GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
2 Ağustos 2010 Pazartesi

Pensilvanya antlaşması!

 
’‘İmkan olsa, mezardakileri bile kaldırıp, referandumda ’‘evet oyu’’ kullandırmak lazım. Zannediyorum kalkarlar da’’
Hocaefendi böyle buyuruyor.
CHP Eski Lideri Deniz Baykal’’ın giderayak çaktığı selamla adı Pensilvanya olarak kullanılmaya başlanan Emekli Vaiz Fethullah Gülen.
Sadece bu kadar mı?
Merhum Başbakan Ecevit için, ’‘Mekanı cennet olsun’’ derken Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’’ı saygıyla yad ediyor. Gülen’’in referanduma ilişkin konuşmasında ilginç bir nokta gözden kaçmıyor. fgulen.com isimli resmi internet sitesindeki metinde ’“Yeterli değil ama’…’” ara başlığı ile verilen bölümde Hocaefendi’’nin Anayasa değişiklik paketini çok da beğenmediğinin altı çiziliyor.
Açıklama aynen şöyle; ’‘Maalesef, Avrupa Birliği’’ne namzet, Ortadoğu’’da yeni açılımlar gerçekleştiren ülkemizin ihtiyaç duyduğu bir Anayasa değişikliği yapılamadı. Fakat, yapılması gerekenlerin yapılamaması açısından ’‘maalesef’’ desek de, bir kısım cellatlıkların ve farklı vesayetlerin önünü almaya matuf bir iki maddenin değişikliği bile çok önemlidir’’
 
Açıklamanın bu bölümünde iki noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Gülen Erdoğan’’ın paketini beğenmemiş. Kim gibi? Tabi ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi’…
Hatırlayacağınız üzere Gül de Anayasa Mahkemesi kararından sonra yaptığı ilk açıklamada, ’“Keşke yeni baştan bir Anayasa hazırlansaydı’” demişti.
İkinci nokta, ’“Yapılması gerekenlerin yapılamaması’” cümlesinde gizli’…
Anayasa’’da yapılması gerekenler nedir? Hocaefendi bu konuda da şecaat arz ederse müteşekkir oluruz zat-ı alilerine’…  
Mesela yapılması gerekip de yapılamayanlar derken, ’‘asla değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek ilk dört madde var mıdır, yok mudur Hoca’’nın beyninin kıvrımlarında?’”
Dilinin ucuna kadar getirip söyleyemediği nedir o zaman? Yoksa, tıpkı Türkiye’’ye dönme meselesinde olduğu gibi henüz ortam hazır değil midir soğuk gerçekleri söylemeye?
Bilmek isteriz doğrusu’…
Taa Pensilvanya’’dan yapılan açıklamanın satır aralarını okumaya devam ediyoruz.
Pakette yer alan bir maddeye özellikle karşı olduğunu şu ifadelerle anlatıyor muhterem’…
’“Bu değişiklikle 12 Eylül darbecilerinden intikam alınacağını düşünmek son derece yanlıştır. Keza, müminler intikam peşinde koşmazlar’”
 
Ve de son bölümde Said-i Nursi’’den de ’‘Hazreti Üstad’’ sıfatıyla alıntı yaparak, 12 Eylül’’ün başkahramanı Kenan Evren’’e daha önce neden ’‘Cennetlik’’ dediğini anlatmaya çalışıyor Hoca.
Dahası darbe paşası Evren’’e ’‘cennetlik’’ derken, onun Anayasası’’nın değişmesine nasıl ’‘evet’’ dediğini anlatmaya’…
Aynen aktarıyorum: ’“Hazreti Üstad der ki, her mü’’minin her sıfatı mü’’min olmadığı gibi, her kafirin her sıfatı da kafir değildir’”
Hoca sıfatlı siyasetçi Erbakan’’ın 28 Şubat sürecini başlatan, Sincan’’da tankları yürüten, ’“Kanlı mı olacak, kansız mı?’” açıklamasını andıran bu sözlerini ’“Haşa, ben kimseye kafir demiyorum’’ ifadesiyle düzeltme yoluna gitmeyi de ihmal etmiyor tabi ki.
Ve Evren Paşa’’nın o güne kadar okullarda seçmeli olan din ve ahlak bilgisi derslerini zorunlu hale getirmesinin onu ’‘cennetlik’’ yapabileceğinin altını çiziyor bir kez daha. Tabi ki Hoca efendinin bir de şartı var Evren’’in cennete girişine: ’“Eğer bunu gönlünden gelerek, samimi yaptıysa’”
 
