GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
26 Temmuz 2011 Salı

Hiçbir başarı cezasız kalmaz mı gerçekten?

Yaz aylarının insanı miskinleştiren özelliğinden nasibini alan yerel medyayı hareketlendiren bir haberdi Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan ‘tırpan’ operasyonu.
Kimisiyle ilk, bazılarıyla ikinci döneminde başlattığı yol arkadaşlığını, yine kendi isteğiyle bitirdi Başkan Kocaoğlu. Bazı yol arkadaşlarının ise görev yerlerini değiştirdi, biliyorsunuz. Sonuçta yaptığı ya da yapamadığı hizmetlerle hesabını verecek olan o.
Ve herkes gibi ben de kabul ediyorum ki, çalışma arkadaşlarını seçmek, her yönetici gibi onun da hakkı.
Bu yüzden, çalışma tarzını yakından bilmediğim pek çok isim hakkında söylenenlere/yazılanlara bakmakla yetinirken, emekliliği istenen İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen’e şaşırdığımı, fuarın açılmasına 1.5 ay kala yapılan bu ani değişikliğe anlam veremediğimi yazmıştım sadece. İhtisas fuarlarının yükselişine, şirketin karlılığına/cirolara bakıldığında tarafımızdan görülen buydu çünkü.
Aziz Başkan’ın kendi cephesinden ne gördüğünü, başarı kıstasının ne olduğunu bilmeyişimizin de payı vardı elbet şaşırmamızda, yadırgamamızda.
 
Sonuçta bu konuda durup beklemekten, yeni atananların ‘atandıkları yeni görevlerinde ne kadar başarılı olup olmayacaklarını, nasıl bir fark yaratacaklarını’ görmek gerektiğini düşünsem de, bugün Nedim Bubik’in Hürriyet Ege’deki köşesindeki sözlere takılmadan edemedim. Yazısının bir bölümünde Başkan’ın çalışma arkadaşlarını seçmesinin doğallığına değindikten sonra, şöyle diyordu sevgili Bubik:
 “Yalnız dikkatimi çeken bir şey oldu. Pazar günü gazetelerde yer alan haberlere göre, Büyükşehir’in şirketi Grand Plaza’da, aralarında kafeterya müdürlerinin de bulunduğu 12 kişiyle çalışmama kararı alınmış. Bu da olabilir. Ama düşündüm. Grand Plaza’nın başına Işık Çelikoğlu getirildi. Daha koltuğa oturur oturmaz, 12 kişiyle çalışılamayacağını nasıl anladı? Yok o karar vermediyse, 12 kişi neden şimdi çıkarıldı? Onlarla çalışılamayacağı yeni mi belli oldu? Çok taze bir yönetici, kendi iradesinin dışında 12 kişiyle yollar ayrılınca, zor durumda kalmaz mı? Dedim ya, aklıma takıldı.”
 
Seçim öncesinde yaptığım röportajda üst düzey kadrosunun cezaevine girmesiyle belediyede işlerin rahat yürüyüp yürümediği mealindeki soruma, “Yürüyecek, yürüyecek…. Çok enterasan şeyler de oluyor. Bizim bir Daire Başkanı’mız sağlık nedeniyle emekli olmuştu geçtiğimiz günlerde… Çok farklı masalarda alanlarda çalışmıştı, tecrübelidir. Bunu duyar duymaz hemen geldi gönüllü olarak şu anda çalışıyor.. Bu da var yani…” cevabını veren Aziz Başkan’ın ‘gönüllü’ diye söz ettiği ismin Işık Çelikoğlu olduğunu, röportajdan sonra merak edip sorarak öğrenmiştim.
Başkan’ın ‘zor günleri’nde ‘gönüllü’ olarak yardıma koşan Çelikoğlu, bu özverili davranışının karşılığını, birkaç gün önce Aziz Başkan tarafından Grand Plaza’nın başına getirilerek aldı.
Bu yükseliş ve tercih, anlaşılabilir, insani bir durum ama…
Işık Çelikoğlu’nun, göreve gelir gelmez 12 kişiyle çalışamam diye yollarını ayırması da Nedim’in yazdığı gibi, bir o kadar anlaşılamaz bir durum.
O 12 kişi arasında hasbelkader tanıdığım Yasemin Kafe’nin müdürü Talat Özdemir’in iş akdinin feshinin nedenini gerçekten çok merak ediyorum mesela.
30 yıl önce kendi restoranı ‘Mutfak’ta yaptığı muhteşem yemekleri ve titiz çalışmasıyla, sonra da solcu kimliğiyle tanıdığım, hayatı yaşadığı pek çok şanssızlık nedeniyle hayli eziyetli geçen ama her defasında ‘biricik kızı’ için küllerinden doğmayı, mücadeleyi seçen Talat’ın… Yasemin Kafe’de yeniden hayata döndüğünü gören, işine dört elle sarıldığını izleyen, zararla aldığı Kafe’yi 2 yıl içinde kâra geçirişinden duyduğu hazzı paylaşan biri olarak…
 Işık Çelikoğlu’nun o 12 kişiyle çalışmama kararının altında ne olduğunu, hangi gerekçelerin yattığını sahiden öğrenmek istiyorum.
Bunu sadece emekliliğine 1.5 yıl kala kendini hiçbir gerekçe gösterilmeksizin yine dipte bulan Talat Özdemir adına değil, görevden el çektirilen hikayelerini bilmediğim diğer isimler adına da istiyorum.
‘Talat Özdemir’i anladık da diğerleri için niye bu merak?’ derseniz…
Bu 12 kişinin ‘CHP İzmir milletvekili adayları arasında olup seçilememiş bir hanımefendinin isteği/tavsiyesi ile görevden alındıkları’ söylentisine inanmak istemememden ziyade, hala ‘hiçbir başarı cezasız kalmaz’ anlayışının tersinin kanıtlanmasına olan ihtiyacımdan belki.
Ya da daha çocukça bir gerekçeyle ‘çalışan kazanır, elması kızarır’ deyişine inanmak isteyişimden…
Zor zamanda Aziz Başkan’ın yardımına koşan Işık Çelikoğlu’nun ‘vicdanına danışarak karar alan bir insan olduğu’ izlenimimin boşa çıkması ihtimalinden ise… Hiç söz etmiyorum.