin sağ/sol arbedesine gönderme yapıyor.
Nostaljik bir hareket’…
Sevimli ama siyaseten çok da doğru değil.
1980 öncesini yaşayanlar üzerinde farklı etki bırakabilir.
Benim gibi sevimli bulan da olur, ’‘darbe öncesine’’ mi dönüyoruz? diye korkan da’…
Ve soldaki yazılama işinin altın kuralı sadece slogan değil, yazılama yapan örgütün adı da işlenir.
Çoğu hala devletin terör örgütü listesinde yer alan Dev-Yol, DHKP-C, MLKP gibi’…
Karataş ekibi ise duvarlara sadece ’‘HAYIR’’ yazmış.
Henüz hareketlerine bir isim bulamamış olmalılar.
CHP de yazamıyorlar. Partinin böyle bir politikası yok. Hareket tamamen illegal...
Düşünüp taşındım’…
Karataş’’ın yazılama ekibine bir isim tavsiye etmeye karar verdim.
KDE’…
Açılımı Kral Dairesi Ekibi!
Hayır yazısının köşesine daha küçük puntolarla işlenebilir.
KDE’’yi beğenmedilerse, ’‘BAY-KAL’’ ikinci önerim.
Çok yaratıcı değil ama benden bu kadar’…