Fethullah Hoca kimdir? Ve bu açıklamayı hangi sıfatıyla yapmıştır?
Bir cemaat/tarikat lideri olarak mı? Yoksa ’‘Ulemadan’’ önemli zat sıfatıyla mı?
Meselemiz bu değil.
Hangi sıfatla yapmış olursa olsun, Hoca konuştu mu Türkiye sallanıyor.
Bir şekilde geniş kesimlerde yankı uyandırıyor. Ne de olsa Türkiye’’nin en çok satan (!) gazetesi de onun’… Yani, sayılır.
 
1980 darbesinden sonra laikliğe karşı söylemleri iddiasıyla sıkıyönetim komutanlığınca sorgulanan Hoca’’nın savunmasında şu ifadeler yer alıyor.
’“Ben din, ahlak, Allah’’ın birliği gibi’’ konularda konuşuyorum. Devlet, millet, laiklik gibi konularda konuşmam’”
Böylelikle yırtıyor soruşturmalardan’…
Maşallah bugünlerde ’‘din, iman, ahlak, Kur’’an, Allah’’ın birliği’’ dışında her konuda ağzına geleni söylüyor, şecaat arz ediyor muhterem.
Bir derbi maç yorumu yapmadığı kaldı. Yakında Fener-Galatasaray maçı öncesi de ’‘itidal çağrısı’’ yaparsa şaşırmayın.
Ve Başbakan’’la uzak, Köşk’’le yakın bir çizgisiyle dikkat çekiyor Gülen. Bunun bir danışıklı dövüş olmadığı, Tayyipçiler-Gülcüler çekişmesinde Hoca’’nın Abdullah Gül’’den yana taraf olduğu eylem ve söylemlerinden okunabiliyor artık.
 
Anayasa paketini yeterli bulmayan ikilinin (Gül-Gülen) buluştuğu bir diğer nokta da Kürt Açılımı olmuştu. Hatırlayacağınız üzere ’‘açılım bombasını’’ Erdoğan’’ın kucağına bırakan resmi ağız Cumhurbaşkanı Gül’’dü. Cumhurbaşkanı Gül’’ün ’‘Tarihi fırsat yakaladık’’ açıklamasına kadar Türkiye adı onlarca kez değiştirilen Kürt açılımından bihaberdi doğrusu.
Sonrasında Gül’’ün kabinedeki birinci adamı İçişleri Bakanı Beşir Atalay’’ın koordinatörlüğünde gelişti süreç. Erdoğan ise bir süre önce Dolmabahçe Sarayı’’ndaki ’‘kadın zirvesi’’ ile açılım sürecine noktayı koyuyordu.
Peki, Sayın Fethullah Gülen ne yaptı bu süreçte? Özel bir Kürtçe televizyon kurmak için harekete geçti. Açılım sürecine destek olsun diye’…
 
Görüldüğü üzere Kürt Açılımı, Anayasa konusunda ’‘gönülsüz’’ olan Cumhurbaşkanı Gül ve Pensilvanya için önemli’…
Ama Erdoğan için ’‘olsa da olmasa da’…’’ gittiği yere kadar.
Erdoğan için de referandum süreci önemli. Hatta hayat-memat meselesi, olmak ya da olmamak’…
Eee o zaman?
Bayram değil, seyran değilken Fethullah Hoca’’nın bu açıklamayı neden yaptığı bir nebze olsun ortaya çıkmıyor mu?
Demek ki Recep Bey epey sıkıştı. Pensilvanya kuvvetlerinin desteğine ihtiyaç duyuldu.
Ve uzun süredir limoni hatta pek çoğuna göre ’‘kötü’’ olan ilişkilere referandum molası verildi.
Sen referanduma ’‘evet’’ de biz de ’‘açılımı’’ açalım durumu’…
Bir çeşit Pensilvanya antlaşması’…
Ne dersiniz? Siyaseti derinlemesine izleyenler için çok da uzak senaryo sayılmaz değil mi?