Başkan Aziz Kocaoğlu ile ‘iftardan sahura’ devam eden sohbetten notlara, dün söylediğimiz gibi devam ediyoruz…
Gece uzundu, konuşulanlar günlerce yazılacak kadar çeşitliydi ve Aziz Başkan’ın ‘iddialı sözleri’nden biri de yaşadığım ilçe, Buca üzerineydi.
Benim biraz da sitemli ‘Başkanlığa ilk adımı attığınız yer Bornova’ydı, yaşadığınız yer de hala orası. O yüzden Bornova’nın yıldızınız olmasını anlıyorum ama biraz da Buca’yı görün artık’ sözlerim üzerine sarf ettiği ‘Önümüzdeki 2.5 yıllık dönemin parlayan yıldızı Buca olacak’ açıklaması yani.
Öncelikle Buca’nın Nato kavşağı girişinden başlayıp hem Menderes, hem Mehmet Akif Caddeleri’ni etkileyen, ilçe halkını yıllardır canından bezdiren trafik sorununun, bu dönemde kesinlikle çözüleceğini söyledi Kocaoğlu.
‘Uçan Yol’ olarak bilinen, Yeşildere’den girip Buca’nın iç trafiğine bulaşmadan ilçeye ulaşımı mümkün kılacak projenin 2012 yılında tamamlanması hedefleniyor.
Rahmetli Piriştina ile Cemil Şeboy’un başkanlık döneminden beri gündemde olan şu anki Şirinyer Pazaryeri alanına yapılması planlanan sosyal tesislerle ilgili proje de geçtiğimiz günlerde Büyükşehir’den duyurulmuştu. Alışveriş merkezlerinin, sosyal tesislerin yer alacağı proje sayesinde Şirinyer/Buca’nın (hani lafta Batı’yız, İzmir’in ilçesiyiz ya!), nihayet Çemişgezek’ten farkı olacak. Aynı zamanda bir üniversite ilçesi olan Buca, planlandığı gibi 2013’te biterse; Balçova, Alsancak, Karşıyaka, Bornova, Konak, Gaziemir, Çiğli’de oturanlar gibi, -21. yüzyılda- sineması olan ilçeler sınıfına katılacak. (Yıllar önce sadece Şirinyer’de 3 kapalı (Uğur/Emek/İpek), 4 yazlık sinemaya sahip ilçenin nasıl gerilediğinin göstergesidir bu sinema meselesi ve de ayrı bir yazı konusudur; döneriz.)
En son Piriştina döneminde yenilenen, bir dönem ilçe için ‘cazibe merkezi’ olan Hasanağa Bahçesi de el atılacak yerlerden. Proje aşamasında olduğunu ve bitiş süresi olarak 2012’nin öngörüldüğünü öğreniyoruz Başkan’dan.
Yeri Tınaztepe olarak belirlenen, adından da anlaşılacağı üzere yaşlılara/gençlere rehabilitasyona yönelik, yoksullara açık aşevlerinin merkezi olacak, projelendirme aşamasındaki ‘Sosyal Yaşam Kampusu’nun da 2014 seçimlerine yetiştirilmesi planlanıyor.
Kamulaştırmada pek çok problemin yaşandığı Kasaplar Meydanı’nın akıbetini de soruyorum Aziz Kocaoğlu’na. SİT Kurulu’nun bazı itirazlarıyla değiştirilmiş planın, tekrar kurulun onayına sunulduğunu, sürecin devam ettiğini, bu arada meydan projesi kapsamındaki 3 tescilli binanın restorasyonunun yapılacağını ve üç binanın da sosyal amaçlı olarak halkın kullanımına açılacağını öğreniyorum.
Evka 1’e çok amaçlı tesis, yeni rekreasyon alanları, 2012’de bitirilecek Gürçeşme Caddesi düzenleme çalışmaları derken, her geçişte içimi sızlatan güzergahlardan birini daha soruyorum Aziz Başkan’a. İZBAN Şirinyer İstasyonu’ndan başlayıp tarihi Buca Garı’na kadar devam eden atıl tren yolu hattını. Ve tam da içimden geçtiği gibi, oraya yapılmak istenen tramvay için TCDD ile yazışmaların sürdüğünü öğreniyorum. Yazışma nedeni, o rayların/güzergahın kullanım hakkının TCDD’de olması. TCDD’nin kullanım izni vermesi durumunda, Büyükşehir’in işi çok kolay. Çünkü hazır durumda raylar var ve rayların çevresi yıllardır zaten demir bariyerlerle çevrili durumda.
İZBAN’dan inip tramvaya binerek beş dakikada Buca’ya gitmek hem pek havalı olacak, hem de yıllardır demir bariyerlere ve ölü raylarda bitmiş boy boy otlara bakmak zorunda kalan çevre ahalisi, eşe/dosta ‘Beyoğlu havası’ atacak.
Uzun sohbetteki (yazılabilecek) Buca bölümü bu kadar.
Umarım, yukarıda özetlediğim hizmetlerin hepsini yerini getirir Aziz Kocaoğlu. Zaten getirmezse, Haziran seçimlerinde AKP’den fark yiyen CHP’nin ilçeyi almak için bu kez 38 değil, 138 yıl beklemesi gerekeceğini o da biliyor(dur).