GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
29 Ağustos 2010 Pazar

1 Numara!

İzmir’’in siyasetinde Fuar açılışına gelen Sanayi Bakanı Nihat Ergün’’e yapılan protesto tartışıladursun’…’¶
Neymiş efendim Sanayi Bakanı’’nı ıslıklamak ayıpmış, günahmış, yazıkmış’…
Dün de dedim’…
Yapmayın beyler, bayanlar!
Nihat Ergün’’ü İzmir’’in sokaklarında kimse tanımaz!
İlk önünüze çıkana sorun.
Nihat Ergün’’ü tanıyorsa ben bu yazıları yutarım.
Tepki Ergün’’ün nazarında Sayın Başbakan’’adır. Erdoğan’’adır’…
Bunu ıslıklanan Nihat Ergün de biliyor, ıslıklayanları haşlayan Aziz Kocaoğlu da’…
Nihat Bey’’e değil İzmir’’in tepkisi, Recep Bey’’e, Recep Bey’’e’…
Kaldı ki Ergün’’e sadece ıslık gönderildi. Van’’daki gibi yumurta Samsun’’daki gibi yumruk, Diyarbakır’’daki gibi taş atılmadı.
Sayın Başbakan’’a iletilmesi ricasıyla az biraz ıslık. Hepsi o kadar’…
Ömür Kabak da büyütüyor, Aziz Kocaoğlu da’…
Fuar açılışıymış, nezaketmiş, bilmem neymiş!
Türkiye’’nin ’‘evet-hayır’’ kıskacına sıkıştırıldığı, yasama ve yürütmeyi elinde tutan iktidarın yargıyı da ele geçirmeye hazırlandığı ortamda fuar açılışı falan dinlemiyor İzmirli.
Bakanı üzerinden Başbakan’’a, ’‘hayırlı’’ ramazanlar diliyor.
Hepsi bu!
**
Az biraz da Buca yazalım bugün.
Malum Buca’’da epey gelişme yaşandı son dönemde. CHP MYK’’sı tarafından önce soruşturulup sonra da disipline gönderilen Belediye Başkanı Ercan Tatı, gazete gazete, televizyon televizyon dolaşıp, gayet editorial ortamlarda, edite edilmiş sorulara yanıtlar veriyor, kamuoyu yaratmaya çalışıyor.
Henüz egedesonsoz.com’’a uğramadığı için uzaktan izliyoruz kendilerini.
Düşene vurmak adetim değildir.
Zaten olayın geldiği nokta itibariyle ’‘ben bile’’ bir şey yapamam Tatı için. Ne lehte ne de aleyhte. Ancak ’‘başarı’’ dileyebilirim kendisine. Bundan sonraki siyasi hayatında’…
 
Ben nerede yanlış yaptım, hangi parti suçunu işledim diyor ya Sayın Tatı.
O konuya değinmek niyetim.
Bandı az biraz geri sarıp nerede yanlış yaptığını göstermeye çalışacağım. Ve de halen nerelerde/nasıl hatalar yaptığını’…
Seçilir seçilmez meclis üyeleriyle bir haftalık Kıbrıs gezisi programı yaparak başladı hataya Sayın Tatı? O günlerde Merhum dostum Fevzi Yılmaz’’ın Gazetesi Yakın Plan’’daki köşemden eleştirmiştim bu tutumunu.
Her ne kadar gerçekleşmemiş olsa da, bu gezi Tatı’’nın yerel yönetim anlayışını ortaya koyması açısından önemliydi ve bana göre ilk hatasıydı. Kıbrıs’’ta neyin eğitiminin verildiğini bilmeyenler Antalya savcılarının hazırladığı fezlekeyi/iddianameyi okurlarsa göreceklerdir.
 
Ardından Şeboy dönemine atfen çizdiği batık/müflis, içi boşalmış, borç batağında, işçi ücretlerini bile ödemekte zorlanan bir belediye portresi’…
Tabi ki bu portreyi Bucalı’’nın önüne koyar koymaz 100 milyarı bulan makam odası harcamasıyla gündeme gelmesi’… Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtti.
Her ne kadar kendisini üniversite mezunu sanmış/bilmiş olsak da ’‘Lise mezunu’’ çıkmasına ses çıkarmadık. Çünkü azimli bir siyasetçi olduğundan hareketle açık öğretimden de olsa ’‘üniversiteli’’ olacağından kuşkumuz yoktu.
Ama ortaokul mezunu bir başkan yardımcısı seçmesi, kumarbaz bir şirket müdürü ataması büyük hataydı.
Tartışmalı İngiltere gezisi, operasyonlara konu olan temizlik ihaleleri, önce işe alınıp ardından atılan 100’’ün üzerinde emekçi, kendisini başkan zanneder danışmanlar vs’…vs’…
En 10 yıldır tanıdığım ama beni bile sükut-u hayale uğratan Tatı, başkan koltuğuna en az ’‘iki’’ numara küçük geliyor, saplandığı çamurdan kurtulmak için çırpınıyor, çırpındıkça batıyordu.
 
Deniz’’e düşen yılana sarılır demiş ya Osmanlı Sultanı İkinci Mahmut’…
İşte o da öyle yaptı. Sarıldığı, yakınına aldığı, makam/mevki verdiği isimlerin onu daha da aşağıya çektiğini, batağa sapladığını göremedi. Yerel seçim sürecinde İzmir ve Buca’’daki denge hesapları yüzünden ’‘tombaladan çıktığını’’ görmüş olsaydı en başında belki bu denli hatalar yapmaz, bataklığa bu derece saplanmazdı.
 
Sadece başkanlıkta değil, siyasette de ciddi hataları oldu Tatı’’nın’… İlçe kongrelerinde Genel Sekreter ekibini dize getirmek için olmadık varyasyonların göbeğinde yer aldı. Şu anda PM Üyesi olan Mehmet Süne’’nin ilçe başkanı seçilmemesi için tüm gücünü kullandı. Ama başaramadı. ’‘Sav’’ın Çetesi, Baykal’’ın çetesini’’ dize getirdi. Süne’’nin barış için uzattığı eli tutmak yerine, Savcı Sayan’’ın Kemal Karataş’’ın gazıyla Baykalcılık oynadı.
Baykalcılık diyorum’… Çünkü İl Genel Meclisi üyesiyken de Baykalcı Yücel Özen’’e karşı Savcılık oynamış, rakip çıkıp kaybetmişti zat-ı alileri’…
 
Buca Meclisi’’nin okumuş çocuklarını karşısına alıp, hakkında konuşanları disipline sevk ettirip, ceza aldırdığı dönemler geride kaldı Tatı’’nın’…
Şimdi siyaseten darağacına çıkan kendisi...
Çünkü keser/sap, devir/devran döndü.
Ve hala çok kötü bir sınav veriyor.
Kalemşorları/tetikçileri üzerinden ateş ediyor/ettiriyor belirli bir cepheye. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’’ı da durumuna alet ediyor.
Parti üst yönetimini, meclis üyelerini, partili başkanlarını topa tutuyor editorial içerikli haberlerde, televizyon programlarında.
Sözüm ona savunma yapıyor. Ama bu savunmanın kendini ipe götürdüğünü görmüyor, göremiyor.  Daha Buca konusunda Kılıçdaroğlu’’nun Genel Sekreter Sav’’dan bile kararlı olduğunu göremedi ki, savunmasının berbatlığını görsün?
Savcıların hazırladığı fezlekede ’‘1 numara’’ olarak geçiyor Ercan Tatı’… Yurt dışı çıkış yasağına gerekçe onlarca ağır iddia da cabası’… Hukukçu Baykal memleketi Antalya’’da hazırlanan fezlekeyi görmemiş olacak ki, oğlunun nikah şahidi bile oldu ’‘1 numara’’nın’…
 
Ve benim tavsiyeme ihtiyaç duyarsa; (Sanmıyorum ama) sadece şunu söyleyebilirim.
’‘Onurunla çekil, istifa et, 1 numara’…’’
’‘Hayır, direneceğim’’ diyorsan da tetikçilerini, kalemşorlarını, editorial içerikli programları, ilan gibi haberleri bırak!
İçini dolduramıyor, çırpındıkça batıyorsun!
Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak’’a sor ne yapman, nasıl davranman gerektiğini. Adam partiden atıldı bir gün olsun partisini, partililerini eleştirmedi. Gıkı çıkmadı, saygıda kusur etmedi. Ve paşalar gibi geri döndü.
Geç kalmış sayılmazsın! Tutuklanmaz, içeri atılmaz, uslu bir çocuk olursan, bir gün seni de affeder CHP üst yönetimi’…
’‘Yok, ben seçilmiş kralım. Değil CHP’’den bağımsız bile seçilirim’’ diyorsan;
Ya da ’‘Daha koskoca 4 yılım var. Krallığımı bırakmam, sonrasıyla da ilgilenmem’’  diyorsan.
’‘Sen bilirsin, yolun açık olsun’’ der, ’‘başarı’’ dileyebilirim sadece.